Hava Durumu

Makamında şehit edilen Savcı Kiraz'la ilgili flaş gelişme! Tarih belli oldu

Terör örgütü DHKP/C üyeleri tarafından makamında rehin alınarak şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'la ilgili iddianame kabul edildi. Cinayete ilişkin ilk duruşma 22 Kasım'da yapılacak.

Haber Giriş Tarihi: 29.06.2018 17:28
Haber Güncellenme Tarihi: 29.06.2018 17:28
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
Makamında şehit edilen Savcı Kiraz'la ilgili flaş gelişme! Tarih belli oldu

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi, DHKP/C'li  teröristlerce makamında rehin alınarak şehit edilen İstanbul Cumhuriyet Savcısı  Mehmet Selim Kiraz'ın ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma sonucunda 4'ü tutuklu  9'u firari 14 şüpheli hakkında hazırlanan iddianameyi kabul ederek, ilk  duruşmanın 22 Kasım'da yapılmasına hükmetti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca,  31 Mayıs 2015'te İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın makamında  şehit edilmesine ilişkin yürütülen soruşturma sonucunda 4'ü tutuklu 9'u firari 14  şüpheli hakkında hazırlanan iddianame üzerindeki inceleme işlemi tamamlandı.

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianamenin kabulüne ve ilk duruşmanın 22 Kasım'da Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde yapılmasına karar  verdi.

Heyet, tutuklu sanıklar Cengiz Özel, Mithat Öztürk, Murat Canım ve  Mustafa Koçak'ın bu hallerinin devamına, diğer firari sanıklar Faruk Ereren,  Zerrin Sarı, Nuri Eryüksel, Mesut Demirel, Hüseyin Fevzi Tekin, Şadi Naci  Özpolat, Şerafettin Gül, Seher Demir ve Musa Aşoğlu hakkında yakalama kararının  devamına hükmetti.

İDDİANAMEDEN

İddianamede, eylemi gerçekleştiren silahlı terör örgütü DHKP/C'nin,  günümüzdeki en üst düzeydeki karar organının, üyeleri yurt dışında bulunan Merkez  Komitesi olduğu belirtilerek, şüpheliler Faruk Ereren, Zerrin Sarı ve Nuri  Eryüksel'in bu komitede olduğu bildiriliyor.

Merkez Komite'nin alt hiyerarşisinde yer alan ve bu komiteye karşı  sorumlu olan Genel Komite'de ise halen cezaevlerinde hükümlü olarak bulunan Ercan  Kartal ve Hüseyin Özarslan ile şüpheliler Mesut Demirel, Hüseyin Fevzi Tekin,  Şadi Naci Özpolat, Şerafettin Gül, Seher Demir, Musa Aşoğlu, Mustafa Koçak,  Deniz Özel, Cengiz Özel, Mithat Öztürk ve Murat Canım'ın yer aldığı kaydedilen  iddianamede, bu şüphelilerden Hüseyin Fevzi Tekin ve Şerafettin Gül'ün ayrıca  askeri komuta sorumluları oldukları dile getiriliyor.

"YURT DIŞINDA FAALİYETLERİNE DEVAM EDİYORLAR"

Hükümlüler Ercan Kartal ve Hüseyin Özarslan haricindeki şüphelilerin  olay tarihinde ve halen aktif olarak yurtdışında faaliyetlerine devam ettikleri,  örgütsel konumları gereği en üst düzey karar alma mekanizmasını oluşturdukları  belirtilen iddianamede, örgüt yapısı içerisinde, kendisine suç işlemek gibi,  örgütün amacına uygun görev verilen kişinin, bu görevi yerine getirmemesi halinde  hemen yerine bir diğer örgüt üyesinin ikame edilebileceği vurgulanıyor.

Savcı Kiraz'ın şehit edilmesi olayında terör örgütünün hiyerarşisi,  yapısı ve işleyişi hakkında örgüt mensuplarınca verilen ifade içeriklerine göre  bu eylemin örgütün merkez ve genel komiteleri içerisinde aktif olarak faaliyet  yürüten şüphelilerin bilgisi, kabulü ve talimatı olmaksızın işlenmesinin mümkün  bulunmadığına dikkati çekilen iddianamede, cinayetin örgüt içerisinde en üst  düzey karar alma mekanizmasında bulunmalarına göre, dolaylı faillik kurumu  nedeniyle terör örgütünün şehirlerdeki silahlı eylemlerini gerçekleştiren silahlı  propaganda birlikleri yapılanması mensupları Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol  tarafından, örgütün faaliyeti çerçevesinde ve önceden yapılan planlama gereği  tasarlanarak işlendiği ifade ediliyor.

