Bursaspor'un efsanesinden flaş açıklama: 'Aramızda uçurum var'

Cemal EKENTOK

Mesut Şen, Bursaspor'un kuruluşundan Süper Lig'e yükselişinde hep var olan isimlerden birisi.

Bursaspor ile şampiyonluk yaşayan ve Süper Lig tarihine adını altın harflerle yazdıran bir isim Mesut Şen.

Zamanın unutulmazları arasına, Fenerbahçe'nin efsane beklerinden merhum Levent Engineri'ye attığı topukla topu üzerinden aşırdığı çalımla, 'Bel kıran' namıyla geçen Mesut Şen, Türk futboluna, Gündüz Kılıç tarafından kazandırılmış bir isim.

Kanser olduğunu, kulüp doktoru Hüseyin Efendioğlu'nun ısrarıyla öğrenerek ameliyat olan ve sağlığına kavuşmak için gün sayan 74 yaşındaki Mesut Şen ile Vakıfköy Vakıfbank Orhan Özselek Tesisleri'nde bir araya geldik.

Ben sordum Mesut Şen ise her soruma içtenlikle cevap verdi.

Mesut Şen kimdir, futbola nasıl başladın?

 1944 Antalya doğumluyum. Babam polis memuru olduğu için orada dünyaya geldim. Babamın tayini çıkınca İstanbul Beşiktaş'a geldik. Orada yaşamaya başladık. 12 yaşındaydım. Mahallede oynarken büyüklerim beni Galatasaray takımının seçmelerine götürdü. Babam karşı olduğu için ayakkabımı da onlar almıştı. Yıl 1959, Gündüz Kılıç beni Galatasaray genç takımına seçti. Sonra lisans çıkarttılar. 2 yıl genç takımda oynadım. Sonra A takım kadrosuna alındım.

Bursa maceran nasıl başladı?

İstanbul'da bir Bursalı arkadaşım vardı. Ailesi ayrılmıştı. Babası İstanbul'da, annesi Bursa Emirsultan'da yaşıyordu. Ben onunla birlikte Bursa'ya geldim. 1 hafta kaldık. Mahalle maçında beni oynattılar. O gün Akınsporlu yöneticiler oradaymış, bana maç sonunda transfer teklifi yaptılar. Ben de babamın baskısından kurtulmak için teklifi kabul ettim. İyi ki de etmişim. Yıl 1961'di ve biz Akınspor ile şampiyon olduk.  Akınspor'a 2. Lig teklifi geldi. Sonra şehrin büyükleri bir araya gelerek 5 kulübü Bursaspor adında birleştirdi ve ben de kuruluş yılı kadrosunda yer aldım.

Bursaspor'da kaç yıl oynadın?

Profesyonelliğe geçtikten sonra Bursaspor formasını sırtımdan çıkartmadan tam 10 yıl şerefle giydim. Bu süre zarfında 18 kez A, 8 kez Ümit ve Ordu Milli takımlarında görev yaptım. 1973 yılında Beşiktaş'a transfer oldum. Burada 2 sezon oynadım. Sakatlandım ve 31 yaşında futboldan kopmak zorunda kaldım.

Oynadığınız yıllardaki saha şartlarıyla bugünü kıyaslar mısın?

Bursaspor ile oynadığımız yıllarda sahaların durumu gerçekten çok kötüydü. Toprak zeminler, yağmur yağdığında ise çamur tarlasına dönüyordu. İmkânlar ise çok kısıtlıydı. Maçlarda ayağımıza giyeceğimiz kramponları bin bir güçlükle bulabiliyorduk. Hatta malzemecimizin köselelerden yaptığı kramponların çivileri ayağıma batar, ayakkabıdan ayaklarımızı kan revan içinde çıkartırdık. Bugün ise imkânlar çok fazla. Her futbolcunun 3-5 ayakkabısı var. Maç oynadıkları sahalar halı gibi. Bırakın sahaları, antrenman yaptıkları yerler bile bizim günümüzün sahalarından yüz kat daha güzel.

Futbol sonrası neler yaptın?

Antrenörlük kursuna katıldım ve diploma aldım. 20 yıldır da Bursaspor altyapısında antrenör olarak görev yapıyorum. Birçok oyuncuyu Türk futboluna kazandırdım. Semih Yuvakuran, Tophane Meslek Lisesi'nde koşuyordu. Onu futbola başlattık genç takımda. Volkan Şen'i Arabayatağı'ndan kadroya dâhil ettik. Tabii birçok oyuncu kazandırdık kulübümüze. 5 yıl A takımda Yılmaz Vural, Yılmaz Gökdel, Rumen Nunwailler, Fethi Demircan'ın yardımcı antrenörü olarak görev yaptım. Gordon Milne döneminde ise rakipleri izlemekle görevlendirilmiştim. 3. Lig'de oynayan İznikspor ile Gönenspor'da 2'şer yıl, Zonguldakspor, Karacabeyspor ve Mustafakemalpaşaspor'da ise 1'er yıl görev yaptım. Daha sonra altyapıda görev aldım.

Deneyimli bir isim olarak gençlere neler önerirsiniz?

Gençlerin akıllarında sürekli futbol olmalı. Şimdilerde bakıyorum hepsinin elinde cep telefonları, futbolun dışında sürekli internetteler! Aslında gençler iyi futbolcu olmak istiyorlarsa, internetten uzak durmalı ve her antrenman sonrası eksiklikleri için özel çalışmalar yapmalı. 'Çalışmak yeteneği geçer!' sözü vardır Hollandalıların. Evet, günümüzde gençler çalışarak iyi yerlere gelebilirler. Bugün Bursaspor'da biraz kıpırdayanı A takıma alan bir teknik kadro var. Bunu iyi değerlendirmeleri lazım.

Kanserle boğuşuyorsun. İlk nasıl öğrendin?

Hemoroit nedeniyle ilaç alıyordum. Ancak kanama kesilmemişti. Kulüp doktorumuz Hüseyin Efendioğlu'nun ısrarları sonrasında Devlet Hastanesi'ne gidip kan tahlili yaptırdık. Kan değerleri düşük çıktı. Özel bir hastaneye gittim. Kolonoskopi yapıldı ve kalın bağırsak kanseri olduğum ortaya çıktı. 2 gün sona ameliyat oldum. Karaciğerin durumu iyi değildi. Kemoterapiye başladık. 2. ameliyat sonrası yapılan tetkiklerde karaciğerin temiz olduğunu gördü doktorlar. Şimdi tedavim sürüyor. 2 kemoterapi daha göreceğim. Ondan sonra tahliller yapılacak ve sağlık durumum ortaya çıkacak.