Hava Durumu

Parkede oyun kurardı, şimdilerde işini kurup patron oldu

'Ne yazık k; akademiye çocuğunu teslim eden veli, çocuğu 3 ayda maç oynayacak düzeye gelsin istiyor. Oysa bu süreç sadece basketbolun fundemantalını öğretmeleri için bile yeterli değil'.

Haber Giriş Tarihi: 01.04.2018 08:23
Haber Güncellenme Tarihi: 01.04.2018 08:23
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
Parkede oyun kurardı, şimdilerde işini kurup patron oldu

RÖPORTAJ: ENGİN AKSÖZ

6'Basketbolda oyun kurucu demek, parkenin antrenörü demektir. Antrenör kenarda konuşup, seni salona salar, sen de pozisyonun gereği sahanın içinde arkadaşlarını yönlendirirsin. Oyun kurucu zeki sporcudan seçilir, oynadığım pozisyonun iş yaşamımı da büyük katkısı oldu.'

'Basketbol Süper Ligi'ne en çok takım çıkartan oyuncu benim. Nerede forma giydiysem bir şekilde başarılı oldum. Antrenör olarak Hali Üner'le Ahmet Kandemir'i beğenirim. Oyun kurucu olarak Allen İverson benim için çok özeldir. Bugün ise Jan Vesely'le Luigi Datome'yi tek geçerim'

'Güçyetmez Akademi'yi Kasım 2017'de kurduk. 4,5 ayda 60 kayıt gerçekleşti. İçlerinde çok yetenekli çocuklar var, hepsiyle bire bir ilgileniyorum. İstiyorum ki bu çocuklar tablet ve akıllı telefonlarla uğraşmayı bir kenara bırakıp, basketbol aracılığıyla sosyalleşip, kendilerine yeni bir dünya kursunlar'

Mustafa Güçyetmez 1980 Gaziantep doğumlu, eski bir basketbolcu. Yıllarını verdiği bu sporda değişik kulüplerin formasını giyen Güçyetmez, bunların çoğuyla Süper Lig'e yükselme sevinci yaşamış.

Fark yaratan özelliğiyle transfer mevsimi gelince en çok aranılan basketbolcu olmasını, 'kariyerimin en parlak sayfaları olarak saklamaya devam ediyorum' şeklinde açıklıyor.

Geçen yıl potalardan kopup, kendi ismiyle bir basketbol akademisi kuran Mustafa Güçyetmez, Nilüfer'de bulunan M. Kemal Coşkunöz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin salonunda basketbola hevesli yeni kuşağa birikimlerini aktarırken, hayat felsefelerine de küçük yaşlarda şekillenmesine karınca kararınca katkıda bulunmak olduğunu söyledi.

'Önce seni tanıtarak başlayalım söyleşimize. Kimdir Mustafa Güçyetmez ?'

'1980 Gaziantep doğumluyum ama çok küçük yaşta ailece Bursa'ya geldiğimiz için ben kendimi Bursalı olarak kabul ediyorum. Gaziantep bilindiği üzere kebap ve baklavasıyla ünlü. Babam da iyi bir baklava ustasıydı.  Yıllarca bu meslekle uğraştıktan sonra, kendini emekliye ayırdı. Bursa benim çocukluğumun geçtiği ve kariyerimin şekillendiği şehir. Bursalı olmaktan ve burada yaşamaktan büyük gurur duyuyorum.'

'Basketbol kariyerin bir kitaba konu olacak kadar yoğun anılar taşıyor ve çok sayıda kulüpte top oynadın. Kısaca özetle dersem kimleri sayarsın?'

' Basketbola Reşit Paşa İlkokulu'nda başladım. Lisanslı olarak bu spora başladığım kulüp ise Bursa Belediyespor'dur. İki sene burada forma giydim. Kendimi övmek gibi olmasın ama, yeteneklerimle ön plana çıkınca, ilk transfer teklifleri Fenerbahçe ve Karşıyaka'dan gelmişti. Allah rahmet eylesin, kendisine çok şeyler borçlu olduğum Cevat abi (Soydaş) 'Sakın bir hata yapayım deme' deyip, beni Tofaş alt yapısına yönlendirdi. Böylece basketbol yaşamımda yeni bir sayfa açılmış oldu. Burada ilk antrenörüm Levent Erdoğan'dır. Yıldız ve genç takımlarda başarılı sayılacak sezonlar geçirip, kendimi A Takıma hazırlıyorum ki, 2000 Haziran'ında kulüp üst yönetimin şube faaliyetlerini amatör düzeye indirme kararı geldi. Bu bende büyük bir şok yaşattı ne yalan söyleyeyim. Geleceğinizi planlama aşamasına geçmek üzere olan bir basketbolcu adayıyken, bir küçük hamleyle ufkunuz kararıveriyor. Kendinizi okyanusun azgın dalgaları arasında yönünü bulmaya çalışan bir yelkenli gibi hissediyorsunuz.'

