Hava Durumu

Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ'dan flaş açıklamalar

Bakanlar Kurulu sonrası önemli açıklamalarda bulunan Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, ABD yargısının, 17-25 Aralık sürecindeki darbe teşebbüsünü tekrar ettiğini söyledi.

Haber Giriş Tarihi: 11.09.2017 18:40
Haber Güncellenme Tarihi: 11.09.2017 18:40
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ'dan flaş açıklamalar

Bekir Bozdağ'ın açıklamaları:

'Hem içerde hem dışarıda Türk ekonomisi hakkında kirli algı operasyonları yapanlar var. Bu açıklanan rakamlar kirli algı operasyonu yapanları da bir nevi yalanlamıştır. Türk ekonomisi dinamik ve güçlü bir yapıya sahiptir.

HÜKÜMETİMİZ ARAKANLI MÜSLÜMANLARIN YANINDA OLMUŞTUR

Arakan'da çok büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. Myanmar hükümetinin emrindeki güvenlik güçleri Arakanlı Müslümanların üzerine güvenlik güçleri gitmiş ve pek çok kadın çocuk masum insanlar hayatını kaybetmiş, binlercesi yaralanmış binlerce insan da yerinden yurdundan edinmiş durumdadır. Ve bu insanlar büyük bir dram yaşarken bütün dünya da maalesef bunu izliyor. Türkiye ise bu insanların yanında olan bir tutum içerisinde olmuştur.

Ben bu vesile ile tüm vatandaşlarımızı Arakan'a yardıma çağırıyorum. Ve halkımızın da bu konuda gerekeni yapacağına inanıyorum.

KILIÇDAROĞLU ÖNCE YÜRÜDÜĞÜ KİŞİLERDEN BAŞLASIN

Önce işe bakmak lazım lafa bakmamak lazım. Ben sayın Kılıçdaroğlu'na eğer terörü bitirecekse önce koluna girip yürüdüğü kişilerden başlaması lazım. HDP herkesin bildiği gibi PKK'nın siyasal bir uzantısıdır. Hep birlikte biliyoruz. Yürüyüşte de nasıl bir dayanışma içerisinde olduğunu biliyoruz. Öncelikle aralarına mesafe koyması lazım. Eskiden hendek terörü vardı PKK değişik yerlerde hendekler kazdı barikatlar kurdu Sayın Kılıçdaroğlu da hendeğin ötesindeki arkadaşlar diye hitap etti PKK'lı teröristler için. Kılıçdaroğlu öncelikle bu söylemini değiştirmesi lazım.

ELİNDE FORMÜL VARSA MİLLETİN ÖNÜNE KOYMALI

Tanrıkulu'na dönüp sen bu sözünle kimi kast ediyorsun teröristlerden yana mısın yoksa Türkiye Cumhuriyeti'nden yana mısın diye Kılıçdaroğlu'nun ona sorması lazım. Ayrıca elinde terörü bitirecek bir planı varsa bunu da açıklamasında fayda var. Türkiye'de iş başında olan bir hükümet var terörle mücadelede verilen şehitlerimiz var gazilerimiz var. Eğer terörü bitirecek elinde bir formül varsa ben Sayın Kılıçdaroğlu'nu o formülleri milletin önüne koymaya davet ediyorum

PKK EYLEM YAPMA KABİLİYETİNİ KAYBETMİŞTİR

Terör örgütü bugün planlı programlı eylem yapacak kabiliyetini kaybetmiştir. Terörün belini kıran büyük bir mücadele yürümektedir. Bundan sonra da bu mücadele yürüyecektir, SİHA'lar da terörle mücadelede güvenlik güçlerimizin kullandığı önemli bir enstrümandır. Terörün temizlenmesinde SİHA'ların büyük bir rolü vardır.

 CHP 27 NİSAN'DA NEREDEYDİ?

Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde halkı sokağa dökenler demokrasi mi istiyorlardı hayır. Kendi isteklerine uygun bir Cumhurbaşkanı istiyorlardı. Sayın Baykal AYM'ye konuyu taşıdı ve AYM eğer istediğimiz yönde karar vermezse kan akar demişti. Meclis'i kilitlediler. Demokrasi mücadelesi öyle olmaz. Türkiye'nin halktan en fazla oy almış ve yüzde 47 ile oy almış partiye ve onun vekillerine ve genel başkanına dünyanın krizde olduğu bir dönemde kapatma davası açıldı, CHP neredeydi o zaman?

