Hava Durumu

İnanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz!

Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz....

Haber Giriş Tarihi: 27.05.2017 13:37
Haber Güncellenme Tarihi: 27.05.2017 13:37
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
İnanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz!

-Rıza Tevfik Kalyoncu-

Yağız güneşin toprağı fırında bir ekmek gibi pişirdiği Allah'ın imtihanı günlerden biriydi. Gece bile durmayan cengin bütün yorgunluğu savaşçıların gözlerinden okunuyordu. İnsanı bazen insanlığına bile yabancılaştıran savaş, belki de en gerçek ama en acı olaylardan biriydi diye düşündü, Mahmut komutan. Ordunun ön saflarında kazılmış bir siperdi burası. Elinde dürbün cepheyi kontrol eden Mahmut komutan günlerdir uyumamış, bölüğünü en az kayıpla yaşatmak için didinip durmuştu. Fakat şimdi o hareretli güneşin altında dirayetinin ve sağlamlığının da eridiğini hissediyor ve mücadele ediyordu, ruhen ayakta kalmak için.

Düşmanla vuruşmak bir şey değildi onun için ama şu yorgunluk yok mu, insanın dilini damağını kurutan, elini, ayağını kaldıramaz hale getiren şu yorgunluk. Savaş denilen muamma düşmanla mücadeleden çok insanın kendisiyle mücadelesi gibiydi. Ama neden böylesine savaşma arzusuyla yanmaktaydı insan? Kendi türdaşını bu kadar fütursuzca öldürebilmek yetisi belki de sadece insana özgüydü. Birden neden savaştığını düşündü Mahmut komutan ama net bir cevap veremedi. Çünkü "neden savaşıyorum?" sorusu "hayatın anlamı nedir?" gibi cevaplandırması zor, biraz üzerine düşündükçe hayatın kendisini anlamsızlaştıran bir soruydu. İnsan türünün bir özelliğiydi bu. Savaşan insan bireyleri olsa da aslında arka planda fikirler, düşünceler ve inançlar savaşıyordu.

Yorgunluk tarafından ele geçirilmek üzere olduğunu fark eden Mahmut komutan, zihninin dizginlerini tutan hücrelerin yorgunluktan serbest kaldıklarını ve kafasının derinlerindeki düşüncelerin fütursuzca yüzeye çıktığını fark etmişti. Kendisini toplaması ve bölüğünü hazırlaması gerektiğini biliyordu fakat günlerdir süren muharebe, çarpışmaların getirdiği fiziksel ve bedensel yorgunlukla birleşince karar verme ve uygulama süreçleri uzuyor, sinirler geriliyor ve ruhlar acı çekiyordu. Aklına çocukları ve karısı geldi. Nasıl da hasret kalmıştı evine, sevdiğine ve evlatlarına. Birden bütün yüreğini acı bir hasret kapladı. Belki de hiç kavuşamayacağım diye düşündü içinden onları bir daha göremeyecek olmanın düşüncesi bile bir mavzer kurşunu kadar sarsıcı gelmişti. İşte kendisiyle savaşıyordu, karşısında bütün dehşetiyle duran düşman yerine. Savaş ölümü sıradanlaştırıyordu ama ayrılık ve hasreti sıradanlaştıran bir şey yoktu. İnsanın Yaratıcısından ayrı kalması bunun en bariz örneğiydi. Ne yaparsa yapsın insan şu beden zindanının içinde yaratıcıya kavuşmak mümkün değildi. Kendini sorgulamaya başlamıştı Mahmut Komutan, yaptığı hataları, kırdığı kalpleri düşünmeye başlamıştı. Böyle olurdu zaten. Şeytan insanı zayıf görmeye görsün. Bir anda bütün yönleriyle saldırır ve insana insan olduğunu yani unutan bir varlık olduğunu hatırlatır ve Rabbini unuttururdu.

Yürek sancısı giderek artıyordu. Mamafih arkada yönetmesi, sevk ve idare etmesi gereken bir bölük olduğu düşüncesi bu ruhsal savaş içerisinde ona daha da ağır geliyordu. Siperin en korunaklı kısmındaydı. Oradan çıkıp askerlerini teftiş etmek için yürümeye başladı. Kimisi silahını temizliyor, kimisi ise günlerdir uykusuz kalmanın getirdiği yorgunlukla tüfeğine dayanmış gözlerini dinlendiriyordu. Fakat Mahmut komutan, siper yaşamının spontaneliğinden çoktan çıkmıştı. Siperde dolaşmasının nedeni teftiş veya kontrol değildi. İçindeki ağırlığı hafifletecek bir şey görmek, duymak veya hissetmek istiyordu.

Siperin kenarında bağdaş kurmuş oturan askerlerden Akif'e gözü ilişti. Anadolu'nun bağrından kopup gelmiş bu fedakâr delikanlıyı sadece bir asker olarak değil aynı zamanda bir insan olarak da çok seviyordu. Ruhundaki tüm ağırlıkları zorla taşıyarak Akif'in yanına gitti. Hiçbir şey söylemeden gözlerinin içine baktı. Akif'in gözlerindeki ışık Mahmut komutana bir ayeti hatırlatmıştı.

Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz.

Devam edecek...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.