'Tofaş üst yönetiminin aldığı bu karar sadece seni değil, senin gibi birçok genci olumsuz etkilemişti. Sonrasında neler yaşadın?'

'Tofaş yeniden yapılanma çerçevesinde İstanbul'da Taçspor'la işbirliğine gidince bu kulüpte oynamaya başladım. Performansımla milli takım seçicilerinin dikkatini çekince, alt yapı milli takımlarında oynama sürecim başladı. Yıldız ve küçükler kategorisinde katıldığımız turnuvaların çoğunda 'en iyi guard' ödüllerinin yanı sıra, sayı kralı olmam, benim için çok özel ve unutulmaz anılardır. Böylesi turnuvaların birinde ve Tofaş forması giydiğim yıllarda Fransa'nın Cholet kentinde 'asist kralı' seçilip istatistiklerime bir başarı hanesi daha eklemiş oldum'.

'Pek çok ikinci lig takımında forma giydiğini biliyorum. Hangileriydi bu kulüpler'

'Altay (2 kez değişik yıllarda), Samsunspor, daha sonra Oyak Renault'ta 3 sene kadar oynadım. Burada sırasıyla İsmail Beleş, Okan Çevik ve Yücel Platin antrenörlüğümü yaptı. Renault'ta oynarken, kulübün pilot takım olarak destek verdiği Gemlikspor'la İsmail Beleş'in yönetiminde 2. Lig'e çıkmıştık.'

'Şehir dışı yıllarına gelecek olursak, kimler var daha sırada?

'Banvit Spor Kulübü'nün benim kariyerimdeki yeri çok farklıdır. Burada Hakan Yavuz'la birlikte çalıştım, Sonra Beykoz'a gidip, tekrar Tofaş'a döndüm. Tolga Öngören'le yıllar sonra yeniden 1. Lig'e çıkmayı başardık. Ardından Karadeniz Ereğlisi Erdemirspor'da antrenörüm Ayhan Kalyoncu oldu. Devam edecek olursak Konya Torku Selçuk Üniversitesi, Manise Vestel, son olarak da Finalspor ve Bursa Nilüfer Belediyespor'la kapanışı yaptım.'

'39 yaşındasın ama çok fit görünüyorsun. Hala oynayabilecek kıvamda hissediyor musunuz kendini?

'Her şeyi olduğu gibi sporu da tadında bırakmak gerekiyor. Geçirdiğim ağır diz sakatlığı nedeniyle 1,5 yıl parkelerden uzak kalmıştım. Doktorlar yürümemin bile riskli olduğunu söylerken, ben kendime duyduğum özgüvenle yeniden salonlara dönmeyi başardım. Kabul etmek gerekir ki bir daha eskisi kadar efektik bir oyucu olamadım. Bırakmak benim için en iyisi olacaktı, öyle yaptım.'

'Süper Lig'e en çok takım çıkartan oyuncu olma gibi çok farklı bir özelliğin var. Bu sana ayrı bir gurur veriyor mu?

'Elbette çok farklı bir duygu, şampiyonluklarda her oyuncunun alın teriyle emeği olsa da; kendimin bunların her karesinde yer almam,  sanki oynadığım takımları ben şampiyon yapmışım gibi bir his yaşamama neden oldu. Şimdi geriye dönüp bakınca, iyi ki buralarda oynamışım diyorum.'

'Spor yaşamında unutamayacağın antrenör ve yöneticiler olmuştur kuşkusuz, sakıncası yoksa isim verebilir misin?

'Antrenör olarak Halil Üner, Ahmet Kandemir, Tolga Öngören. Özellikle Halil Üner antrenman tekniğinin yanı sıra, coaching özellikleriyle de çok farklı bir antrenör imajı uyandırmıştır benim üzerimde. Yönetici olarak da Finalspor Başkanı İhsan Özen'le, kulüp yöneticisi Yasin Taşel'in benimle olan iletişimleri bir yöneticiden ziyade bir baba, ağabey düzeyindeydi, hiç unutamam.'

'Gelelim Mustafa Güçyetmez Akademi Spor Kulübü'ne. Yanılmıyorsam bir ihtisas kulübü statüsünde, sadece basketbolla uğraşıyorsun'

'2017'de akademinin kuruluşu gerçekleşti. Söylediğin gibi şu aşamada sadece basketbolda faaliyet gösteriyoruz. İlerleyen yıllarda etkinlik gösterdiğimiz spor dallarına yenilerini ekleyeceğiz'

'İlgi ne düzeyde?

'Beklentilerimizin üzerinde. Yoğun bir talep ve istekle karşılaştık. Bu tarz organizasyonlara gereksinim duyan, potansiyel bir jenerasyon söz konusu. Genele bakılınca bu işler hep franchising yöntemiyle yürütülmeye çalışılmış, işin başında, bire bir ilgilenen neredeyse yok gibi. Oyun kurucu olduğum için yaptığım organizasyonda, kendi becerimle çocuk sevgimi birleştirmek istedim. Sabır gerektiren bir iş yapıyorum ve ne kadar çalışırsanız çalışın, süreç içinde işler yoluna girebiliyor.'

