Hava Durumu

'Bursa'ya yeni üniversiteler lazım'

Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, 3 milyona dayanan nüfusuyla Bursa'nın yeni üniversitelere ihtiyacı olduğunu vurgularken "Siyasilerimiz de bu konularda çalışıyorlar diye biliyorum" dedi.

Haber Giriş Tarihi: 19.12.2018 11:13
Haber Güncellenme Tarihi: 19.12.2018 11:13
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
'Bursa'ya yeni üniversiteler lazım'

Röportaj:  N. Nuri Yavuz

Bursa, çok kimlikli bir şehir; sanayiden sanata sosyoekonomik ve sosyokültürel çeşitliliğiyle ülkemizde hatta dünyada klasmanındaki birçok şehirden pozitif manada ayrışıyor. Fakat her alanda önemli düzeyde potansiyele sahip olan kent, özellikle stratejik birkaç alanda elindeki güce işlerlik kazandırmada zorlanıyor. Hatta güç kaybına uğruyor. Bunların başında ise eğitim geliyor. Neden mi? Düşünün 16. yüzyılda 20 bin nüfuslu Bursa'da 50 üniversite varken bugün 3 milyonluk kentimizde 2 üniversite bulunuyor(1). Bursa'nın eğitim kabiliyetinde yaşadığı erozyonu özetleyen bu bilgi, neyi eksik yaptığımızı gösteriyor... Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir de bu noktaya vurgu yapıyor...

BİR AKADEMİSYEN GÖZÜYLE SİZCE BURSA'NIN EKSİĞİ NEDİR?

Türkiye'de ilk organize sanayi bölgesinin (OSB) kurulduğu şehir olan Bursa'da bugün 24 OSB var ve bunlar dünya klasmanındaki firmalara ev sahipliği yapıyor. AR-GE merkezi ve patent sayısında Türkiye üçüncüsü bir kent ki yıllık 5 milyar dolar cari fazlasıyla 2023 hedeflerini şimdiden tutturmuş. Yani çok iyi durumdayız, kentimizde yeterli üniversitemiz olmamasına rağmen. Eğer Bursa'da bizim istediğimiz devletin de önerdiği nitelikte üniversite sayısı artarsa Bursa bilimde, sanatta, sanayide ve teknolojide bölgesinde ve dünyada efsane haline gelebilir.

NASIL?

Şunu kabul etmek gerekiyor. Çok nitelikli fabrikalarımız var. Fakat çoğu fason ve sipariş üzerine çalışan ve montaj yapan fabrikalar. Ham maddeyi dışarıdan alıyoruz. Üreteceğimiz ürünün projesinin çizimlerini dışarıdan alıyoruz. Ürettiğimiz mamullerin markasını dışarıdaki adam basıyor. Biz, montaj sanayisinden üretim sanayisine geçmek için kesinlikle nitelikli üniversite sayımızı artırmalıyız.

YASAL ZEMİN BUNA UYGUN MU?

YÖK, 250 bin nüfusa bir üniversite diyor. Bursa 3 milyonsa ortalama 10 tane üniversite lazım. 50 bin öğrencili 10 tane değil, 15-20 bin öğrencili üniversite, yani kontrol edilebilir ve geliştirilebilir ebatlarda, tematik üniversiteler kurulması lazım. Siyasilerimiz de bu konularda çalışıyorlar diye biliyorum. Yoksa Bursa kaybeder.

NEDEN?

Nüfusu Bursa'dan az olan birçok komşu şehrimizde Bursa'dan daha fazla üniversite bulunuyor. Üniversite sayısının az olmasının izahını bulamıyorum. 'Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir komutanı, bir komutan ülkeyi kurtarır' özdeyişi gibi düşünün. Bir üniversite bir tane öğrenci çıkarır. O öğrenci şehri değil ülkeyi kurtarabilir. Kesinlikle Bursa'da yeni üniversite açılmalı. Bunun için de eğitimi bilen insanlarla ve sanayicilerle oturup kafa yorulması gerekir.

BU NOKTADA BTÜ HAKKINDA NELER SÖYLERSİNİZ?