İKTİDAR KAVGA İLE OLMAZ, SANDIKTAN ÇIKAR

Darbe teşebbüsünün olduğu zamanlarda Meclis'te CHP'li vekiller vardı kendilerine teşekkür ediyorum ancak genel başkanları o akşam tankların önünde durmak yerine tankların arasından geçip Belediye Başkanı'nın evine gitmiştir. Nasıl bir demokrasiden bahsettiklerini anlamak mümkün değildir. Demokrasilerde iktidar olmak isteyenler kavga ederek iktidar olamazlar. Sandıktan iktidar çıkar.

BU MİLLET EYLEM YAPANI KAVGA EDENİ SEVMEZ

Siyaseten mücadelenin yolu planla programla fikirle halka meselelerin nasıl çözüleceğini anlatmakla olur. iktidara alternatif politikalar üreterek olur. Maalesef ana muhalefet bu yönde bir politika üretmiyor. Bakarsanız kullandıkları dil meşru olmayan hep şiddet içeren bir dil. Bu millet eylem yapanları kavga yapanları sevmez.

BİZİM İŞİMİZ ÇOK

Demokrasiye inanan birisi ben kavga edeceğim demez. Ben inandığım fikirlerin mücadelesini meşru yollarda vereceğim ve kavga etmeyeceğim. AK Parti kavga ederek gelmedi. Daha önce belediye başkanlığı koltuğu elinden alındı haksız yere hapse konuldu kapatma davası açıldı AK Parti ben kavga edeceğim dedi mi arkasında yüzde 50 oy olmasına rağmen. Hep demokrasi dedi hep hukuk dedi hak dedi ve aziz milletimizin kararı dedi. Kavga etmek isteyenler kendileri ile kavga edebilirler. Bizim işimiz çok.

17-25 ARALIK'IN DEVAMIDIR

Uluslararası hukuka aykırı hiç bir ticari işlem yapılmamıştır. Konusu suç olan bir işlem yapılması ise asla mümkün değildir. Yapılan tüm işlemler uluslararası hukuk çerçevesinde yapılmaktadır. Hukuka aykırı bir iş yok suç olan bir iş de kesinlikle yoktur. ABD'de Rıza Sarraf üzerinden yapılmak istenen şimdi de Sayın Bakanımızın isminin karıştırılmasının işinin özü şudur 17-25 Aralık sürecinde FETÖ'nün yargı yolu ile yapmak istediği ama başaramadığı öyküsü şimdi de ABD yargısını kullanmanın tekrarından başka bir şey değildir. Bildiğiniz gibi 17-25 Aralık'ta FETÖ kumpas kurmuş ve örgüt mensupları eli ile bir hukuk darbesine teşebbüs etmiştir. Savcılık daha sonra soruşturmasını yapmış ve hukuka aykırı olan bütün bu işlemleri değerlendirmiş ve takipsizlik kararı vermiştir. TBMM Araştırma Komisyonu kurmuş konuyu enine boyuna değerlendirmiş ve Yüce Divan'a gitmeme kararı vermiştir. Bunlar iftira kumpası olmasına rağmen değerlendirilmiştir.

ABD'DEKİ DAVADA FETÖ PARMAĞI VAR

New York bölge eyalet başsavcısı daha önceki savcı Bharara elindeki olan belgeler daha doğrusu kağıt parçalarını FETÖ örgüt mensupları tarafından kendisine iletilmiştir. Soruyorum Türkiye'deki FBI yetkilisi doğruladı onu. Peki bu FBI yetkilisi bu bilgileri kimden aldı nasıl onayladı yok. Bu FETÖ'nün görmek istediği hesaba ABD yargısı alet edilmiştir. İşin garibi FETÖ'nün Türkiye'de ağırladığı ve moderatör yaptırdığı kişi Rıza Sarraf dosyası ve dolasıyla Sayın Bakanımızla ilgili yargı işlemini yapacak hakim. Biz ABD'li yetkililere düşüncemizi çok net şekilde söyledik. Sayın Zafer Çağlayan Türkiye Cumhuriyeti devletinin Ekonomi Bakanı olarak Türkiye Cumhuriyeti devletinin çıkarlarını korumak görevindedir. Kendisi bunu yaparken de yasalara uygun şekilde görevini yapmıştır. Bunu hep beraber görüyor ve takip ediyoruz. Bu kirli bir oyunun parçasıdır.

