Sakarya'da ilçe müftüsünün bir gazeteciyi ifadeye çağırdığı iddiaları, CHP tarafından Meclis'e taşındı. Adalet Bakanı Gül'e iletilen önergede, "Bahsi geçen iddialar doğru mudur? İlçe müftüsü gazeteci M.A.K.'yi 'ifadesini almak' için aramış ve müftülüğe bu amaçla çağırmış mıdır?" sorusu da yer aldı.
Haber Giriş Tarihi: 31.01.2019 17:02
Haber Güncellenme Tarihi: 31.01.2019 17:02
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde "Bu vahim iddiaların varlığı dahi anayasaya, hukukun üstünlüğüne vurulan bir darbe değil midir? Türkiye Cumhuriyeti, görevi ve yetkisi olmamasına rağmen bazı kamu görevlilerinin kanun yerine keyfi isteklerini uygulayabileceği bir ülke haline mi getirilmiştir? Müftüler savcılık mı yapmaya başladı, yoksa racon mu kesiyorlar? "diye sordu.
Antmen önergesinde Sakarya Kuzey Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Münir Ali Kara'nın, haftalık yerel gazetesindeki köşesinde, ilçe müftülüğünün ifadesini almak istediğini yazdığını belirterek "Bahsi geçen yazıda müftünün, bir yazı ile ilgili Sakarya Kuzey Gazetesini aradığı ve Gazeteci Münir Ali Kara'nın ifadesini almak istediği iddia edilmiştir. Aynı iddiaların geçtiği yazının devamında, Kara'nın ifade almaya kanuni hakkının olmadığını müftülüğe belirtmesine rağmen, müftülüğün ısrarcı olduğu belirtilmiştir" ifadelerini kullandı.
Antmen'in, Adalet Bakanı Gül'ün yanıtlaması istemiyle verdiği önergesinde yer alan sorular şu şekilde;
Bahsi geçen iddialar doğru mudur? İlçe müftüsü gazeteci M.A.K.'yi 'ifadesini almak' için aramış ve müftülüğe bu amaçla çağırmış mıdır? Aradıysa bahsi geçen müftü neye dayanarak, hangi kanuni gerekçeyi kullanarak bu kanun dışı isteği gerçekleştirmiştir?
Bahsi geçen müftüyle ilgili idari ve hukuki soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatıldıysa soruşturma ne aşamadadır?
Diyanet İşleri Başkanlığı, konuyla ilgili herhangi bir girişimde bulunmuş mudur? İddialarla ilgili kurum içerisinde ve dışında ne tür tedbirler alacaktır?
Bu vahim iddiaların varlığı dahi anayasaya, hukukun üstünlüğüne vurulan bir darbe değil midir? Türkiye Cumhuriyeti, görevi ve yetkisi olmamasına rağmen bazı kamu görevlilerinin kanun yerine keyfi isteklerini uygulayabileceği bir ülke haline mi getirilmiştir? Müftüler savcılık mı yapmaya başladı, yoksa racon mu kesiyorlar?
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Müftünün gazeteciyi ifadeye çağırması Meclis gündeminde
Sakarya'da ilçe müftüsünün bir gazeteciyi ifadeye çağırdığı iddiaları, CHP tarafından Meclis'e taşındı. Adalet Bakanı Gül'e iletilen önergede, "Bahsi geçen iddialar doğru mudur? İlçe müftüsü gazeteci M.A.K.'yi 'ifadesini almak' için aramış ve müftülüğe bu amaçla çağırmış mıdır?" sorusu da yer aldı.
CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde "Bu vahim iddiaların varlığı dahi anayasaya, hukukun üstünlüğüne vurulan bir darbe değil midir? Türkiye Cumhuriyeti, görevi ve yetkisi olmamasına rağmen bazı kamu görevlilerinin kanun yerine keyfi isteklerini uygulayabileceği bir ülke haline mi getirilmiştir? Müftüler savcılık mı yapmaya başladı, yoksa racon mu kesiyorlar? "diye sordu.
Antmen önergesinde Sakarya Kuzey Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Münir Ali Kara'nın, haftalık yerel gazetesindeki köşesinde, ilçe müftülüğünün ifadesini almak istediğini yazdığını belirterek "Bahsi geçen yazıda müftünün, bir yazı ile ilgili Sakarya Kuzey Gazetesini aradığı ve Gazeteci Münir Ali Kara'nın ifadesini almak istediği iddia edilmiştir. Aynı iddiaların geçtiği yazının devamında, Kara'nın ifade almaya kanuni hakkının olmadığını müftülüğe belirtmesine rağmen, müftülüğün ısrarcı olduğu belirtilmiştir" ifadelerini kullandı.
Antmen'in, Adalet Bakanı Gül'ün yanıtlaması istemiyle verdiği önergesinde yer alan sorular şu şekilde;
Bahsi geçen iddialar doğru mudur? İlçe müftüsü gazeteci M.A.K.'yi 'ifadesini almak' için aramış ve müftülüğe bu amaçla çağırmış mıdır? Aradıysa bahsi geçen müftü neye dayanarak, hangi kanuni gerekçeyi kullanarak bu kanun dışı isteği gerçekleştirmiştir?
Bahsi geçen müftüyle ilgili idari ve hukuki soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatıldıysa soruşturma ne aşamadadır?
Diyanet İşleri Başkanlığı, konuyla ilgili herhangi bir girişimde bulunmuş mudur? İddialarla ilgili kurum içerisinde ve dışında ne tür tedbirler alacaktır?
Bu vahim iddiaların varlığı dahi anayasaya, hukukun üstünlüğüne vurulan bir darbe değil midir? Türkiye Cumhuriyeti, görevi ve yetkisi olmamasına rağmen bazı kamu görevlilerinin kanun yerine keyfi isteklerini uygulayabileceği bir ülke haline mi getirilmiştir? Müftüler savcılık mı yapmaya başladı, yoksa racon mu kesiyorlar?
En Çok Okunan Haberler
'Han Duvarları' şiirini yazıldığı handa öğrendiler
Bursa'da korkunç yangın!
Ekonomik güven endeksi açıklandı
Bursa'da 8400 kişiye arama kurtarma eğitimi
BBP'den Bursa'da Cumhur ittifakına tam destek
NOSAB’dan eşitlik politikası
Bozbey: Yorulmak yok, asıl şimdi başlıyoruz
Kur'an-ı Kerim'e yönelik çirkin saldırıya gözaltı
Bursa'da korku dolu anlar kamerada