Hava Durumu

İstanbul'da tarihi karar! Erdoğan'dan flaş sözler...

İslam İşbirliği Teşkilatı Olağanüstü İslam Zirvesi Konferansı'nda, Doğu Kudüs'ün Filistin'in başkenti ilan edilmesinin ardından konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Taraf olan bir ABD'nin artık İsrail ve Filistin arasında arabuluculuk yapması söz konusu olamaz" dedi.

Haber Giriş Tarihi: 13.12.2017 17:31
Haber Güncellenme Tarihi: 13.12.2017 17:31
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
İstanbul'da tarihi karar! Erdoğan'dan flaş sözler...

İslam İşbirliği Teşkilatı Olağanüstü Zirvesi'nin sonuç bildirisinde, Doğu Kudüs Filistin'in başkenti ilan edildi. İslam ülkeleri İsrail'in işgal altındaki kentin Filistin'in başkenti olarak tanınması için dünyadaki tüm ülkelere çağrıda da bulundu. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sözlerinin satır başları şöyle:

İİT'nin varlık gayesi Kudüs'ün kutsiyetinin ve tarihi statüsünün muhafazasıdır. Bugün de İİT'nin tarihi misyonun gayesine yakışır kritik bir zirve toplantısı gerçekleştirdik.

Bu tarihi zirve ile bir kez daha Kudüs'ün sahipsiz olmadığını göstermiş olduk. Trump'ın açıklamasının ilk işaretleri gelmeye başladığı andan itibaren İTT dönem başkanı olarak yoğun mesai sarf ettik.

Bu kararın gayrı meşru ve kabul edilemez olduğunu anlattık. Taraf olan bir ABD'nin artık İsrail ve Filistin arasında arabuluculuk yapması söz konusu olamaz. Taraf olanla değil tarafsız olanlar bu süreç yürütülebilir.

'TRUMP EFENDİ BUNUN GAYRETİ İÇİNDE'

Şimdi İsrail topraklarının neredeyse tamamına yerleşmiş durumda. Onunla da doymuyorlar hepsini almak istiyorlar. Şu anda Trump Efendi bunu gayreti içinde. Neden? Çünkü evangelist ve siyonist mantığın ürünüdür bu.

Bu siyonist mantık Sultan Abdülhamit'e yaptıramadıklarını yapmanın gayreti içindeler. Trump'ın ilan ettiği bu kararın bizim indimizde kıymeti harbiyesi yoktur. Sivas'ta da söyledim, kendi çalar kendi oynar.

Bu kararın Hıristiyanların Kudüs üzerindeki haklarını da gasp ettiğini biliyoruz. Maduro'yu davet ettik. Venezuela nire, Türkiye nire. Sağ olsun geldi. Sayın Papa, pek çok ülke liderleriyle biz ayrıca bir telefon diplomasisi de yürüttük.

ABBAS: 'ÇOK ÖNEMLİ KARARLAR ALDIK'

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da Cumhurbaşkanı Erdoğan'la birlikte basın toplantısına katıldı.

Abbas'ın sözlerinin satır başları şöyle:

Ben bu zirveyi başarıyla sonuçlanmış ender İslami zirvelerden biri olarak görüyorum. ABD'nin büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma ve Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararının ardından bizleri burada bu toplantıyı yaptık.

ABD'nin kendi kendine aykırı davrandığını da görüyoruz. Bizler de dünyanın her yerinden buna tepki gösterdik. Bizim bir eyleme geçmemiz gerekiyordu. İşte Sayın Cumhurbaşkanı'nın hızlı bir şekilde gerçekleştirdiği bu zirve ile bu hareketin ilk adımını gerçekleştirmiş olduk.

Burada çok önemli kararlar aldık. Bizler Filistinliler olarak 'ABD'yi artık arabulucu olarak kabul edemeyiz' dedik. ABD tarafsızlık şartını yitirdiği için arabulucu olamaz. Artık biz ne yapacağız? Güvenlik konseyine gidip bu kararın iptali için başvuracağız.

 

Nihai bildiriden önemli bölümler şöyle:

" - Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın Kudüs'ü İşgalci Güç İsrail'in sözde başkenti olarak tanıyan tek taraflı kararı en güçlü şekilde reddedilmiş ve kınanmıştır.

Söz konusu karar hukuken hükümsüz ilan edilmiştir. Bu beyanın Filistin halkının tarihi, hukuki, doğal ve milli haklarına bir saldırı, bütün barış girişimlerine yönelik kasti bir baltalama, aşırılık ve terörizme ivme verecek bir tahrik unsuru ve uluslararası barış ve güvenliği hedef alan bir tehdit olarak görüldüğü belirtilmiştir.

