Hava Durumu

Bursa'yı ayağa kaldıran iddia! 'Küfür edip, yerlerde sürükledi'

Bursa Kantinciler Odası'nda neler oluyor? Bir okulda kantin işletmeciliği yapan kadın Z.Ö., Oda Başkanı Recep Çam'ın kendisi dövdüğünü iddia etti. Çam ise darp iddialarını reddetti.

Haber Giriş Tarihi: 17.04.2019 08:30
Haber Güncellenme Tarihi: 17.04.2019 08:30
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
Bursa'yı ayağa kaldıran iddia! 'Küfür edip, yerlerde sürükledi'

-N. Nuri Yavuz-

Şükrü Şankaya İmam Hatip Ortaokulu'nda kantin işletmeciliği yapan kadın Z.Ö., bir belge imzalatmak üzere esnaf odasına gitti. Z.Ö., belgeleri hazırlanırken oda sekreteri Elif Ç.'den ajanda istedi. Oda sekreterinin ajanda bastırılmadığını söylemesi üzerine Z.Ö., önce Elif Ç. ile sonra da oda başkanı Recep Çam'la tartıştı. Sözlü tartışma, Bursa Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği'ni (BESOB) ayağa kaldıran kavgaya dönüştü. Çam'ın kendisini dövdüğünü iddia eden Z.Ö., ambulansla hastaneye götürüldü. Darp raporu alan Z.Ö., Çam'dan şikayetçi oldu. Çam, oda sekreteri Elif Ç. ve görgü tanıkları polise ifade verdi. Çam, darp iddialarını reddetti. Olayda Z.Ö.'nün kendisine yönelik şiddet iddiaları kan dondurdu.

TERS DAVRANDILAR

Olayla ilgili açıklama yapan kadın kantin işletmecisi Z.Ö., "Bir belge imzalatmak üzere odaya gittim. Gitmişken bir ajanda istedim. Oda sekreterinin ters davranışları ve sinirli muamelesiyle karşılaştım. Ben 3 yıldır kantin işletmeciliği yapıyorum ve o sekreter 3 yıldır aynı modda davranıyor. Başkan da aynı şekilde ters bir adam. Hiçbir şey soramıyorsunuz. Her karşılaştığımda sebebini bilmediğim bir nedenden bana laf sokmaya çalışan bir adam" dedi.

İĞRENÇ KÜFÜRLER

Z.Ö, "Ajanda istediğimde sekreter hanım, 'bu sene bastırılmadığını' söyledi. Bütçeden falan bahsetti. Ben de 'Her yıl üye aidatlarına zam yapıyorsunuz ama bir ajanda bastıramıyor musunuz?' dedim. Bu arada evrak işlemimle ilgili 'Evraklarınız eksik. Bir şikâyetiniz varsa Recep Bey burada' dedi. Kapı açıktı ama ben görmemiştim orada olduğunu. 'Gerek yok, duymuştur' dedim. Sonra belgeleri imzalatmak üzere odasına gittim. Fakat kendisi belgeyi imzalamayacağını söyledi. 'Neden? İmzalamanız lazım. Sizin işiniz, göreviniz bu. Biz de buraya bir şekilde aidat ödüyoruz' dedim. O da  'Senin derdin ne? Zorun ne?' dedi. 'Hiçbir derdim yok. Sadece ajanda istedim. Olmadığını söylediniz bitti' dedim. Bana küfür etti. Evrakı attı. Masaya vurdu ve bağırmaya başladı. Ben de korktum, çıkarken hakaret etmeye başladı. Döndüm, 'Sen niye, nasıl küfredebiliyorsun' dedim.  Çok iğrenç küfürler etti. 'Sizi şikâyet edeceğim, hem işimi yapmıyorsunuz hem de hakaret ve küfür ediyorsunuz' dedim. Çok sinirlendi. Beni boğazımdan ve saçımdan tuttu. Odasının camekanında sıyırttırdı ve odanın dış kapısının oraya kadar beni dövmeye devam etti" ifadelerini kullandı.

