Evde kal, D vitamininden yoksun kalma!

Diyetisyen Buket Koçoğlu; bu dönem alınan kiloların, açılan iştahın, yaşanan yoğun stresin;  kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan D vitamini eksikliğine de bağlı olduğunu vurgulayarak: "Uzun süre dışarı çıkamadık, güneşle uzun süre temas edemedik pandeminin yarattığı stresin dışında kış aylarında evde güneşsiz kalmak da iyi hissettirmedi. Biraz keyiflenmek için bolca mutfağa ve lezzetli yiyeceklere sardık. Stresimizi düşürelim derken kilolarımızı yükselttik. Normal koşullarda da kilo alan danışanların tahlillerinde hep D vitamini düşüktür. Şimdi bu dönemde de bunların hepsinin birbirini etkilediğini görüyoruz" dedi.

Her gün düzenli ilaç alımı yerine haftada en az 4 gün düzenli bir şekilde D vitamini depolarının doldurması için güneşle temas edilmesinin önemine değinen Diyetisyen Koçoğlu; "Güneşli öğle saatlerinde yani güneşin dik geldiği saatler güneşten hem daha fazla hem de doğru yararlanmak için doğru zamanlardır. Özellikle güneşli açık alanlarda, derimizi mümkün olduğunca doğrudan güneş ışığına en az 20 dakika maruz bırakmalıyız ki kaliteli bir D vitamini sentezi gerçekleştirelim" dedi.

D Vitamini eksikliği ile Korona ilişkisi...

Ayrıca son dönemde korona virüs vakalarında da yoğun bakımda tedavi olan hastalarda D vitamini eksikliği en büyük ortak özellik olarak görülüyor. D vitamini eksikliği tedaviye olumlu yanıt vermeyi engelliyor ve korona virüs kaynaklı ölüm riskini arttırıyor.

D Vitamini Nasıl Sağlanır?

D vitamini sentezi deride sadece güneş ışığı ile temasta aktive olur. Düzenli olarak aktifleşmiş D vitamini ve süt ürünleri tüketimi ile kalsiyum alımı da serum D vitamini seviyelerinin korunmasına katkıda bulunur. D vitamini açısından riskli olan bu grup aynı zamanda kalsiyum gereksinimi açısından da önem taşıyor.

Diyetisyen Buket Koçoğlu; kalsiyum içeren besinleri tüketirken dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıraladı:

Kalsiyumun her zaman en iyi kaynağı süt ürünleri olup her gün 3 porsiyon süt, yoğurt, kefir, ayran, cacık; 2 dilim de peynir tüketilmelidir. Süt ürünlerinin kendi yağı bizim için sağlıklı olan yağdır. Kaymak, tereyağı gibi yağın biriktiği ürünleri tüketirken dikkatli olunmalıdır. Peynirlerde yağ oranı yüksek olabileceğinden yağlı peynirler daha nadir tüketilmelidir. Süt ürünlerini tüketemeyenler için alternatif olarak koyu yeşil yapraklı sebzeler, çiğ badem, kurubaklagiller olsa da bunlardan alınan kalsiyumun vücutta kullanımı sınırlıdır. Kalsiyumu vücut tarafından daha çok emilen fermente kefir ve yoğurt ile tokluk hormonları salgılatıp iştahımızı kontrol ederek kilo kontrolümüzü sağlayabiliriz. Bu ikilinin sindirim ve bağışıklık sistemini destekleyici etkisi de vardır.

Diyetisyen Buket Koçoğlu son olarak; D vitamini eksikliğinin sıklıkla görüldüğü bir toplum içinde yaşadığımızı belirterek şu uyarılarda bulundu:

"Beslenmede süt ve ürünleri tüketimi ve düzenli doğru güneşlenme bir arada olmalıdır. Muhakkak yılda iki kez doktor tarafından D vitamini seviyesi kontrol ettirilmeli, gerekiyorsa uygun D vitamini takviyesini düzenli kullanılmalıdır."