- Kudüs-ü Şerif'in yasal statüsünü değiştirmeyi amaçlayan sözkonusu tehlikeli beyanın hükümsüz ve meşruiyetten uzak olduğu vurgulanmıştır.

Beyanın, Uluslararası hukukun ve özellikle de Dördüncü Cenevre Sözleşmesi'nin ve uluslararası meşruiyeti bulunan tüm ilgili kararların, bilhassa da BM Güvenlik Konseyi'nin 478 (1980) ve 2334 (2016) sayılı kararlarının, barış sürecinin Kudüs-ü Şerif'i nihai statü konusu olarak tespit eden temellerinin ciddi bir ihlalini teşkil ettiği, Amerika Birleşik Devletleri'nin bu bağlamda imzalamış olduğu Anlaşmalar ve verdiği taahhütlerin bu beyanın hemen geri çekilmesini gerektirdiği ifade edilmiştir.

ABD KARARINI GERİ ÇEKMEZSE SONUCUNA KATLANIR

- ABD Yönetimi'ni bu yasadışı beyanın geri çekilmemesinden doğacak tüm sonuçlardan bütünüyle sorumlu tutulduğu kaydedilmiştir.

Söz konusu beyanın ABD Yönetimi'nin barış destekçisi rolünden çekilmesi olarak değerlendirildiği ve bunun tüm paydaşlar tarafından da anlaşıldığı belirtilmiştir. Ayrıca, bu beyanın ilanı ve işgalci güç İsrail'in 1967'de işgal ettiği, merkezinde Kudüs-ü Şerif bulunan Filistin topraklarında sürdürdüğü sömürgecilik, yerleştirme, apartheid ve etnik temizlik siyasetinin teşvik edilmesi olarak görüldüğü kaydedilmiştir.

Tüm üye devletlere Filistin sorununa, özellikle dünyanın diğer taraflarından karşıtlarıyla günlük temaslarında ve dış siyasi gündemlerinde yüksek öncelik vermeleri çağrısında bulunulmuştur.

- İki devletli çözüm temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin Devleti'ne dayanan, uluslararası tanınmış referans hükümlerle ve 2005'te Mekke-i Mükerreme'de yapılan Olağanüstü İslam Zirvesi Konferansı'da stratejik bir tercih olarak kabul edilen 2002 Arap Barış Girişimi'yle uyumlu adil ve kapsamlı bir barışa bağlılık teyit edilmiştir.

Uluslararası topluma bu sorunu çözüme ulaştırmak maksadıyla etkin ve ciddi bir şekilde harekete geçmesi çağrısında bulunulmuştur.

- Doğu Kudüs, Filistin Devleti'nin başkenti olarak ilan edilmiştir ve bütün devletler Filistin Devleti'ni ve Doğu Kudüs'ün onun işgal altındaki başkenti olduğunu tanımaya davet olunmuştur.

'BÜYÜKELÇİLİKLERİ TAŞIMAYIN' ÇAĞRISI

- Bütün Devletlere BMGK'nın 1980 tarihli ve 478 sayılı kararını tam olarak uygulama çağrısında bulunulmuştur. Bu doğrultuda, bütün Devletler;

a) ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in sözde başkenti olarak tanıyan kararını desteklemekten imtina etmeye,

b) Diplomatik Misyonlarını Kudüs-ü Şerif'e taşımamaya davet edilmiştir.

- Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne çağrıda bulunularak, derhal sorumluluklarını üstlenmesi, Kudüs-ü Şerif şehrinin yasal statüsünü teyit etmesi, Filistin Devleti topraklarındaki İsrail işgaline son vermesi, Filistin halkının uluslararası korunma altına alınmasını sağlaması, Filistin Davası'na ilişkin aldığı tüm kararları uygulaması ve bu kararlara uyması istenmiştir.

- BM Güvenlik Konseyi'nin harekete geçememesi halinde, İİT üyesi ülkelerin bu ağır ihlali BM Genel Kurulu'nun 377A sayılı "Barış için Birleşme kararı" çerçevesinde BM Genel Kurulu'na götürmeye hazır olduğu teyit edilmiştir.

- İslam Kalkınma Bankası'ndan Filistin projelerine öncelik vererek ve bu doğrultuda özel ve esnek mekanizmalar ve usuller geliştirerek "Kalkınma için İslami Dayanışma Fonu" aracılığıyla Kudüs'ü Şerif ve diğer işgal altındaki topraklarda ekonomik ve sosyal kalkınma çabalarına destek olması talep edilmiştir.

- Katılımcılar, İslam Ümmeti için bu denli önemli bir konuda liderliği üstlenmesi ve Zirve'ye ev sahipliği yapması nedeniyle Sayın Cumhurbaşkanımıza minnetlerini ifade etmişlerdir."

 

 

 

 

 

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.