Obezite tedavisinde önemli noktalar!

-Stj. Diyetisyen Rumeysa YAHYAOĞLU-

Obezite tedavisinde bir taraftan diyet yapılırken diyet içeriği dengeli beslenmeye uygun olmalı aynı zamanda da besin çeşitliliği sağlanmalıdır. Zannedildiği gibi karbonhidratlardan tamamen uzaklaşılan bir diyet tavsiye edilmemektedir ve bu diyet zaten vücuda zarar vereceği gibi sürdürülebilir de değildir.

KARBONHİDRATSIZ OLMAZ!

Birçoğumuzun aklında zayıflamak için karbonhidratların beslenme rejiminden tamamen çıkarılması gerektiği düşüncesi hâkimdir. Oysa karbonhidratlar en önemli enerji kaynağımızdır ve olmazsa olmazdır. Hareketsiz yaşam tarzına sahip bireylerde günlük alınan toplam enerjinin yüzde 60'ını geçtiği durumlarda kan şekerinin hızlı yükseldiği ve kan yağlarından özellikle trigliseritleri arttığı gözlemlenmiştir. Kaliteli karbonhidratları ihtiyaçtan fazla tüketmek ne kadar problem oluşturuyorsa az tüketmek de birçok sağlık sorununa yol açacaktır, toplam karbonhidrat miktarının günde 130 gramın altında olmasıyla fazla düşen kan şekeriniz açlık krizlerine de sebep olacaktır. Porsiyonlarımızın ölçülü ve size uygun olması bu noktada büyük önem taşımaktadır.

POSA KULLANIMI ARTIRILMALI

Posa kullanımı da karbonhidrat kullanımı kadar önemlidir. Posa alımı kolesterol seviyesinin yüksek olmasına kalkan olacak niteliktedir. Ayrıca posadan zengin besinlerin, posası düşük olanlara göre daha düşük enerji yoğunlukları vardır. Bu durum yaşam kalitesini artırmaktadır. Bu yüzden örneğin meyvenin suyu yerine posalı haliyle tüketilmesi önerilmektedir. Bunun yanında posalı besinler midede hacim oluşturup doygunluğu da artırırlar. Posa kaynakları olarak her gün sebze, meyve, kepeği alınmamış tam taneli tahıl ürünleri, kuru baklagiller uygun miktarlarda kullanılmalıdır.

PROTEİN ALIMI

Diğer temel ögemiz olan protein; enerjinin korunması, büyümenin sağlanması, protein depolarının doluluğunu koruması için gereklidir. Unutulmamalıdır ki ağızdan doğal besinlerden alınan protein, yağ ve karbonhidratların vücudumuzda kullanım verimi takviye gıdalara göre oldukça yüksektir.

YAĞLAR

Diyetin yağ türü ve miktarı metabolizmada oluşacak etkiler için çok önemlidir. Kötü kolesterolün 100 mg/dl altında tutulması için uygulanan beslenme tedavisinde diyette doymuş yağ ve kolesterol alımının kontrol altına alınmasına dikkat edilir. Diyette günlük yağ alımı toplam alınan enerjinin yüzde 30'unu geçmemelidir. Yağ kaliteli kaynaklardan alınmalı; besinlerin içinde bulunan yağlardan ve kuruyemişlerden de faydalanılmalı, omega-3 yağ asitlerinin alımı artırılmalıdır. Haftada 2-3 porsiyon balık ve deniz ürünleri tüketilmelidir. Yemeklere eklenen yağlarda kontrollü davranmakta yarar vardır.1 kilo sebzeden yapılan yemekte 2-3 kaşık zeytinyağı yeterli olacaktır.

VİTAMİN-MİNERAL TAKVİYESİ

Yeterli vitamin ve mineral alımına dikkat edilmelidir. Yeterli beslenmede takviye besinlere ihtiyaç yoktur. Bireyler öğün atlamamalı, önerilen fiziksel aktiviteleri yapmalı yani sağlıklı bir yaşam biçimini benimseyerek psikolojik ve fiziksel olarak büyük bir rahatlık sağlayacağı bilincinde olmalıdır. Bu tercihler bireylerin yaşam kalitesini artırırken daha aktif bir yaşam sürmesi için büyük kolaylık sağlamaktadır.

SIVI ALIMI

 Yeterli sıvı tüketmeyen kişilerin böbrek, zihinsel işlev, sindirim sistemi ve hatta kalp sağlıkları uzun dönemde risk altındadır. Vücudunuzdaki kan düzeyinin içtiğiniz su miktarını yansıttığını düşündüğünüzde bu durum çok da şaşırtıcı değildir.

Sıvı alımını azalttığınızda kan hacmi de azalır. Kalbe, beyne, kaslara ve diğer tüm önemli organlara daha az kan akışı sağlanır. Hayati organlara giden kan ne kadar azalırsa, organlar o kadar az oksijen alır. Sonuçta organlar normal görevlerini yerine getirmekte güçlük çeker. Yeterli sıvı alımının hayati önem taşıdığı unutulmamalı, kişisel metabolizma için uygun olan miktarda su mutlaka alınmalıdır. Kilogram başına 32 gram su alımı önerilmektedir.