BTÜ, çok geç kalınmış ve kurulduktan sonra da gelişimi maalesef ilk yıllarında planlandığı gibi yapılamamış bir üniversite. Gelişimin önündeki en büyük engelin ise FETÖ'nün aktif olduğu bir dönemde kurulmuş olması denilebilir. Çünkü BTÜ'ye alternatif olarak Orhangazi Üniversitesi vardı. Muhtemelen ondan dolayı BTÜ ve yöneticileri yıpratıldı. Özellikle önceki rektörümüz Ali Hoca (Prof. Dr. Ali Sürmen) itibarsızlaştırmaya çalışıldı.

BİR DE BTÜ İÇİN UZUN SÜRE TARTIŞMALARA NEDEN YERLEŞKE KONUSU VAR. BURADA DURUM NEDİR?

Bursa Teknik Üniversitesi tamamen yeni kurulan bir üniversite olduğu için öncelikle kampüs alanı ve inşaat işleri ilk yıllarda ciddi zaman alıyor. Dolayısıyla fiili olarak özlenen nitelikte eğitim sistemine geçmek belli bir zaman alıyor. BTÜ açısından FETÖ tehdidi ortadan kalktı, alınan Mimar Sinan kampüs alanı etrafında önemli bölümlerin kesin tahsisleri yapıldı. Şu anda eğitim binaları, laboratuvar ve sosyal alanları daha hızlı ve kamu kaynaklarını en etkin kullanarak inşa edeceğimiz alanlarımız var ve önümüzü görüyoruz. Önümüzdeki dönemde öncelikle bulunduğumuz alanı, tahsis edilen parselleri ve etrafını master planımıza uygun olarak en etkin şekilde değerlendirmek ve fiziki mekân ihtiyaç problemini tamamen çözmek istiyoruz. İkinci olarak ise üniversitemizdeki eğitim birimlerimizi çok daha kuvvetlendirmek, bilimsel açıdan daha üst seviyelere çıkmak, paydaşlarımız açısından nitelikli mezunlar, test-analiz olanakları sunan ve vazgeçilmez yol ortağı olan bir bilim merkezi olmak istiyoruz.

BTÜ'NÜN UZMANLAŞMAYI HEDEFLEDİĞİ BİR ALAN VAR MI?

Cumhurbaşkanımız, "Artık her üniversite kendine bir alan belirlesin" diyor. YÖK'te bu konuda çalışmalar yapıyor. Bizden de robotlar ve akıllı sistemler konusunda ihtisaslaşmamız istendi ve görev verildi. Bu alanda BTÜ olması gereken hemen hemen bütün bölümleri açtı. Ancak güvenle söyleyebilirim, Bursa Teknik Üniversitesi şu anda açmış olduğu aktif bütün bölümlerinde iddialıdır ve çalışma alanlarında ilk akla gelen üniversite olma yolunda gitmektedir.

BU ALANLA İLGİLİ NELER YAPIYORSUNUZ?

Robotlar ve akıllı sistemler çerçevesinde bilgisayar, mekatronik, elektrik-elektronik, makine, metalürji-malzeme mühendisliği bölümlerini çok daha kuvvetlendirmek için çalışıyoruz. YÖK, kadro tahsisleri konusunda bu alanlara biraz daha fazla öncelik veriyor. Nitelikli akademik kadromuzu, son derece modern ve zengin laboratuvarlarımızı ve özellikle Merkez Laboratuvarımızı giderek çok daha kuvvetlendiriyoruz. Biliyorsunuz Merkez Laboratuvarımıza en son 2 milyon büyütme kapasitesi olan ve bölgede en gelişmiş özelliklere sahip bir elektron mikroskobunu kazandırdık.

ÇOKÇA KONUŞULAN BAŞLIKLARDAN BİRİ DE ÜNİVERSİTE SANAYİ İŞ BİRLİĞİ. BTÜ BU ALANDA NE AŞAMADA?

