Hava Durumu

Bursalı Eylül'ün katil zanlısından çelişkili ifadeler! O soruya yanıt veremedi

Bursalı 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara'nın Ankara'nın Polatlı ilçesinde öldürülmesine ilişkin davada sanıklar hakim karşısına geçti. Sanık Koçyiğit, Eylül'ün naaşının gömüldüğü yerde kendisine ait olduğu tespit edilen izmarite ilişkin savunma yapamadı.

Haber Giriş Tarihi: 17.05.2019 18:03
Haber Güncellenme Tarihi: 17.05.2019 18:03
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
Bursalı Eylül'ün katil zanlısından çelişkili ifadeler! O soruya yanıt veremedi

Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya sanıklar ile Yağlıkara'nın ailesi ve taraf avukatları katıldı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da hazır bulundu.

Kimlik tespiti ve iddianamenin özetlenmesinin ardından tutuklu sanık Uğur Koçyiğit, hakim huzuruna çıktı.

Sanık Koçyiğit, olay günü saat 10.00 sıralarında elektrik arızası için Uzunbey köyüne gitmek üzere hazırladığını, bu esnada evinin girişinde Eylül ve kuzeni Boran Yağlıkara'yı gördüğünü söyledi. 

İki kuzenin, çocuklarını sorduğunu belirten sanık Koçyiğit, "Onlara Polatlı'dan tek başıma eve geldiğimi söyledim. Boran, 'Uğur amca, bisikletimin tekeri çok ses yapıyor.' dedi. Ben de tekerleğinde çamur olduğunu, yıkaması gerektiğini söyledim. Boran önde, Eylül arkada bisikletleri ellerinde rampaya doğru çıktıklarını gördüm." diye konuştu.

Daha sonra elektrik arızasını gidermek amacıyla arazi aracıyla köyden ayrıldığını dile getiren sanık Koçyiğit, annesinin de alışveriş için Çeltik'e pazara gittiğini, gün içinde kendisiyle birkaç kez telefon görüşmesi yaptığını ifade etti.

İşlerini tamamladıktan sonra yeniden köyüne geldiğinde saatin 11.00'i bulduğunu, ardından Eylül'ün akrabası Soner Yağlıkara'nın arazisine gitmek için yola çıktığını kaydeden Koçyiğit, "Dönüşte aracım arızalandı. Yaklaşık 25 dakika evin bahçesinde aracın arızasıyla uğraştım. Bu esnada Boran geldi, bana 'Eylül burada mı?' diye sordu. 'Eylül burada yok, gelmedi.' dedim." beyanında bulundu.

"HİÇBİR ŞEY HATIRLAMIYORUM"

Annesinin pazardan dönmesini beklediği esnada evine daha önce görmediği bir kadının geldiğini, evde kimsenin olup olmadığını sorduğunu öne süren Koçyiğit, iddialarını şöyle sürdürdü:

"Kadına, 'Hayırdır?' diye sorduğumda eşya topladığını söyledi. Koltuğunun altında poşet vardı. İki üç dakika sonra genç birisi daha geldi. Kadına, 'Hayırdır, bu kim, beraber misiniz?' diye sordum. Kadın da 'Evet kaynatamın...' cevabını verdi. Kadın ateş istedi, sigarasını yaktı. Bana sigara uzattı. İçmeyeceğimi söyleyince ısrar etti. Ben de sigarayı yaktım. Aşağı yukarı 15-20 saniye sonra yerimden kalktığımda vücudum karıncalandı, kendimden geçtim. O günle ilgili ondan sonra başka bir şey hatırlamıyorum. Köyün girişine geldiğimde araç arızalandığında iki bira içmiştim. Biraz da alkollüydüm."

Sanık Koçyiğit, kendisine geldikten sonra pazardan dönen annesini karşılamak için köy meydanına gittiğini belirterek, annesi ve pazardan aldığı eşyayla evine geçtiğini anlattı. 

Annesi ekmek pişirmek için hazırlık yaptığı sırada eve geçerek dinlenmeye başladığını söyleyen Koçyiğit, kısa süre sonra Eylül'ün babası Halil İbrahim Yağlıkara'nın kızını bulamadığını, burada olup olmadığını sorduğunu dile getirdi.