KİMSE YARDIM ETMEDİ

Z.Ö., "Kendimi kurtarmaya çalıştım. Oda sekreteri Elif Hanımda oradaydı. Ama ne bir insan ne de bir kadın olarak olay anında hiçbir şekilde insani görevini yapmadı. Orada durdu. İşin kötü tarafı ben bağırıyorum, çığlık atıyorum, imdat diyorum. Telefonum da yanımda yoktu. Kimseyi arayamadım. Yerlerde sürüklendim. Sese birileri geldi. 'Yardım edin bana' dedim. Oda başkanı da 'Manyak bu, kendi kendine bağırıyor' dedi. Gelenlerden biri de bina sorumlusuymuş, ayağıyla bana 'Kalk kalk, ne yerde yatıyorsun' dedi. 'Beni dövüyor, lütfen polis çağırın' diyorum o adam, 'Polislik bir şey yok. Polis molis yok sana. Kalk kendi aramızda hallederiz' diyor.

Orası biraz daha kalabalıklaştı ama kimse bana yardım etmedi. Hiç kimse bir şey yapmadı. Sonra birkaç bayan geldi. Herhalde o sıralarda polisi aradılar. Sonra oda başkanı, 'Bir şey yok biz kendi aramızda halledeceğiz' dedikten sonra kapıyı kapatıp beni tekrar dövmeye başladı. Ama feci şekilde dövdü. Ben öleceğimi zannettim. Canımı zor kurtardım. Ölmediğime şükrediyorum. Hiç kimse de müdahale etmedi. Bağırıyorum, kapıya vuruyorum, 'imdat' diyorum, kimse kurtarmıyor. O da diyor ki 'Hadi bakalım seni kim kurtaracak elimden.' İğrenç iğrenç şeyler söyledi. Ben, psikolojik olarak yaşadığım travmadan bedenimin acısını unuttum. O esnada kapı açıldı. Kaçıp gitti. 'Lütfen kaçmasına engel olun, bırakmayın' dedim. Sonra birkaç kadın beni oradan çıkardı. Ambulans çağırdılar. Hastane polisi olayı sordu. Olay yeri nedeniyle Yavuz Selim Karakolu'nda ifade verdim. Şikâyetçi oldum. Hastaneden darp raporu aldım. Orada bana şahit olacak bir sürü insan var" diye konuştu.

SİNİR KRİZİ GEÇİRDİ

Darp iddialarını reddeden Bursa Kantinciler Odası Başkanı Recep Çam, "Z.Ö. önce oda sekreteri Elif Ç. ile tartıştı. Sonra odama girip, saygısız davranışlarla türlü hakaretlerde bulundu. Masama vurdu. Tartışma uzayınca dışarı çıkmasını istedim. Eğer şikâyeti varsa üst birliğe şikâyet edebileceğini söyledim. Z.Ö. çıkmayınca kolundan tutup dışarı çıkardım. Herhangi bir darp ya da dövme söz konusu değildir. Kendisi çok sinirliydi. Sinir krizi geçirmişçesine kendini yerden yere attı. Benim odamın kapısı her zaman açıktır. Orada başka üyelerde vardı. Onlar da olanları gördü, duydu. Polise ifademizi verdik. Biz de kendisinden şikâyetçi olacağız. İftira atıyor. Provokatörlük yapıyor. Psikolojik sorunları olduğunu düşünüyoruz. Bu psikolojiyle katin işletmeciliği yapamaz. Oda olarak kendisinin kantin işletmeciliği yapamayacağına yönelik şikâyette bulunacağız" ifadeleriyle kendisini savundu.

 'ODA NE İŞE YARAR?'

Olayın taraflarından oda sekreteri Elif Ç. ise "Z.Ö., ajanda istedi. Ekonomik nedenlerden dolayı bastırılamadığını söyledim. Yüksek sesle 'Oda ne işe yarar, aidatlar nereye gidiyor, neden üye olmak zorundayız?' gibi ifadeler kullanarak bağırdı. Hakarette bulundu. Ben de şikâyetlerini başkana iletmesini söyledim. Orada da tartıştı. Sanırım sinir krizi geçirdi. O esnada iki üyemiz de odadaydı. Onlar da yaşananları gördü" dedi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.