Hava Durumu

Madımak katliamında ölenler Bursa'da anıldı!

Bursa'da Madımak katliamının 25'inci yıl dönümünde hayatını kaybedenler düzenlenen yürüyüşle anıldı. Basın açıklaması yapan Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri Bursa Şube Başkanı Ali Öztürk, demokrasi ve adalet vurgusu yaparak, "Bizler; Cumhuriyeti, demokrasiyi, laikliği, barışı, emeği, eşitliği, özgürlüğü ve adaleti bir bütün olarak kazanmak için mücadele etmeye kararlıyız" ifadelerini kullandı.

Haber Giriş Tarihi: 02.07.2018 22:32
Haber Güncellenme Tarihi: 02.07.2018 22:32
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
Madımak katliamında ölenler Bursa'da anıldı!

Sivas'ta 2 Temmuz 1993 tarihinde, Madımak Oteli'nin ateşe verilmesi sonucu hayatını kaybeden 33 aydının katliamın 24'üncü yıl dönümünde Bursa'da da düzenlenen yürüyüşle anıldı.

Anma yürüyüşüne siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri de katıldı. Setbaşı'ndan başlayıp Kent Müzesi önünde sona eren yürüyüşte hayatını kaybedenlerin adları okundu. 

Basın açıklaması yapan Pir Sultan Abdal  Kültür Dernekleri Bursa Şube Başkanı Ali Öztürk, şunları söyledi:

"Sivas Katliamının üzerinden 25 yıl geçti.  Acılarımız  ve adalet arayışımız hala devam ediyor. 2 Temmuz 1993 tarihinde;  33  insanımızın, alkışlar ve sevinç naraları eşliğinde, ateşe verilerek katledildiği  Madımak katliamının üzerinden 25 yıl geçti. Bu katliam ne hukuken ne de vicdanen aydınlatılıp samimi bir yüzleşme ile aklanmadı.  Sivas katliamı davası zamanaşımı bahanesi ile düşürüldü ve "hayırlı uğurlu olsun"  dendi.  Bizler, "Sivas Katliamında yitirdiklerimizin anılarına sahip çıkmaya devam edeceğiz. "Madımak Utanç Müzesi" oluncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Sivas katliamı ile samimi bir  yüzleşme gerçekleşinceye kadar da adalet arayışımızı sürdüreceğiz. 

Acılarımız sadece Sivas ile sınırlı değil; Dersim katliamı, 1 mayıs 1977 katliamı,  Maraş katliamı , Çorum ve  Gazi, Roboski ve  Gezi katliamlarını, Suruç  ve Ankara gar katliamlarını, Sivas 93' ü unutmadık unutmayacağız!  unutmak ihanettir.

Maalesef yıllardır aynı şeyleri söylemeye devam ediyoruz. Ülkemiz, insan hak ve hürriyetlerinin hiçe sayıldığı, hak, hukuk ve adaletin askıya alındığı, hukukun birkaç kişinin çıkarlarını korumaktan başka bir fonksiyonunun kalmadığı; "karanlık bir dünya" hayali ile inşa edildiği bir döneme girmiş olması kaygı vericidir.  Ülkemizin  Yasama, yürütme ve yargı sistemi  tek bir elde toplanıp, tekleştirilmiş bir sistem haline gelmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin artık hiçbir anlamı yoktur, hiçbir işlevi yoktur. Aslında AKP'nin de hiçbir anlamı yoktur. Anlamı olan tek yer; israf sarayı ve sarayın çevresidir. Ülkemiz de artık yargı bağımsızlığı diye bir şey yoktur. Yandaş savcı ve hâkimler vardır.


Yıllar geçti, yüzlerce gazeteci tutuklanmış, belediye başkanları tutuklanmış, milletvekilleri tutuklanmış,  akademisyen, öğretmen,  binlerce  kamu personeli işinden uzaklaştırılmıştır. İnsanlar çeşitli bahanelerle gözaltına alınarak, tutuklanarak  topluma  gözdağı verilmeye,  korku ile toplum sindirilmeye çalışılmaktadır. Ama adalet ise tozlu rafta beklemeye devam etmektedir. Terörle mücadele etme ile temel hak ve özgürlükler birbirine karışmış durumdadır.  Bizler; Cumhuriyeti, demokrasiyi, laikliği, barışı, emeği, eşitliği, özgürlüğü ve adaleti bir bütün olarak kazanmak için mücadele etmeye kararlıyız. Bizler, demokratik, bağımsız, eşitlikçi, özgürlükçü, "başka bir Türkiye" özlemi gerçekleşinceye kadar "Adalet" arayışımızı ve mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız. 

24 haziran seçimleri ülkemiz açısından yeni bir dönemin  başlangıcı olmuştur. Herkes şunu bilsin ki bu ülke 81 milyonun ülkesidir. seçimi kazananlar  bu ülkeyi yönetme yetkisi almıştır. Seçimi kazananlar  milletin efendisi değil,  insanlar da  köleleri  değil.  Seçim ile  ülkeye hizmet etme sorumluluğu iktidarlara verilir.  Millet iradesine saygı duymak demokrasinin erdemidir. Bizler bu çerçeveden bakarak  ülkemize yeni dönemin hayırlı olmasını diliyoruz.  Biz aleviler meydanlarda verilen vaatleri hafızamıza not ettik, bundan sonraki süreçte atılacak adımları takip edip sonuçlarını fiili olarak görmek istiyoruz. Acaba bu ülke ayrımcılığa son verip adaletin tesis ettiği bir ülke olacak mı?  demokrasi gelişecek mi? eğitim sistemi düzelecek mi? kamu kurumları liyakate mı,  yoksa yeni cemaatlere mi teslim edilecek? Cemevleri ile ilgili verilen sözlerin sonucu ne olacak?  zaman bizlere bunu gösterecek. Umudumuz bu kaygıların yaşanmaması;  kucaklaşan ve barışan, bütünleşen, adaletin oluştuğu  bir ülke  hayalidir. İnanıyoruz ki bunları başardık mı ülkemiz deki her türlü  terörü de yenmeyi başaracağız. 
Yaşasın adalet, yaşasın eşitlik ve özgürlük sevdamız, yaşasın haklı mücadelemiz! Yaşasın halkların kardeşliği!"

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.