Metal işçileri greve gidiyor!

H. Gül KOLAYLI

 Türk Metal Bursa 2 No'lu Şube Genel Kurulu'nda konuşan Genel Başkan Pevrul Kavlak sözlerine şöyle başladı: "Tarih yazanlarla tarih olanlar arasındaki fark nedir biliyor musunuz, aradaki fark direnmek, inat etmek, asla vazgeçmemektir. Çünkü yenildiğimizde değil vazgeçtiğimizde kaybederiz. Bakın tarihe vazgeçenleri göremezsiniz, çünkü yok oldu, gitti. Tarih kazananların, asla vazgeçmeyenlerin tarihidir. Tarihi onlar yazar. Bu salonda İstanbul'da, İzmir'de, Ankara'da Gebze'de, Çerkezköy'de, Eskişehir'de, Manisa'da, Bolu'da, Kocaeli'nde, Türkiye'nin dört bir yanında metalin nakış gibi işlendiği her yerde. Biz sizlerle asla yenilmedik. Sizinle sendikal mücadelenin, emek ve ekmek kavgasının tarihini yazdık. O tarihi yazanlara, bu sendikanın isimsiz kahramanlarına, neferlerine, sizlere bu salondakilere, dışarıdakilere bizi televizyon başında izleyen tüm kardeşlerimize selam olsun... "

'BURSA BİZİM İÇİN ER MEYDANIDIR'

Kavlak toplu sözleşme sürecine değinerek "Çok kritik bir süreçteyiz. Yine Bursa'dayız. Eğer biz Bursa'daysak, ya tarihte yeni bir sayfa yazmaya başlıyoruz ya da yazdığımız bir tarihe nokta koymaya hazırlanıyoruz. İşte bugün öyle bir gündür. Son derece kritik kararlar aldık. Hepsini buradan açıklayacağız. On binlerce metal işçisiyle, Türk Metal üyeleriyle paylaşacağım. Emin olun tarih bugünü yazacak" dedi. Bursa buluşmasının önemine değinen Kavlak sözlerini şöyle sürdürdü: "Çok kritik bir sürecin en kritik aşamasında burada olmamız rastlantı değildir. Niye biliyor musunuz? Çünkü Bursa benim için bölündüler, parçalandılar, bittiler dediklerinde, yeniden bir ve beraber olmanın, ayağa kalkmanın, dirilişin, asla pes etmeyenlerin adıdır. Bursa benim için bir kentten çok er meydanıdır. Kimseden korkmadan sadece kendimize güvenip alayına hodri meydan dediğimiz yerdir" dedi.

TEK BİR TALEP YOKTU

Toplu sözleşme sürecine dikkat çeken Kavlak sözleşme taslaklarının anketler aracılığıyla işçiler tarafından belirlendiğini söyledi.  MESS'e gittiklerini ve geçen dönem ile yeni dönemin verilerini tek tek anlattıklarını ve tek bir itiraz bile gelmediğini belirten Kavlak "Bilimsel verilere dayanan kimsenin itiraz etmeyeceği gerçekleri dosyaya koyduk. Sonra bu gerçeklerle sizin talebinizi birleştirdik. Ortaya yeni toplu sözleşme taslağımız çıktı. Samimiyetle söylüyorum. Afaki yazılmış tek bir rakam, tek bir talep yoktu" dedi.

'MESS BAŞTAN İTİRAZ ETMEDİ'

Kavlak, MESS'in başta rakamlara itiraz etmediğini, ancak başka bir sendikanın daha az zam istemesi üzerine MESS'in "Enflasyon yeter" diye karşılarına geldiğini anlattı. MESS'e seslenen Kavlak " Bu sahtekârları dikkate alıp bunlara kulak verirseniz, siz bilirsiniz. Bu işbirliğinin sonuçlarına da katlanırsınız" dedi. MESS'in belki OHAL ve ertelenen grevlerden güç aldığını öne süren Kavlak, MESS'in masada söylemediği sözleri televizyonlardan savunduğunu ve durduk yere kırmızıçizgiler ilan ettiğini belirtti.

Pevrul Kavlak(ortada)

VERDİĞİMİZ YILLARI HİÇE SAYDI

Kavlak konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kıdemimizi işyerine verdiğimiz yılları hiçe saydı. Sonra da pazarlık rakamını ısrarla revize etmeyerek bizi enflasyona mahkûm etmek istediğini gösterdi. Bunlar toplu sözleşme müzakerelerinde ilk kez oluyor. Onları buradan uyarıyorum. Bunlar iyi niyetli hamleler değil. Biz kırmızıçizgileri filan kabul etmeyiz. Sizin kırmızı çizgileriniz varsa bizim çizgilerimiz kıpkırmızı olur. MESS dayatmalarına boyun eğecek misiniz? Eğmeyeceğinizi biliyorum. Siz zaten bunu eylemlerinizle gösterdiniz. Mesai eylemleriyle, biz olmadan hayat olmayacağını dünya aleme gösterdiniz. Sonra diğer eylemlerimiz başladı.