Çok net bir şekilde bilgisayar üzerinde kendilerine sunulan bilgiler üzerinden oynama yapıldığı çok açık net görünüyor. FETÖ konusunda uzman birebir takip eden kişilerin dahi bilemeyeceği bilgiler var ellerinde. Kim verdi bunları FETÖ'cüler verdi ve onlar da kullanıyor. Bu kabul edilemez bir durumdur.

KORUMALARA AÇILAN DAVA HAKSIZDIR

PKK PYD terör örgütünün destekçilerinin o gün orada yaptığı eylem sonrası verdikleri ifade sonrası hazırlanan bir ifadedir. Diğer koruma görevlilerinin verdiği ifadeler nerede yok. Onlara itibar edilmemiştir. Bizim de bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Cumhurbaşkanımızın yurt dışında güvenliğini sağlamak seyahatte bulunduğu ülkenin de en önemli görevidir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin Cumhurbaşkanı'na karşı bir eylem yapıldığında bunu engellemesi gereken ABD güvenlik görevlileridir.

BU TEK BAŞINA ALINABİLECEK BİR KARAR DEĞİLDİR

Türkiye Irak'ın toprak bütünlüğüne ve siyasal birliğine bağlı bir ülkedir. Bütün politikalarında Irak'ın toprak bütünlüğünü ve siyasal birliğini savunmuştur. Orada sorunlar olduğunu biliyoruz. Bunun da çözümü merkezi yönetimle konuşmakla olur. Bu karar bölge halkı tarafından kabul görmedi. Türkmenler ve Araplar yaptıkları açıklamalarda bu referanduma katılmayacağını açıkladı. Onun için bu tek başına alınabilecek bir karar değil.

BARZANİ REFERANDUMU İPTAL ETMELİ

Türkiye bölgedeki huzur güven ve barışın devamından yanadır. Bu referandumun Barzani'ye bir faydası yoktur bölge halkına da bir faydası yoktur. Sayın Barzani'ye çağrım bu referandumun iptal edilmesidir. Vakit gelmeden önce yeniden gözden geçirip referandumu iptal edilmelidir. Türkiye bu konudaki görüşlerini en üst düzeyde ifade etmiştir.

BUNLAR ÇAĞDAŞ GERİCİLER

Biz ne yaptıysak karşı çıktılar. Üçüncü köprüyü yaptık karşı çıkanlar şimdi çok güzel kullanıyorlar. Eğer Türkiye bu zihniyete teslim olsaydı bugün aldığı mesafeyi alamazdı. Bunlar çağımızın modern gericileri. Aslında kendilerini ilerici zanneden aslında çağdaş gerici olan insanlar. Her türlü kolaylaştıran programa plana adıma karşı çıkıyorlar. Kendilerinin de ortaya koyduğu bir program yok.

ALMANYA TERÖR ÖRGÜTLERİNE KARŞI BİR ÖZGÜRLÜK ALANI

Sayın Merkel'e Almanya'nın nasıl göründüğünü bir de Almanya'da yaşayan Türklere, yabancılara Müslümanlara bir de bize sorsun. Nasıl göründüğünü biz kendilerine anlatalım. Türkiye'de terör örgütlerine destek vermesi terör örgütünün propagandasını yapması halinde hiçbir vatandaş arasında ayrım yapılmaz yargı gereken ne ise adaletin gereği ne ise onu yapıyor. Ama Almanya teröre destek verenlere kol kanat geriyor. PKK bugün Almanya'da serbest, DHKP-C serbest, FETÖ serbest daha da ötesi himaye görüyorlar. Almanya terör örgütlerine karşı bir özgürlük alanı özgür bir vatan gibi. Ama Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'na Almanya kapalı.

CAMİLERİMİZİ KUNDAKLAYANLARDAN KAÇINI TESPİT ETTİNİZ?

Hangi düşünce özgürlüğünden bahsediyorsunuz siz? Teröristlere verilen kendini ifade etme hakkı Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na neden vermiyorsunuz? Biz özgür bir ülkeyiz toplanma hakkımız var. Türkiye Cumhuriyeti devletinin bakanlarının Almanya'da kendilerini ifade etmesine izin vermiyor biz de ifade özgürlüğü var diyor. Ayrımcılık, İslam düşmanlığı, Türk düşmanlığı, Türkiye düşmanlığı zirvede bu düşmanlığı yapanların da hürriyeti sınırsız. Sayın Merkel'e soruyorum kundaklanan camilerde mağdur olan kişiler için ne yaptınız veya kundaklayanları ne yaptınız? Türklerin yaşadığı mahallelerde yangının çıkmadığı gün yok. Yangınlar kundaklama değil mi? Kundaklama ise bunlardan kaçını tespit ettiniz? Almanya'da adalet doğuştan Alman vatandaşı olanlara var. Diğerlerine özgürlük ve eşitlik de başka işliyor.

