Geçtiğimiz günlerde Lozan Barış Antlaşması'nın yıldönümüydü. Aradan geçen 94 yıla rağmen bugün hala daha Lozan Antlaşması'nın maddeleri tartışılıyor.Peki Lozan zafer mi hezimet mi? Yazarımız Yüksel Baysal bugünkü yazısında tarihsel gerçeklerin izinde bu sorulara yanıt verdi.
Haber Giriş Tarihi: 26.07.2017 13:34
Haber Güncellenme Tarihi: 26.07.2017 13:34
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
"Kim ne kadar unutturmaya, bu zaferi gölgelemeye çalışırsa çalışsın, güneş balçıkla sıvanamaz! Çünkü Lozan Türkiye Cumhuriyeti'nin tapusudur, nüfus kağıdıdır, doğum belgesidir.
Onu tartışmaya açmak Türkiye'yi tartışmaya açmak demektir!..
Osmanlı'nın batmasını dış güçlere bağlayıp, dönemin yöneticilerini masum gösterenlere ne demek lazım?
Biz ilk dış borcu 1854 yılında Kırım Savaşı sonrasında aldık.
25 yıl sonra borç verenler kapımıza dayandı, Abdülhamit döneminde gelirlerimize Düyun-u Umumiye (Borçlar İdaresi) yoluyla el konuldu.
Lozan Antlaşması sayesinde, alınan borçlar, ayrılan toprak parçalarına bölündü de ülkemiz tam bir ekonomik çöküntü içine girmedi..."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hala Lozan'ı tartışıyoruz
Geçtiğimiz günlerde Lozan Barış Antlaşması'nın yıldönümüydü. Aradan geçen 94 yıla rağmen bugün hala daha Lozan Antlaşması'nın maddeleri tartışılıyor.Peki Lozan zafer mi hezimet mi? Yazarımız Yüksel Baysal bugünkü yazısında tarihsel gerçeklerin izinde bu sorulara yanıt verdi.
"Kim ne kadar unutturmaya, bu zaferi gölgelemeye çalışırsa çalışsın, güneş balçıkla sıvanamaz! Çünkü Lozan Türkiye Cumhuriyeti'nin tapusudur, nüfus kağıdıdır, doğum belgesidir.
Onu tartışmaya açmak Türkiye'yi tartışmaya açmak demektir!..
Osmanlı'nın batmasını dış güçlere bağlayıp, dönemin yöneticilerini masum gösterenlere ne demek lazım?
Biz ilk dış borcu 1854 yılında Kırım Savaşı sonrasında aldık.
25 yıl sonra borç verenler kapımıza dayandı, Abdülhamit döneminde gelirlerimize Düyun-u Umumiye (Borçlar İdaresi) yoluyla el konuldu.
Lozan Antlaşması sayesinde, alınan borçlar, ayrılan toprak parçalarına bölündü de ülkemiz tam bir ekonomik çöküntü içine girmedi..."
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZEn Çok Okunan Haberler
Bursa'nın çocuk valisi makamına oturdu
Kuzey Kore'den "nükleer karşı saldırı" tatbikatı
İsrail 200 gündür Gazze’ye saldırıyor: 34 bin 183 ölü
23 Nisan’da çocuklara 10 bin adet balık ekmek ikramı
BUSİAD İktisadi Yönelim Anketi sonuçları açıklandı
Restoranda yangın paniği
İnegöl’de 23 Nisan coşkusu
Halil Umut Meler, EURO 2024'te görev alacak
MİT Başkanı Kalın, 23 Nisan'ı kutladı