DALGA GEÇER GİBİ...

"İlk kez tezgâh başında duruşlar yaşandı. Tezgâh başında donduk kaldık. Sonra alanları, sokakları meydanları doldurduk. Bütün şehirler emeğin ve emekçinin sesiyle inledi. Öyle etkili eylemler yaptık ki, MESS sessiz kalamadı. Sonunda rakamları revize ettiler. Güya bize verdikleri rakamı ikiye katladılar. Yine dalga geçer gibi 3,2'den 6,4'e çıkardılar. Siz teklifinizi böyle ikiye katlarsanız, biz de eylemimizi ikiye katlayacağız. Bu pazartesi 5 dakikalık eylemimizi 10 dakikaya çıkartacağız."

'GREV KARARIMIZI ALDIK'

MESS'in teklifinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Kavlak sözün bittiği yere gelindiğini ve son sözü söylemeye hazırlandıklarını belirterek şunları söyledi: "O zaman zamanı geldi. Alanlarda dediğimiz gibi eylemse eylem. Grevse grev. Evet zamanı geldi. Buradan ilan ediyorum. İşçiyi oyalıyor diyenlere inat söylüyorum. Bunlar grev kararı alamaz diyenlere söylüyorum. Alayına söylüyorum, alayına. Yasal süreç sona erdi. Arabulucu raporu 17 Ocak Çarşamba günü mesai bitimine yakın Genel Merkezimize ulaştı. Biz de 18 Ocak tarihi itibariyle grev kararımızı aldık. Yasa gereğince, 6 işgünü içinde işverenin elinde olacak şekilde de tebligatlarımızı noter aracılığıyla gönderdik. Tekrar ediyorum. 17 Ocak'ta arabulucu raporu elimize ulaştı.

2 ŞUBATTA BAŞLIYORUZ

"Biz de 18 Ocak'ta toplanarak grev kararımızı aldık, hemen arkasından hiç beklemeden yasal olarak mümkün görünen en erken tarih olan 2 Şubat itibariyle grev uygulama kararı aldık. 2 Şubat'ta greve var mısınız? Bu kararımızın hepimize Bütün Türk Metalcilere, Türkiye işçi sınıfına, ülkemize, milletimize hayırlı uğurlu olsun. Gazamız mübarek olsun, Allah yar ve yardımcımız olsun. "

HER YER GREV, HER YER METAL...

Grev kararı alınmasını sloganlarla ve alkışlarla karşılayan metal işçileri ise  "Greve hazırız, her yer metal her yer direniş, her yer metal, her yer grev" sloganları attı.  Birlik beraberlik v e dayanışma mesajı veren Kavlak  "Bundan sonra kimsenin en ufak hata yapma, gevşeme, boş verme lüksü kalmadı. Demirden bilek, çelikten yürek olacağız, kol kola girip safları sıkıştıracağız ve asla vazgeçmeyeceğiz. Çıktığınız bu yoldan asla dönmeyeceğiz" diye konuştu.

''BU BİZİM SON SÖZÜMÜZDÜR!'

'Ardından MESS'e seslenen Kavlak sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu karar üretim rekorları kıran işçimizin size cevabıdır. Bu karar hiçe saydığınız emeğin, alın terinin size tepkisidir. Herkes bilsin ki alanlara çıkmayı, sokaklara dökülmeyi, greve gitmeyi biz istemedik. Bizim çözüm aradığımız yer, her zaman müzakere masası oldu. Ama siz o masayı hiç ciddiye almadınız, belki ertelenen grevlere, belki OHAL'e güvendiniz. Ama değil OHAL hangi hal olursa olsun, size yemin olsun, hakkımızı alana kadar mücadele edeceğiz. Biz tamam diyene kadar hiçbir işyerinde huzur ve barış olmayacak. Bu bizim sözümüzdür. Sözünden dönen mücadeleden vazgeçen namerttir.

YEDİ DÜVELE KAFA TUTABİLİYORSAK...

Tüm Türkiye'ye seslenen Kavlak şöyle konuştu: "Yalanlara inanmayın. Bizim hak ettiğimizden fazlasında gözümüz yok. Sadece ve sadece hakkımızı istiyoruz. Sayın Başbakan'ın esnaf buluşmasında dediği gibi, büyüyen pastadan payımızı istiyoruz. Eğer bugün Türkiye yedi düvele kafa tutabiliyorsa, bunda Türk Metal üyesinin payı büyüktür. Herkes biliyor ki, Türk Metal'in örgütlü olduğu işyerleri Türkiye'nin önde gelen kuruluşlarıdır.