Sanık Koçyiğit, annesinin Eylül'ün evde olmadığını söylediğini kaydederek, savunmasını şu şekilde sürdürdü:

"Ben de cama çıktım. Halil İbrahim'e köyde düğün olduğunu, Eylül'ün oraya gitmiş olabileceğini söyledim. Annem bana seslendi. 'Kalk git, bir bak.' dedi. Bu esnada köyde anons yapıldı, 'Eylül kayıp' diye. Halil İbrahim'in evine gittim. Benden birkaç dakika sonra annem de geldi. Zaten komşular da toplanmaya başlamışlardı. Halil İbrahim'in teyzesinin kızına 'Sultan' isimli kişi köyden bir hurdacının geçtiğini söyledi. Bunun üzerine amca Ömer Yağlıkara ile Topraklık ve Çeltik köylerindeki kameralara bakmak aklımıza geldi.

Biz kameraları sormak için Ömer ile Çeltik Jandarma Karakoluna gittik. Görüntülerde şüpheli bir araç yoktu. Sonra jandarmalarla aramalara katıldık. Akşam 20.30'da Polatlı'ya gittik."

İFADELERİ ÇELİŞKİLİ

Eylül'ü öldürmediğini iddia eden sanık Koçyiğit, suçsuz olduğunu, beraat etmesi gerektiğini savundu.

Savunmasının ardından Koçyiğit'in polis ve savcılıkta alınan ifadeleri okundu.

Mahkeme Başkanı, "Bu ifadelerinde biraz önce anlattığın gibi sana sigara veren bir kadından bahsetmiyorsun. Bir çelişki var. Niye her iki ifadende bu kadından bahsetmedin?" diye sordu.

Bunun üzerine sanık Koçyiğit, "Polatlı'da ifadem alınırken savcı beye iyi olmadığımı söyledim. Kendimde değildim. Onun için bu beyanlarımı kabul etmiyorum." dedi.

SİGARA İZMARİTİNİ AÇIKLAYAMADI

Çapraz sorgu sırasında Mahkeme Başkanı'nın, "Gömleğinde Eylül'ün DNA izleri bulunmuş, bununla birlikte Eylül'ün gömüldüğü yerde sana ait olduğu tespit edilen sigara izmariti bulunmuş." açıklaması üzerine sanık Koçyiğit, şunları söyledi:

"Eylül sürekli bize gelir, çocuklarımla oynardı. Olaydan bir gün önce açık kasa kamyonetimle işe gittim. Dönüşte bakkaldan sigara aldım. Döndüğümde Eylül de çocuklarımla arabanın kasasına binmişti. Eve gittiğimizde Eylül kendisini indirmemi istedi. Koltuk altından tutarak indirmeye çalıştım ancak ayağı arabanın kasasına takıldı. İndiremedim, geri bıraktım, sonra geri aldığımda o, ıslak eliyle kolumdan tuttu. İndirirken terliğini düşürdü. Eliyle terliğini düzelttim, giydi. Benim gömleğimden tuttu. Bu nedenle üzerimde ve araçta DNA'sı çıkmış olabilir."

Sanık Koçyiğit, Eylül'ün naaşının gömüldüğü yerde kendisine ait olduğu tespit edilen izmarite ilişkin açıklama yapamadı.

SANIĞIN ANNESİNİN SAVUNMASI

Tutuksuz sanık Huriye Koçyiğit ise Eylül'ün akıbetine ilişkin bilgisinin olmadığını ve suçsuz olduğunu iddia etti. 

Eylül'ün ailesiyle herhangi bir husumetlerinin olmadığını öne süren Koçyiğit, şu şekilde savunma yaptı:

"Ben ne gördüm ne haberim var bir şeyden. Düşman değilim, düşman olsam bile ne isterim o bebekten? Ben sabah 09.00'da Çeltik'e pazara gittim. Alışveriş yaptıktan sonra köye döndüm. Ev işleri ile uğraşırken Eylül'ün babası İbrahim geldi, kızını sordu. Ben de bilmediğimi, Çeltik'ten yeni geldiğimi söyledim. Sonra Eylül'ün annesi Şerife'ye gittim. Ağlıyordu, Uğur da geldi. Suçlamaları kabul etmiyorum. Ben cani değilim, o bebekten ne isteyebilirim ki?"

Sanık savunmalarının ardından Eylül'ün babası Halil İbrahim ile annesi Şerife Yağlıkara'ya söz verildi. Kızlarının katillerinden şikayetçi olduğunu dile getiren anne ve baba, sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmalarını talep etti.

Müşteki beyanlarının alınmasının ardından tanıkların dinlenilmesine geçildi.

ARA KARAR

Beyanlar sonrası savcının mütalaası ile taraf avukatlarının talebini alan mahkeme heyeti, ara kararını açıkladı. Sanık Uğur Koçyiğit'in tutukluluk halinin devamına hükmeden heyet, anne Huriye Koçyiğit'in tutuklanması yönündeki talebi ise reddederek duruşmayı erteledi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.