Hava Durumu

"Alzheımer'ı uzak tutabilirsiniz"

Yaşam süresi uzuyor, toplumlar yaşlanıyor, yaşlılığa özgü hastalıkların görülme sıklığı da artıyor. Bu hastalıkların başında da Alzheimer geliyor. Peki bu hastalığın nedenleri neler? Korunmanın bir yolu var mı? Diyelim ki yakınlarımızdan biri Alzheimer hastası. Ona nasıl yaklaşacağız, nasıl bakacağız? Çağımızın hastalığını Uludağ Üniversitesi Nöroloji A.B.D. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necdet Karlı ile masaya yatırdık.

Haber Giriş Tarihi: 03.12.2018 11:18
Haber Güncellenme Tarihi: 03.12.2018 11:18
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
"Alzheımer'ı uzak tutabilirsiniz"

SERAP ÖZTÜRK


Alzheimer hastalığı giderek artış gösteriyor. Neden?

İnsanların yaşam süresi uzuyor ve nüfus yaşlanıyor. Alzheimer hastalığı 60-65 yaşlarından sonra başlar. Ve her 10 yılda bir sıklığı giderek artar. Dolayısı ile Alzheimer hastalığında en büyük risk yaştır. 6o yaş altında Alzheimer oranı %1'in altında iken 60-70 yaş arasında bu oran %2-3'lere çıkar. 85-90 arasında %20'lerde olan oran 95 yaş üzerinde %40'ı geçer. Sonuç olarak yaş arttıkça Alzheimer riski artar. Yaşam süresi de giderek uzamaktadır. 2012 yılında dünyada 120 milyon insan 80 yaş üzerindeydi. 2050'de ise bu sayı 400 milyonu bulacak. Yani 3 kattan fazla bir artış olacak. Dünyadaki tüm toplumlarda yaşam süresi uzuyor. Dolayısıyla toplumlar yaşlanıyor. Bu da ilerleyen yıllarda çevremizde çok daha fazla Alzheimer hastası göreceğiz demektir.

Modern yaşam tarzımızın ya da cep telefonu gibi modern aletlerin etkisi var mı sizce bu artışta?

Cep telefonu, bilgisayar, TV gibi aletlerin nasıl bir etkisi olduğunu bugün tam olarak bilemiyoruz. Elimizde bu konuda kesin veriler yok. Ama modern yaşam tarzımız riski artırıyor. Stres dolu, kötü beslenme alışkanlıklarımızın tavan yaptığı, sedanter ve fizik aktiviteden yoksun bir hayatımız var. Bu durum yüksek tansiyon, kalp hastalığı ve diyabet gibi hastalıkların riskini arttırdığı gibi Alzheimer hastalığı riskini de kesinlikle yükseltiyor.

Stresin nasıl bir etkisi var?

Stres vücudumuz için "Tüm kötülüklerin anasıdır" diyebiliriz. Stres düzeyi arttıkça vücutta salgılanan bazı hormonların etkisi son derece olumsuz olabiliyor. Bu hormonlar doğrudan veya dolaylı yollardan tansiyonumuzu yükseltiyor, kalp atım hızımızı artırıyor, beyinin iç dengesini bozuyor, trigliserid ve kolesterol gibi maddelerin artışına ve daha bir çok olumsuz olaya neden oluyor. Tüm bu olumsuz olayların beyin üzerinde kötü etkileri var. Beyni besleyen damarlarda daralma ve tıkanmalara dolayısı ile beyne giden oksijen ve başta glikoz olmak üzere beynin normal olarak işlemesini sağlayan maddelerin beyine ulaşımında zorluklara neden oluyor. Sonuç olarak beyin hücrelerinde tahribat ortaya çıkıyor ve bu durum da demansa neden oluyor.

Alzheimer'ın tam olarak nedeni ne?

Nedeni beyin hücrelerinden atılması gereken bazı proteinlerin atılamayarak hücrede birikmesi ve hücrede ölüme yol açması.

Bu hastalığa yakalanmamak için neler yapılabilir?

Aslında bu çok önemli bir konu. Biz ne yapabiliriz? Toplumda sanki Alzheimer kaçınılmaz diye bir algı var. Bu son derece yanlış. Alzheimer hastalığına yakalanma riskimizi sağlıklı bir yaşam tarzı seçerek üçte bir oranında azaltabiliriz. Ancak toplumun yaklaşık yüzde 75'i bunu bilmiyor. Sonuç olarak Alzheimer hastalığına yakalanacak bile olsak sağlıklı yaşam tarzı ile bunu geciktirebiliriz. Yani daha uzun bir süre sevdiklerimizle, mutlu, sağlıklı bir şekilde yaşamımızı sürdürebiliriz. Ama bunun için bizim çaba göstermemiz gerekiyor.

