Hava Durumu

Bursa'dan bir başarı hikayesi... Bodrum katından dünyanın zirvesine...

O 5'er kez Dünya ve Avrupa Şampiyonu oldu. Yaşamında Büşra Gör'ü farkla yerlere taşıyan doğum anındaki talihsiz olay ve ailesinin spora olan sevgisiydi. Mahallesinde bir bodrum katındaki derme çatma salonda tekvando sporuyla tanışan ve para tekvandoda inanılmaz işlere imza atan Büşra, üniversiteyi bitirip yeni sporcular yetiştirmek istiyor.

Haber Giriş Tarihi: 26.09.2018 09:54
Haber Güncellenme Tarihi: 26.09.2018 09:54
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
Bursa'dan bir başarı hikayesi... Bodrum katından dünyanın zirvesine...

-Cemal EKENTOK-

Büşra Gör, 1995 Bursa doğumlu.

Doğum esnasında kolundan tutulup çekilmesi ve sağ kolunun çıkık kalması. Ve kolun çıktığı fark edilmeden yapılan kundaklama. Sonrasında ise büyüdükçe sağ kolunu kullanamamaya başlayınca sorun ortaya çıkmış.

Tabii ki çıkan kolun yer yapması, sinirlerin tahrip olması ve yaşın da ilerlemesi sonrasında yapılan tüm tedaviler sonuçsuz kalmış. Büşra sağ kolundan engelli olmuş. Azmi, hırsı ve inanılmazı yapmasıyla tüm dikkatleri üzerine çeken bir paralimpik tekvandocu olmuş Büşra Gör.

Büşra'nın spora başlamasının bile kendi hayat hikâyesi gibi çok ilginç hikâyesi var.

Ablası, mahallesinde bodrum katında kurulan bir tekvando kulübüne gidip geliyor. Anne ve babası Büşra'yı ablasıyla birlikte salona göndermeye başlıyor. Büşra da yaşı küçük olmasına karşın hareketleri ezberliyor.

Büşra büyüdükçe tekvando sporuna gönül veriyor. Ancak savunma yaparken sağ kolunu tam olarak kullanamaması nedeniyle antrenörü Coşkun Yıldız tarafından ona para-tekvando önerisi geliyor. O da bunu kabul ediyor.

Evet, 11 yıllık spor yaşantısına Büşra Gör, 5 Dünya 5 Avrupa ve sayısını unuttuğu Türkiye ve kulüpler birincilikleri sığdırmış.

Spor ile öğrenimini de başarıyla bir arada yürüten Büşra Gör, Konya Selçuk Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi son sınıf öğrencisi. Ancak bu ara Dünya ve Avrupa şampiyonalarına belindeki fıtık sorunu nedeniyle katılamıyor.

Paralimpik Olimpiyatları'nda yer alarak şampiyon olmayı hedefleyen Büşra ile güzel bir röportaj gerçekleştirdik.

Tekvando sporu ile nasıl tanıştın?

Bu spor dalıyla tanışmam çok ilginçti. Okula gitmiyordum. Ablamla birlikte bir apartmanın bodrum katında olan Bursa Uludağ Gençlik Kulübü'nün çalışmalarına gidiyordum. Salonda o dönemde tatami (minder) yoktu. Çalışmalarımızı taş zeminde yapıyorduk. Ablamın yanında gidip gelirken öğrendim ve ben de başladım. Kendime öz güvenim geldi. Arkadaş çevrem gelişti, kiminle nasıl iletişim kuracağımı öğrenmeye başladım.

Para-tekvandoya nasıl başladın?

Sağ kolumu, doğumda meydana gelen hata sonrası tam kaldıramıyordum. Karşı hamlelerde kolumu tam kaldıramadığım için antrenörüm tarafından para-tekvandoya yönlendirildim ve 12 yaşında resmi müsabakalara çıkmaya başladım. İlk turnuvamda da Türkiye Şampiyonu oldum. O şampiyonluğumu hiç unutamıyorum. Ankara'da İsmet Iraz Salonu'ndaydı. Burada tüm rakiplerimi yenip şampiyon oldum. Hâlâ o maçlar gözümün önüne geliyor.

Milli takıma ne zaman seçildin?

Türkiye şampiyonluğunun ardından milli takıma seçilmeye başladım. İlk dünya şampiyonluğumu ise 2013 yılında İsviçre'nın Lozan kentinde kazandım. Aynı yıl Rusya'nın başkenti Moskova'da yapılan müsabakalarda Avrupa şampiyonluğunu ülkeme kazandırdım. 2015 yılında da son olarak hem Dünya hem de Avrupa şampiyonluğuna uzandım. O günden bugüne dek 5 Avrupa 5 Dünya şampiyonluğunu Türkiye'ye kazandırmanın mutluluğunu yaşadım.

'Kolum doğumda oldu' demiştin, nasıl gelişmiş olay?

Doğarken anne karnında ters dönüyorum. O sırada ebenin kolumu çekmesiyle birlikte kolum orada çıkıyor. 4,5 kilo olarak dünyaya gelmişim. Tabii o dönem büyükler 40 gün bebeklerini kundaklıyor. Bu nedenle kolumdaki çıkık hiç fark edilmiyor. 40 gün o kol, orada kaynıyor. Kolumdaki sinirlerde hasarlar oluştuğu için kaslarım gelişmedi. 2 yıl tedavi gördüm ama bir sonuç vermedi.

Hedefinde neler var?

Bel fıtığı problemim var. Ağrılarımın son dönemlerde artması nedeniyle Türkiye şampiyonalarına katılamadım. Tedavim sürüyor. Yıldırım Belediyesi yakından ilgileniyor tedavimle. Tedavi sonrasında iyileşip tatamiye yeniden dönmek ve Türkiye'yi Paralimpik Olimpiyatı'nda temsil etmek istiyorum. Madalyalarım arasına tek eksiğim olan Olimpiyat madalyasını eklemek istiyorum. Bunun için tedavim tüm hızıyla devam ediyor.

Okulun bitince ne olmak istiyorsun?

Üniversite eğitimim bittikten sonra öğretmen olacağım. Ancak benim en büyük ideallerimden birisi tekvando antrenörü olmak. Dünya şampiyonu olduğum için şu an 4. kademe antrenör diplomasına sahibim. İyi bir antrenör olarak Türkiye'ye yeni sporcular ve yetenekler kazandırmak istiyorum. Sağlıklı, iyi eğitilmiş kilo alıp verme sorunu yaşamayacak sporcular yetiştirmek istiyorum. Benim yaşadığım sıkıntıları yetiştireceğim sporcuların yaşamamasını arzuluyorum.

Engellilere nasıl davranılmalı?

Tabii ki engelli sporcular çok hassas oluyorlar. Evlerinde özgürce hareket edemedikleri için dışarıya çıktıklarında panik içerisinde oluyorlar. 'Ben neredeyim?' diye panikliyorlar ve 'Ben ne yapacağım' diye düşünüyorlar. Onun sonrasında da yapacaklarını maalesef yapamıyorlar. Burada normal yaşamlarını sürdüren bireylere önemli görevler düşüyor. Onlara engelli gibi değil normal bir birey gibi davransalar kendi başlarına kaldıklarında paniklemezler. Öncelikle insanların bu anlamda daha dikkatli olmaları gerekiyor. Bu yönde de ciddi eğitim sorunu olduğunu düşünüyorum!

Dileriz her şey gönlünce olur.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.