'KAVLAK CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKAN'A SESLENDİ'

Bunlar kar rekorları kıran, üretimde, kalitede, verimlilikte dünya ile yarışan kuruluşlardır. Buradan Sayın Başbakan'a seslenmek istiyorum. Bu ülkede pasta büyüdüyse, bu büyümede Türk Metal üyesinin payı büyüktür. Ama siz de biliyorsunuz, pasta büyüdükçe payımız küçüldü. Bizim fazlasında gözümüz yok. Bizi herkes gibi siz de iyi bilirsiniz. Bizim için vatan denilince akan sular durur. Bu memleketin kılına zarar veren önce bizi karşısında bulur. Onun için, bizim grev kararımız son çaremizdir. "Sayın Cumhurbaşkanımıza da seslenmek istiyorum. Sınırlarımızın hemen yanı başında ülkemiz için bu kadar kritik bir süreç yaşanırken, biz ne sokaklara dökülmek ne de greve çıkmak istedik.  Meydanlara çıktıysak, grev kararı aldıysak, bilin ki bu bizim tercihimiz değildir. Bu işçinin MESS'in uzlaşmazlığına cevabıdır. Bu emekçiyi hiçe sayan MESS'e tepkidir. Bunun bizim tercihimiz olmadığını, buradan bir kez daha uzlaşma çağrısı yaparak göstermek istiyorum."

ÜLKEMİZ İÇİN ÇOK AĞIR OLUR

Son kez MESS'e seslenen Kavlak şöyle konuştu: "Bir kez daha MESS'e sesleniyorum. Bitmeyen sözleşme yoktur. Bu sözleşme de her sözleşme gibi öyle ya da böyle bitecek. Ama emin olun, herkes için en iyi sözleşme masada biten sözleşmedir. Çünkü çalışma barışı en iyi masada biten sözleşmeyle sağlanır. Yoksa bugün hesabını yaptığınız üç kuruşun maliyeti, yarın çalışma barışı için, hepimiz için asıl en önemlisi ülkemiz için çok ağır olur.  Bizim gizlimiz saklımız yok.  Açık açık ifade ediyorum. Evet, grevimiz ertelenebilir, sözleşmemiz Yüksek Hakem'e gidebilir. Ve evet, Yüksek Hakem'e giden diğer sözleşmeler gibi bizi üç kuruş zamma mahkum edebilirsiniz. Bunların hepsi ihtimal dahilinde. Hepsi olabilir. Nasıl bir rastlantıysa, Yüksel Hakem Kurul ilkelerinden bazılarını geçen ay değiştirdi. Örneğin Hakem'de biten sözleşmelerde kıdem zammının verilmeyeceğini söyledi. Daha önce böyle bir şey yoktu. Bunların nereden çıktığını bilmiyoruz. Ama canınız sağ olsun.

MESS'E ÇAĞRI: 'VEBALİ BOYNUNUZA'

"Ne derseniz deyin, neyi değiştirirseniz değiştirin, bizim kafamızı değiştiremezsiniz. Biz bu kıdem zammını alacağız. Vallahi de alacağız, billahi de alacağız. Eğer yangına böyle körükle giderseniz, bundan sonra ne olur, ben size söyleyeyim. O zaman işyerlerinde barış olmaz, huzur olmaz. Üretimdeki, karlardaki, verimlilikteki o rekorlar artık kırılmaz. Siz de mutsuz olursunuz, biz de. Siz de huzursuz olursunuz, biz de. Onun için gelin, uzattığımız bu eli havada bırakmayın, gelin hala vakit varken bu sözleşmeyi masada bitirelim, gelin uzlaşalım, el sıkışalım, imzamızı atıp işe koyulalım. Yeniden üretim, kar ve verimlilik rekorları kıralım. Sizin de yüzünüz gülsün, bizim de yüzümüz gülsün. Üretelim kazandıralım. Ama biz de kazanalım. Bu hepimizin ülkeye borcudur. Biz uzlaşmaya hazırız. Karar sizin. O kararın vebali sizin boynunuzadır."

HODRİ MEYDAN

"Hodri meydan" diyen Türk Metal Genel Başkanı Pevrul Kavlak  sözlerini şöyle noktaladı: "Görünen o ki uzun ve zorlu bir mücadelenin eşiğindeyiz. Bizim lokmamız aslanın ağzında. Ama midesinde de olsa fark etmez. O lokmayı söküp alacağız. Öyle bir yola çıktık ki zafer kazanmadan hakkımızı almadan dönmeyeceğiz. Hepimiz hazırız. Mücadelenin en zoruna da zaferlerin en büyüğüne de hazırız. Çünkü biz Türk Metaliz.  Azla vazgeçmeyenlerdeniz. Tarih yazanlar biziz..."