Bursa'da 88 vatandaş isyanda! 'Bu cenazeyi kaldırın'

Bursa'nın özellikle Nilüfer ilçesinde riskli ve 30 yılı aşkın binaların yenilenmesi amacıyla geçtiğimiz yıl 0,50 emsal artışı verilmişti. Kentsel dönüşüm kararı alan siteler belediyenin verdiği emsal artış oranına göre müteahhitlerle anlaşmış, çürük raporları sonrası binalarını yıkmışlardı. Ancak 30 Eylül 2017 tarihinde Çevre Şehircilik Bakanlığı'nın yönetmelik değişikliğiyle 1 Ekim tarihine kadar ruhsat başvurusu yapılması istenmiş ve geçmişe yönelik bağlantı kurulması bir çok siteyi mağdur etti. Eski plan notları iptal edilirken, daha önce imardan sayılmayan dubleks daireler, balkonlar ve bahçe katları emsalin içine dahil edilince mağduriyet ortaya çıktı.

"SİZİ 45 GÜNLÜĞÜNE KANDIRMIŞ OLURUZ"

Bursa Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu Başkanı Önder Tanır, yapılan yeni düzenleme ile 0.50 emsal artış hakkını sağlayacaklarını belirterek, "Bakanlık eski plan notlarının kesinlikle uygulanmamasını istiyor. Bize Ankara'nın verdiği yetki çerçevesinde maksimum yapılması gerekeni yaptık. Riskli yapı şerhini almış ancak ruhsat alamamışlara 0,50 emsal artışı verilecek. Eski yönetmeliğin kullanılması asla söz konusu değil. Biz bunu yaparsak mahkeme yeniden iptal edecek. Bunu istemiyoruz. Sizi şimdilik mutlu edebiliriz ama 45 gün sonra mahkemeden dönmesiyle yeniden görüşmemiz gerekecek. 0,50'ye kadar emsal artışı sağlıyoruz. Ada bazında değil parsel bazında hareket edilecek. Sosyal donatı alanı olacak. Bütün gruplar için olacak. İlçe Belediyesine bırakmıyoruz. Plan aşamasında büyükşehir planı yaparken, sosyal donatı alanını tespit etmiş olacağız. Mahkemenin iptal ettiği plan var. Biz vatandaşın mahkemelerle uğraşmasını istemiyoruz. Sosyal donatı alanının temininde herkes aynı statüye sahip olacak. Belediyenin eski plan notunu uygulaması mümkün değil. Sizi 45 günlüğüne kandırmış oluruz. 0,50 ile müteahhitlerle oturacaksınız, çıktığınız yolda geri dönmeyeceksiniz. Plan notlarına göre müteahhitin şartları var elinizde, onun revize edilmesi söz konusu olacak" dedi.

"ÖNÜMÜZE YÖNETMELİK ÇIKTI"

Mağdurlar ise kendilerine hak verildiğini bu haklar doğrultusunda yola çıktıklarını kaydederek, "1 metrekare şaşmadan istenenlere göre işlerimizi hallettik. Kanuna göre yaptık. Ekim'de saçma sapan bir yönetmelik çıkıyor, Önceki hakkımızı vermiyorsunuz. Büyükşehir Belediyesi vaadlerde bulundu. Biz onun verdiği haklar doğrultusunda bir müteahhit ile anlaştık. Şimdi mağdur durumdayız. Yeni yönetmeliğe göre dubleksler, apartman boşlukları emsalden sayılıyor. Bahçe katları yarım emsalden sayılıyor. Yüzde 20 hak kaybı oluyor. Önümüze yönetmelik çıktı. Artık buna göre yapamazsınız dediniz. Bunun sorumlusu Büyükşehir Belediyesi. Bu hakları verip iptal eden Büyükşehir Belediyesi. Ortada enkaz var. Enkazın kalkması lazım. Başka çaresi yok. İmar Barışı ile kaçaklara imkan tanınıyor. Bir iki yıl önce bize teşvik eden Büyükşehir Belediyesi şimdi bizi mağdur ediyor. O zaman neden yıkım kararı verdiniz. 1 Ekim'de yönetmeliği biliyordunuz da neden bize 27 Eylül'de plan notlarını yazdınız. 3-4 günde nasıl ruhsat alalım" diye konuştular.

"CENAZEYİ KALDIRIN"

Öte yandan meclis öncesi belediye binası önünde mağdurlar adına açıklama yapıldı. Açıklamayı yapan Gazi Alver devlette devamlılığın esas olduğunu hatırlatarak, "Kentsel Dönüşüm; Hükümetimiz tarafından çok önemsenerek vatandaşları teşvik etmek için özel bir çaba sarf etti. Belediyemiz billboardlar da dönüşümü halkımıza cazip bir şekilde duyurdu. Bu insanlar kendi kendine baskı yapmadı. Kanunları bizzat okunup, takip ederek uyumlu program plan dahilinde hareket etti. Hiç kimse belediye meclise baskı yapıp, plan notlarını yazdırmadı. Büyükşehir Belediye meclisimiz, kendisine verilen yetki ve doneler çerçevesinde "Kentsel dönüşümle ilgili kriterleri belirleyerek ilgililere tebligat yaptı." Bu çerçevede, vatandaş daha çok avantaj elde etmek için bir girişimi ve baskısı olmadı olamazdı da zaten. Belediyemiz bize yapılan plan değişikliklerine göre sözleşme yapmamıza kentsel dönüşüm için çevre şehircilikten yardım almamıza tapudan cins değişikliği yapmamıza, binalarımızın yıkılmasına, hatta evlerimizden çıkan molozu müsaade edilen yerlere dökeceğimize dair imza atmamıza izin veren, hatta bazı inşaat ruhsatı verilmemiş projeler için satış ofisi yeri tahsis edilmesine izin verdi. Sonra da "biraz düşünelim" diyorlar. Bizim suçumuz devletimize ve kanunlarımıza güvenip onların gölgesine sığınmak mı?

Müsaade edilen kurallar bazı siteler için işletiliyor da biz niye mağdur ediliyoruz. Uygulama da bir standart olmak zorunda değil mi? Ruhsatsız işlem dışı yerler yapılmasına kapı açılıp, teşvik mi yapılıyor. Yada Büyükşehir Belediyesi için biz önemli değil miyiz? Yani hakem maçı başlattı. Hatta rakip takımlardan biri de gol attı. Maç durduruluyor. Yeni kurallar için maç bekletiliyor. Ama atılan gol geçerli. Bizler doğal afet olan deprem enkazı altında kalmamak için bu devletin gösterdiği yoldan gittik. Şimdi ise kanunlara en çok bağlı olması gereken kurum ve kuruluşların yarattığı deprem enkazı altında bırakılmak isteniyoruz. Enkaz altında kalırsak, buradaki mağdur ve mazlumların çığlıkları vicdanları yaralayacağına inanıyoruz. En azından umut ediyoruz. Bizler devletimize, belediyelerimize ve diğer kurumlara güveniyoruz. Lütfen bizi mağdur etmeden bu cenazeyi kaldırın" dedi.