Bursa'da anaokulundan koleje 'Çakmak' farkı!

-N. Nuri Yavuz-

Sektöre anaokullarıyla giriş yapan ve zaman içinde velilerden gelen talepler sonrası büyüme kararı alarak ilkokul ve ortaokul düzeyinde de eğitim vermeye başlayan Çakmak Koleji hakkında kurumun kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Murat Çakmak ile görüştük. 

Sektöre nasıl giriş yaptınız?

Sektöre 1999 yılında, Muş'ta annemin de ilk öğretmen olarak başladığı okula atanarak girdim. 2 yıl orada görev yaptıktan sonra Bursa'ya geldim ve uzun yıllar devlet okullarında öğretmenlik ve idarecilik yaptım. Ardından eşimle bir anaokulu projemiz ve ticarete atılma isteğimiz vardı. 2012-2013 yılında bir anaokuluyla başladık. Birinci sene sonunda okulumuz yetmedi. İkinci bir anaokulu daha açtık. O da yetmedi üçüncü anaokulunu açtık. Bunun sonucunda velilerimiz çoğaldı. Anaokulunu mezun verdiğimiz velilerimiz özel okullara gitmeye başladı. Bu aşamada bizden bir kolej isteği doğdu.

Koleji ne zaman açtınız?

Yaklaşık 2 yıllık bir çalışma sonrası burası doğdu. Geçen yıl eylül ayında açtık. Anaokullarımız devam ediyor. Diğer anaokullarımızda mezun verdiğimiz öğrencilerimizin çoğunu aldık. Yaklaşık 150'den fazla öğrencimiz var kolejde. Bu da yeni açılan bir kurum için iyi bir sayı.

Şuanda hangi seviyelerde eğitim veriyorsunuz?

Anaokulumuz, ilkokulumuz ve ortaokulumuz var. 8. Sınıfın sonuna kadar. Tüm sınıflarımız var. Birinci kademe de ikişer sınıfımız var. Burada da 10-12 tane sınıfımız var.

Sınıflar kaç kişilik?

Sınıflarımızın ortalaması 10-12. Yani tam bir özel okul mantığıyla hareket ediyoruz.

Nasıl bir öğrenci profiline sahipsiniz?

Öğrencimizi biz seçiyoruz. Veliyi seçiyoruz. Nilüfer bölgesi dışından bir öğrenci almıyoruz. Kabulümüz de yok.

Neden?

Çocukların Bursa trafiğinde çok zorlanmamaları adına uzak mesafelere de herhangi bir servimiz yok. Hem çalışan almıyoruz hem de öğrenci almıyoruz trafikten dolayı. Yani okulumuzun kontenjanı zaten 500 olduğu için çok fazla bir öğrenci arayışımız da yok. Amacımız kaliteli, iyi bir eğitim vermek.

Peki, sizi diğer okullardan farklı kılan nedir?

Bizi farklı kılan en önemli şey fabrikasyon bir okul olmamamız. Ve tüm öğrencilere tüm öğretmenlerin elinin değmesi. Yani gördüğünüz her öğrenciyi bütün öğretmenler tanıyor. İsmini biliyor. Az bir öğrenci sayımız olduğu için sınıflarımızda da az kişi olduğu için bir çocuğun ismini söylediğinizde bizdeki herhangi bir öğretmen o çocukla ilgili bir yorum yapabiliyor. Öğretmeni o konuyla ilgili veliye bilgi verebiliyor. O çocuğun eksilerini, artılarını görebiliyor. Yani 10 kişilik bir sınıfta çocuğun sosyal alanda mı, akademik alanda mı, kültürel alanda mı ya da ona benzer kendisinin fark edemediği bizim öğretmenlerimizin fark edip geliştirebilir yönlerini bulmakta çok kolaylık sağlıyor.

Bunlarla ilgili bir raporlama yapılıyor mu?

Evet. Okulumuzda hem rehberlik öğretmenimiz var hem psikoloğumuz var. İkisi paralel çalışıyorlar. Her öğrencinin her ay yapmış olduğu veya artı yönleri, geliştirilebilir yönleri çıkarılıyor. Veli danışman öğretmenler tarafından aranıp, bilgilendiriliyor.