Şu an devlet, üniversite ile sanayinin daha yakınlaşması ve somut ürünler üretmesi için her türlü kanun, mevzuat, teşvik, projelendirme konusunu geliştiriyor, iyileştiriyor. En son geliştirilen TÜBİTAK 2244 programı son derece önemli bir çalışmadır. 2244 programı kapsamında, sanayide doktoralı eleman istihdamının artırılması, problem çözme odaklı sanayi projelerinin üniversite-sanayi ortak iş birliği ile yürütülmesi hedefleniyor. Sanayide istihdam edilecek doktoralı öğrencinin 4 bin 500 lira civarı maaşı, %75 oranında 4 yıl TÜBİTAK tarafından karşılanıyor, doktora çalışması sonrası uygun görülürse bu destek biraz değişerek 3 yıl daha devam edebiliyor. Ayrıca yürütülecek proje çerçevesinde cihaz, sarf ve muhtelif destek ve hibeler de mevcut. Elbette bu proje henüz yeni, tanıtılması, olgunlaşması, örneklerin somut görülmesi gibi bir beklenti oluşuyor. Bu kapsamda biz de bazı çalışmalar yaptık ve somut olarak şimdilik Kastamonu Entegre Yonga Levha Fabrikası ile sunulan projemiz TÜBİTAK tarafından kabul edildi. Bu konuda örneklerimiz çok daha fazla artacaktır. Teknoloji Transfer Ofisimiz ve bütün akademisyen arkadaşlarımız konu hakkında yoğun çalışmalarını sürdürüyorlar.

Bursa Teknik Üniversitesi'nde uygulamaya başlattığımız Sektörel Eğitim Programı'nın (SEP), birçok açılardan faydası yanında özellikle üniversite, kamu ve sanayi işbirliklerini artıracağına ve kuvvetlendireceğine inanıyoruz. SEP programında, öğrencilerimiz bir dönem yaklaşık 4-5 ay bizzat tam zamanlı olarak protokol kapsamında özel ve kamu sektör paydaşlarımızda çalışıyorlar. Şu anda yürüyen proje konusunda son derece güzel ve sevindirici bilgiler alıyoruz. Bunun yanında öğrenci topluluklarımız da çok güzel projelere imza atıyorlar.

BİR ÖRNEK VEREBİLİR MİSİNİZ?

Örneğin öğrencilerimiz, TÜBİTAK Alternatif Enerjili Araç Yarışları'na son iki yıldır katılıyorlar ve güzel sonuçlarla geliyorlar. Bu yıl Kocaeli, Körfez Yarış pistinde gerçekleşen yarışlarda, öğrencilerimiz tasarım, mekanik, sürücü sistemi, batarya ve yazılımı kurallara uygun olarak tamamen kendi emekleri ile oluşturulan sevimli ve dinamik HACIWATT isimli aracımızla ter döktüler. Diğer taraftan bu yıl ilki organize edilen ve kendi sınıfında yapılan diğer uluslararası yarışlara kıyasla son derece önemli katılım rakamlarına ulaşan TEKNOFEST yarışlarında da öğrencilerimiz yarıştılar. 14 kategoride gerçekleşen yarışlarda bizim gençler 5 takımla insansız hava araçları sınıfında çok sayıda başvuran ve yarışan takımlar arasında  "Döner Kanat" sınıfında Türkiye birinciliği elde ettiler. Diğer 4 takımımız da ciddi sıralama başarısı elde ettiler. Genç Bursa Teknik Üniversitesi, en fazla öğrenci takımıyla katılan üniversite oldu. Bu başarı, öncelikle danışman hocalarımızın gençlere verdikleri enerji, samimiyet ve Bursalı paydaşlarımızın maddi ve manevi destekleriyle gerçekleşmiştir. Yarışlara bizler de arkadaşlarımızla katılıyor, gençlerimizin heyecanına ortak oluyoruz, müthiş güzel anlar yaşanıyor.

Öğrencilerimiz 2019 yaz aylarında Amerika'da hava araçları konusunda başka bir uluslararası yarışa katılacaklar, kayıtlarımız yapıldı, çalışmalar hızla sürüyor. Bursa Büyükşehir Belediyemiz, Bursa Ticaret ve Sanayi Odamız başta olmak üzere yerel yönetimler, Bursa sanayicisi ve diğer paydaşlarımızın yaptıkları ve yapacakları desteklere teşekkür ediyoruz. Bunlar üniversite, kamu ve sanayi işbirliklerine güzel örnekler olarak sunulabilir.