Şüphelilerin Savcı Kiraz'ın görevi sırasında makam odasında 2 terör  örgütü mensubu tarafından, örgüte ait ruhsatsız ve vahim nitelikte olmayan  silahla rehin alınarak öldürülmesi eylemlerinin vücut verdiği suçlardan sorumlu  tutulmaları gerektiğinin anlaşıldığı kaydedilen iddianamede, ayrıca geçmişte  terör örgütsel nitelikli birçok eylemden kayıtları bulunduğu tespit edilen  şüpheliler Faruk Ereren, Zerrin Sarı, Nuri Eryüksel, Mesut Demirel, Hüseyin Fevzi  Tekin, Şadi Naci Özpolat, Şerafettin Gül, Seher Demir ve Musa Aşoğlu'nun, olay  sonucu öldürülen şüpheliler Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol tarafından işlenen,  "tasarlayarak ve kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme,  cebir ve tehdit kullanılarak, silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte,  kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma,  6136 sayılı kanuna muhalefet ve Anayasayı ihlal" suçlarını işlediklerinin kabul  edilmesi gerektiği belirtiliyor.

SİLAHLI PROPAGANDA BİRLİKLERİ ÜYESİ ŞÜPHELİLER

İddianamede, şüpheliler Mustafa Koçak, Deniz Özel ve Cengiz Özel'in  de, terör örgütünün silahlı kanadı olan silahlı propaganda birliklerine üye  olduğu vurgulanırken, örgütün hücresel yapısı ile "Karıncalar (gizli gruplar)"  olarak adlandırılan oluşumunda haberleşme ve kuryelik faaliyeti yürüten, 7 Temmuz  2017'de düzenlenen operasyon sonucunda vahim nitelikteki silah ve mühimmatla  yakalanan, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebiyle örgütle ilgili  açıklamalarda bulunan Berk Ercan'ın, başsavcılıkça ifadesinin alındığı ve bu  kişiye teşhis yaptırıldığı hatırlatılıyor.

Berk Ercan'ın ifadelerini teyid eder nitelikte, eylemi gerçekleştiren  örgüt mensuplarından Şafak Yayla ile irtibatına ve örgütsel eylemlere dair  görüntü tespit tutanaklarının soruşturma evrakına eklendiği bilgisi verilen  iddianamede, yine bir örgütsel nitelikli tehdit eyleminin mağduru olan Barış  Yaprak, örgüt mensubu Kadir Durukan Adiyan'ın ailesinden İshak Adiyan ve Aygül  Adiyan'ın da muhtelif tarihlerde alınan ifadelerinde, örgütsel konuma dair Berk  Ercan'ın beyanlarını destekler nitelikte beyanlarda bulundukları  vurgulanıyor.

Şüpheli Mustafa Koçak'ın, eylemi gerçekleştiren Şafak Yayla ve  Bahtiyar Doğruyol'a, olayda kullandıkları silahı, örgütsel amaçlarla, organik  bütünlük içerisinde ve kuryelik faaliyeti kapsamında temin ettiği belirtilen  iddianamede, şüpheliler Cengiz Özel ve Deniz Özel'in de eylemi gerçekleştiren  saldırganları muhtelif tarihlerde, örgütün amacını bilerek birlikte ikamet  ettikleri evde barındırdıkları ve örgüte ait silahların saklanmasını sağladıkları  ifade ediliyor.

İddianamede, şüphelilerden Deniz Özel'in yakalandıktan sonra örgütün  yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi verdiği ve etkin  pişmanlık hükümlerinden yararlanması gerektiği de anlatılırken, şüpheli Mithat  Öztürk'ün de eylem tarihinden önce 31 Ocak 2015'te Atatürk Havaalanı'ndan yurt  dışına çıkış yapan, 14 Mart 2015'te Sabiha Gökçen Havaalanı'ndan yurda giren,  yurt dışında iken örgütün parti okulu yapılanmasında örgüt yöneticilerinden  aldığı ve ağzında getirdiği 'cd' kart içerisinde yazılı Savcı Kiraz'ın  öldürülmesi eylem talimatını, örgütün yapılanmalarından Halkın Hukuk Bürosu  vasıtasıyla eylemcilere ileten Berna Yılmaz'ı (3 Mart 2016'da Bayrampaşa Çevik  Kuvvet Şube Müdürlüğü önünde emniyet aracına silahlı saldırı düzenledikten sonra  güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada ölü ele geçirildi) Tuzla'da bulunan ve  muhasebeciliğini yaptığı bir şirkette çalışmış gibi sigortalı olarak gösterdiği  kaydediliyor.