Velilerden ne gibi talepler alıyorsunuz ve herhangi bir çatışma yaşıyor musunuz?

Velilerimiz genel itibariyle çocuklarının sınav stresi yaşamasını istemiyorlar. Kurum olarak velilerle çok fazla sıkıntı yaşamıyoruz çünkü anaokulu sürecinden bu yana genelde şu anki velilerimiz bizi yıllardır tanıyor ve yapımızı biliyor. Yani anaokulu sürecinde o velilerle zaten birçok çatışma yaşadık. Bunlar çözüldüğü için bizim yaklaşımımızı biliyorlar. Bize sadece yaşanılan durumla ilgili bilgi vermeleri yeterli oluyor. Bunun da çözüme ulaşacağını biliyorlar. Çünkü bir aile şirketiyiz. Direkt bize ulaşmaları mümkün. Herkeste telefonumuz var. Bizim tüm problemler, sorunlar anlık çözülüyor.

Bu açından eğitimde nasıl bir yöntem uyguluyorsunuz?

Akademik başarının yanında çocukların sosyal yönünü güçlendirmek adına özel çalışmalar yapıyoruz. Çocukların hangi alanlarda yetenekli olduklarını belirlemek adına çok farklı sayıda dersler yapıyoruz. Sosyal etkinliklere özel hassasiyet gösteriyoruz. Çocuklar hem aktif hem de dışadönük olsun istiyoruz. Çünkü günümüz çocuklarının çok sosyal olması gerekiyor. O eski dönemlerde değiliz. Ne kadar çok girişkenseniz, ne kadar çok çevreniz varsa ne kadar çok sosyalseniz o kadar hayatta daha başarılı oluyorsunuz. Bunun farkındayız. Öte yandan günü yakalama adına teknoloji, bilim, yazılım, kodlama gibi alanlarda da çocukların donanım sahibi olması için çalışıyoruz.

Hedefiniz nedir?

Bu kurumu bize velilerimiz zorladı. Ya büyümemiz gerekiyordu ya da küçülmemiz. Büyümemiz gerektiğine karar verdik. Böyle bir kurumu açtık. Şimdi liseyi soranlar olmaya başladı. Gelecekle ilgili planlarımız da lise mutlaka var. Çevre şehirlerde de altısında da okul açma gibi bir planımız var.

Sizce insanlar eğitimde önce neye dikkat ediyorlar?

İnsanlar eğitimde şu an kaliteden çok ekonomiye bakıyorlar. Belli bir grup dışındaki herkesin tek derdi para. Şimdi oradaki öğrenci sayısı da zamanla azalıyor. Genelde şu kanı oluştu; tüm okullarda her şey, eğitim, hizmet aynı. Fakat iyi hizmet ve kaliteli eğitim verebilmek için ekonomik anlamda güçlü olmanız gerekiyor.

Son olarak eğitimci diğer bir ifadeyle öğretmen ya da sektörel manada nitelikli personel bulmakta zorlanıyor musunuz?

Sektörde nitelikli personel sorunu yaşanıyor. Öte yandan sizin okullarınızda kendini gösteren iyi bir öğretmeni hemen büyük okullar daha büyük maaşlarla alıyor. Bu da bir başka sorun. Anaokullarımız 6 yıldan fazladır var. Anaokullarımızdaki yemek yapan teyzemiz sabit. Şoförlerimiz 6 yıldır aynı. Öğretmenlerimiziz yüzde 80'i değişmedi aynı. Öte yandan kurumda da eğitimler veriyoruz. Senenin başından beri tüm öğretmenlerimize eğitimler veriyoruz. Davranış biliminden tutun da beden diline, kurumu sahiplenmeye kadar. İstanbul'dan bir firmayla anlaştık. Sürekli eğitimler halindeyiz. Ama genelde biz kemik kadroyu oluşturana kadar bir 3 yıl geçecek gibi gözüküyor. Kalifiye eleman bulmak çok zor, yetiştirelim diyoruz o da çok zor.