MERKEL HARİCİNDE HERKES O ÜLKEDE RİSK ALTINDADIR

Bizim ülkemiz güvenli deyince doğru Sayın Merkel için çok güvenli bir ülke ama onun dışında kalan pek çok kişi risk altındadır. Size Türk olduğunuzu her zerrenizle hissettiriyorlar. Eşitlik var ise başka bir ülkenin vatandaşına yaptığın muameleyi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına neden yapmıyorsun? Türklerin oralarda çok kötü anıları ve hikayeleri var. Seçim nedeniyle de Türkiye'ye saldırmak üzerine ciddi bir rekabet ve karalama kampanyası var. Karalamayı geçtik tehditler de var.

ALMANYA KENDİSİNİ AB'NİN PATRONU GİBİ GÖRÜYOR

Türkiye ülke güvenliğini ilgilendiren konularda tehditlerle alacağı kararlardan vazgeçmesi mümkün değildir. Ülke güvenliği için hangi kararlar alınması gerekiyorsa o kararları tereddütsüz bir şekilde alırız. Hiç bir tehdit bizi tedbir almaktan geri koyamaz. Burada AB üyesi ülkelere dönük de çok önemli açıklamalar yapılıyor. Almanya kendisini AB'nin patronu gibi görüyor. Onlar adına karar alıyor ve o kararları onlardan çıkaracağına inanıyor.

TÜRKİYE'NİN TAM ÜYELİĞİ AB'YE DE KAZANDIRIR

Her bir üye ülke bağımsız ve egemen bir ülkedir. Bu açıklamalara baktığınızda Almanya'nın bu bağımsız ve egemenliğini kabul etmediğini görüyoruz. Bir ülke ile AB arasında yaşanacak bir sorun birden AB üyesi ülkelerle Türkiye arasındaki bir soruna dönüşürse bunun altından hiç bir ülke kalkamaz. AB'ye Türkiye'nin tam üyeliği Avrupa'ya da kazandırır Türkiye'ye de kazandırır. Onun için biz diyoruz ki kazan kazan yöntemi ile bu işi götürelim. 2017 yılı maalesef Almanya, Hollanda, Fransa, Avusturya gibi ülkelerde seçim olması sebebiyle Türkiye seçim malzemesi yapılmış ve bu da Türkiye AB ilişkilerinin olumsuz etkilenmesine kadar varmıştır. Umarız seçim sonrası bu yaklaşımlar ortadan kalkar.

TERÖRİSTİN KİMLİĞİ DE OLMAZ BELGESİ DE OLMAZ

SİHA'larla ilgili Sayın Tanrıkulu'nun açıklaması yanlış ve saygısız bir açıklama. Türk devletine Türk milletine ve güvenlik güçlerine hakaret etmiştir. Bu büyük bir densizliktir. SİHA'lar nasıl bir savunma aleti olduğunu Türkiye kamuoyu çok iyi bilmesi lazım. Oradan gelen görüntüler çok net görüntüler. O nedenle bu görüntülerden bir yanılma imkanının olmadığını buradan özellikle ifade etmek isterim. Sayın Tanrıkulu kimlik istiyor belge istiyor teröristin kimliği olur mu? Güvenlik güçleri teröristlerle çatışmaya girmeden önce 'Kandilden aldığın belgen varsa seninle çatışacağım belgen yoksa çatışmayacağım' diyebilir mi?

 'KILIÇDAROĞLU DA TANRIKULU İLE AYNI FİKİRDE'

PKK terör örgütü, Türk Silahlı Kuvvetleri sivilleri vuruyor diye dışarda yaptığı propagandayı şimdi CHP'li Tanrıkulu tarafından üstlenilmiştir. Ben buradan Sayın Kılıçdaroğlu'ndan şunu beklerdim kendi vekilinden terörle canı pahasına mücadele eden güvenlik güçlerimize karşı bu saygısızlığı yapan Tanrıkulu'na senin yaptığın asıl densizliktir deyip disipline sevk edip partisinden uzaklaştırmasını beklerdim. Ancak görünen o ki Kılıçdaroğlu da vekiline katılıyor ve Tanrıkulu'nu destekliyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.