Berna Yılmaz'ın işe giriş tarihinin 16 Ekim 2014, iş yerinden çıkış  tarihinin ise dikkati çekici olarak Savcı Kiraz'ın şehit edildiği eylemin tarihi  olan 31 Mart 2015 olduğuna işaret edilen iddianamede, 7 Kasım 2016 tarihinde  Tunceli kırsalında öldürülen örgüt mensuplarından Kenan Günyel'in aynı şirkette  çalışıyormuş gibi gösterildiği, 20 Mayıs 2010'da bomba eğitimi almak üzere  Yunanistan ülkesine çıkış yapmaya çalışırken bomba tertibatlarıyla birlikte  yakalanan örgüt mensubu Elif Akkurt'un da aynı şirkette çalışan Aysel Akyol adına  düzenlenmiş sahte kimlikle yakalandığı aktarılıyor.

ŞÜPHELİ AVUKAT CANIM'IN GİZLİ FAALİYETLERİ

İddianamede şüpheli Murat Canım'ın ise, Çağlayan semtinde Halkın Hukuk  Bürosu yakınlarında bulunan tam adresini bilmediği ancak gidilmesi halinde  gösterebileceği evin örgüt üyeleri tarafından kullanılan ve "temiz ev" tabir  edilen evlerden olduğunu belirttiği aktarılarak, "evde örgüt mensupları ve  silahların saklandığı, evi örgütün kurumlarından TAYAD'ın eskiden üyesi olan  birisinin oturduğunu bildiği, Şafak Yayla ile evde birkaç kez kaldığı, soruşturma  konusu eylemden yaklaşık 15-20 gün kadar önce Şafak Yayla'nın örgüt mensuplarına  bir süre bu eve gidilmemesi talimatı verdiği, evin adliyeye yakın bir noktada  bulunması ve Şafak Yayla'nın bu yönde talimat vermesi nedeniyle eylemden önce  Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol'un bu evde kalmasının kuvvetle muhtemel olduğu"  yönünde beyanda bulunduğu ifade ediliyor.

Yapılan araştırmada, terör örgütü içerisindeki faaliyetlerini gizlilik  içerisinde deşifre etmeden yapması nedeniyle şüpheli Murat Canım'ın herhangi bir  kaydının olmadığı, örgütün ve yapılanmalarının organize etmiş olduğu basın  açıklaması, izinsiz gösteri ve benzeri eylemlere katılmadığı, örgüt güdümünde  faaliyet gösteren kurumlara gidip gelmediği, kolluk takibine yakalanmamak için  örgüt mensuplarıyla ortak olduğu kıraathanede görüşme yaptığı ve avukat olmasına  rağmen herhangi bir avukatlık faaliyetinin bulunmadığı vurgulanan iddianamede,  Canım'ın günümüz hayatın olağan akışına aykırı şekilde cep telefonu  bulundurmadığı ve üzerine kayıtlı herhangi bir hattın bulunmadığına da dikkat  çekiliyor.

Şüpheli Murat Canım'ın terör örgütünün sansasyonel eylemlerde planlama  ve lojistik temin aşamalarında kullandığı "Gizli Gruplar (Karıncalar)" ismi  verilen yapılanması içerisinde faaliyet gösterdiği ve olay öncesinde örgütsel  faaliyet kapsamında kullanılacak silahı temin ederek olayın asli faillerinden  Şafak Yayla'nın kuryesi Mustafa Koçak'a verdiği aktarılan iddianamede, Canım'ın  örgütsel konumu itibariyle soruşturma konusu eylemi bilebilecek durumda olduğu  bilgisi de veriliyor.

CEZA İSTEMLERİ

İddianamede, 14 şüpheliye çeşitli oranlarda hapis cezası istendi.  Şüpheliler, Faruk Ereren, Zerrin Sarı, Nuri Eryüksel, Mesut Demirel, Hüseyin  Fevzi Tekin, Şadi Naci Özpolat, Şerafettin Gül, Seher Demir ve Musa Aşoğlu'nun  "anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs " ve "kişiyi yerine getirdiği kamu  görevi nedeniyle tasarlayarak kasten öldürme" suçlarından ikişer kez  ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, bu  şüphelilerin ayrıca, "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve ateşli silahlar  kanununa muhalefet" suçlarından da 7,5 yıldan 25,5 yıla kadar hapisle  cezalandırılması talep ediliyor.

Diğer şüpheliler Mustafa Koçak ve Murat Canım'ın, "Anayasal düzeni  zorla değiştirmeye teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına  çarptırılması istenen iddianamede, bu şüphelilerin ayrıca, "kişiyi yerine  getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak kasten öldürmeye, ateşli silahlar  kanununa muhalefet ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya yardım" suçlarından 28  yıl ile 48,5 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılmaları da  isteniyor.

İddianamede, şüpheliler Deniz Özel, Cengiz Özel ve Mithat Öztürk  hakkında ise "örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte  bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan, 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapsi  cezası isteniyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.