SON OLARAK GEÇEN GÜNLERDE GÜNDEME GELEN VE SAYIŞTAY RAPORUNA DAYANDIRILAN HAYALİ FAKÜLTELERLE DEVLETİN ZARARA UĞRATILDIĞI İDDİALARINA KURUM OLARAK CEVAP VERDİNİZ FAKAT BEN SİZİN NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜZÜ MERAK EDİYORUM?

Bursa Teknik Üniversitesi, 6 fakültesi ve bir yüksekokulu ile 2010 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile kuruluyor. Özellikle İletişim, Denizcilik ve Sanat Tasarım fakültelerinde açılan bölümlerde ihtiyaç duyulan akademik personel yetiştirilmesi için YÖK yurt içi ve yurt dışındaki seçkin üniversitelerde yüksek lisans ve doktora eğitimlerini yapmaları için sınavla öğrenciler belirliyor ve görevlendiriyor. Normal şartlarda yüksek lisans ve doktora eğitimi 6 veya 7 yıl sürebilir. Dolayısıyla bu tip fakültelerdeki programlarda fiili olarak lisans eğitimine geçmek, öğrenci almak hemen mümkün olamaz. Bir anlamda yatırım maliyeti ve süreci kaçınılmazdır. Zaten yetişmiş doktoralı ve üstü akademik personel bulunabilen bölümlerde üniversite yönetimi olarak bizler son derece titiz ve hızlı çalıştık. 4 yıl önce lisans, yüksek lisans ve doktora program sayıları sırasıyla 6, 8 ve 3 iken 2018 yılında öğrenci alan bu program sayılarımız sırasıyla 43, 31 ve 12 olmuştur(2).

Kısacası yetişmiş elemanı az bulunan bölümlerde fiili lisans eğitimine geçmek zaman alıyor. Bu süre zarfında sizin kurumunuz adına eğitimlerini yapan personele yapılan ödemeler kamu kaynaklarını israf mıdır? Kaldı ki bu elemanların görevlerine siz son veremezsiniz. Sayıştay, son derece önemli ve kritik görev icra ederek mali açıdan kurumları denetliyor ve raporları paylaşıyor. Ancak bu raporların titizlikle belli kısımlarını, farklı amaçlar ve algı yönetimi için seçerek işlemek ne kadar etiktir, sizlerin takdirine bırakıyorum.

Bu konuda özellikle ana muhalefet partisi bir Bursa vekilimizin, "Fakir fukaranın hakkını kimseye yedirmeyiz" şeklinde mecliste konuşma yapması gerçekten hayret verici ve üzücüdür. Bu vekil muhtemelen gelen bilgileri iş yoğunluğundan dolayı kontrol edememiştir sanıyorum. Üniversitemize birgün kahve içmeye gelebilselerdi çok daha ayrıntılı ve sağlam bilgileri paylaşabilirdik. Bu konuda "kamu kaynağı israf ediliyor" gibi ifadelerin kullanılması şahıslar için değil kurum için son derece üzücü ve kırıcıdır. Kurumlarımıza, zaten az olan eğitim kurumlarımıza sahip çıkmalı, desteklemeli ve marka değerini kuvvetlendirmeliyiz.

Sayıştay Başkanlığı da bu tip manipülatif haberlerden rahatsız olacak ki, konu hakkında sayfasında 04.10.2018 tarihinde ciddi bir basın açıklaması paylaşmıştır(3).

Şehrengiz dergisi, Mart 2014, Sayı 48, Sayfa 22, İşte Bursa'nın gelişmişlik göstergesi... Sayılarla BTÜ; http://www.btu.edu.tr/index.php?sayilarlabtu=0 Sayıştay Başkanlığı Basın Açıklaması; https://www.sayistay.gov.tr/Tr/?p=2&ContentID=12375

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.