Sağlıklı bir yaşam sürmemiz ilk şart. Öncelikle fizik aktivite çok önemli. Günlük yarım saat yürüyüş, spor gibi aktiviteler son derece ideal. Bir diğeri sağlıklı beslenme. Özellikle anti-oksidan özelliği olan kırmızı meyveler çok faydalı. Obezite ve aşırı kilolardan kurtulmalıyız. Çünkü bu durum hem kalp sağlığını olumsuz etkiler hem de vücudumuzda iltihabi reaksiyonları tetikler. Alzheimer hastalığının en önemli süreçlerinden biri de beyinde meydana gelen iltihabi süreçlerdir. Ayrıca aşırı kilo ve obezite diyabete neden olarak Alzheimer riskini ciddi bir biçimde arttırır. Bir diğer önemli nokta sağlıklı bir uykudur. Uyku beynin tüm günlük aktivitelerden uzaklaşarak dinlendiği, yorgunluğunu attığı bir süreçtir. Uykusuzluk ve uyku bozuklukları bu imkanı beynin elinden alır ve Alzheimer riskini arttırır. Kafa travması da Alzheimer riskini arttıran başka bir durumdur. Bu gibi travmaların sık olabileceği mesleklerden kaçınmak, gerekli korunma önlemlerini almak önemlidir.

Sosyalleşme başka bir önemli konudur. İnsanlarla ilişkiye geçin, sosyal olun. Daha geniş sosyal çevreye sahip olan insanların bilişsel fonksiyonları, hastalık aynı evrede olsa bile, sosyal olarak daha sınırlı bir çevreye sahip insanlardan daha iyidir. Bugün için bunun nedenini bilmiyoruz. Ancak sosyal aktiviteler ve geniş bir sosyal çevre sizi zihinsel ve psikolojik olarak rahatlatır. Psikolojik stresin de uzun dönemde Alzheimer riskini artırdığını biliyoruz. Bu nedenle arkadaş olun, dost olun, sevin, sevilin.

Tüm bunlar kadar önemli olan başka bir şey ise hayattan vazgeçmeyin. Kendinize meydan okuyun. Sürekli okuyun, hobileriniz olsun, kendinizi zorlayın.

Erken teşhisi mümkün mü? Kendimizde ya da yakınlarımızda nasıl anlayabiliriz?

Özellikle 55 yaş sonrası başlayan ufak tefek unutkanlıklar oldukça önemli. Bu durum toplumumuzda çok sık olarak yaşlanmaya bağlanıyor. Bunlar farkedilir farkedilmez bir nöroloji uzmanına başvurmakta fayda var. Ancak klinik tablo başlamadan bu hastalığı teşhis edecek bir yöntemimiz henüz yok.

Tedavisi mümkün olmayan hastalık olarak biliniyor. Ama umut ışığı var mı? Araştırmalar ne yönde?

Tabii ki var. Çalışmalar devam ediyor. Son zamanlarda artık Alzheimer'a neyin neden olduğunu biliyoruz. Ve onlara yönelik çalışma başladı. Bazı ilaç çalışmalarında özellikle erken dönemde tanı konan ve tedaviye başlanan hastalarda hastalık seyrini bugüne kadar hiçbir ilacın yapamadığı kadar yavaşlatılabildiğini gördük. Yani umut hep var. Yeter ki biz kendimizi korumak için elimizden geleni yapalım.

Hasta yakınlarına ne önerirsiniz? Nasıl yaklaşmak lazım? Neler yapılmalı?

Alzheimer hastası yakını olmak oldukça zor. Özellikle ileri evrelerde. Hasta yakınlarını da tüketen bir durum. Ancak sosyal destek, iyi bakım son derece önemli. Alzheimer hastaları mümkün olduğunca normal yaşamlarını sürdürmeli. Normal günlük aktivitelerini yapamadıkları durumda destek olunmalı. Son noktaya kadar sosyal aktivitelere, fizik aktivitelere katılım sağlanmalı. Kronik hastalıkları varsa son derece iyi takip edilmeli. Çünkü hastalığın gidişatını hızlandırabilir. Sosyal destek aile içinde paylaşılmalı. Tek kişinin üstüne tüm yük binerse bu o kişide tükenmeye ve dolayısıyla hasta bakımında aksamaya neden olur. İyi bakım, sosyal destek ve mümkün olduğunca normal yaşama devam etmeleri çok önemli.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.