'Öğrenci profilinizle ilgili ne söylersiniz?

'16-17 yaş aralığında olduğu gibi, 4-5 yaş skalasında da eğitim alan kursiyerlerimiz var. 4-5 ayda 60 kişilik bir potansiyele ulaştık. Kasım 2017'de start alan akademimizde sadece hafta sonları ders veriyoruz. Öğrenci kesimine kitap ettiğimiz için hafta içinde çalışma olanağımız şu aşamada söz konusu değil. Eğitimlerimizi Nilüfer'de salonunu kiraladığımız Coşkunöz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde veriyoruz'

'Organizasyonda amacınız basketbola aç yeni jenerasyonu yaşam felsefesine göre yönlendirmek mi,  yoksa salt para kazanmak mı?

'Para bu işin hamurunda bulunsa da; ben kendi adıma sağlam temeller üzerine oturtmayı düşündüğüm elimdeki kuşağı, basketbol kültürüyle yoğurup, iyi bir spor kulübünün parçası yapmak istiyorum. Ellerindeki tabletle, akıllı telefonları bırakıp sosyalleşsinler istiyorum. Kendi iç dünyasına kapanıp, çevresiyle ilişkisini kesmiş bir kuşağın çocukları maaselef geleceğimizi te tehdit etmeye başladı. Bir bütünün parçası olmaya çalışmak, teknolojinin esir almaya çalıştığı jenerasyon için çıkış yolu olmalı.'

'Velilerle iletişimin nasıl?. Çocukları hemen bir yerlere gelsin isteyenler var mı?'.

'Velileri bilinçlendirme için de özel çalışma yapıyorum. Bu benim görevlerim arasında. Topla alışverişte dribbling yapmak; pas tekniklerini öğrenmek, şut atmak bunların hepsi zaman içinde ve çok çalışarak kazanılacak beceriler, bir anda olması söz konusu değil. Bu işin öyle göründüğü gibi kolay olmadığını, öğrencilere olduğu kadar velilere de anlatmak gerekiyor. Böyle bir istekte bulunmaya ısrar etmek, organizasyonu da kalitesizleştiriyor.'

'Tek başına mı çalışıyorsun, yardımcıların var mı?

'Antrenör olarak Merve Yoldaş arkadaşımla birlikteyiz. Eşi de eski bir basketbolcu olan Enes Yoldaş. Mali işlerle de eşim ilgileniyor. Bu arada evliyim ve iki çocuğum var'

' Sporcuların fiziksel farklılıkları, süreç için sorun yaşatabilir mi?

'12 yaşa kadar kız ve erkek arasında fiziksel farklılık yok denecek kadar az. 12 yaştan sonra erkek daha güçlü olmaya başlıyor.  Fiziksel yapılabilirliği artıyor. Bu doğanın bir kuralı.'

'Kulübü kurdun ama henüz yerel liglerde yer almıyorsun. Yeni sezonda böyle bir girimin olacak mı?

'Yeni sezonda Mustafa Güçyetmez Spor Akademisi alt yapı organizasyonlarında parkelere çıkmaya başlayacak. Bir de şikayetim olacak bu konuda. Bize benzer organizasyonlarda kayıt yaptıran her öğrenciye, ileride sporcu olsun olmasın, buna bakılmaksınız lisans çıkartılıyor. Bu çok yanlış bir uygulama. Bir insanın geleceğine ipotek koyma gibi bir şey. Belki sizden hoşlanmadı, belki şansını başka bir yerde deneme amacında, bu uygulamayla ilgili yasal yaptırımlar getirilmesi şart.'

'Piyasada henüz yeni sayılsan da, akademi içinde eğitim görenler arasında yetenekli olanları var mı?

'Olmaz olur mu.  Çok keskin zekalı çocuklarla tanıştım. Birkaç uygulamadan sonra tık tık yapmaya başlayanları görmek insanı sevindiriyor. Amacımız bu ve benzeri çocuklara basketbol anlamında temeli sağlam verebilmek. Temel sağlam olursa, bina zor yıkılır. Basketbolu kullanarak hayata hazırlamak istiyoruz. Velileri de 'gelin ne yapılıyor, gözlerinizle görün' diye idmanlara davet ediyoruz. İleride veli çocuk etkinliği yapmaya daha özen göstereceğiz.

' Aktif sporcuyken seni iyi bir oyun kurucu olarak tanıyıp, sevmiştik. Sporculuk kariyerinle, mevcut işini özdeşleştirecek olursan, play-maker oynamak sana neler kazandırdı?

' Basketbolda oyun kurucu demek, parkenin antrenörü demektir, ikisi de eş değerli. Antrenör kenarda konuşup, sizi salona salar. Sen de pozisyonun gereği oyun içinde arkadaşlarını yönlendirirsin. Set hücumunda kim, nereye yerleşecek, perdeleme üzerinden kim içeri devrilecek, şut seçiminde tercih kimler olacak, bunlara hep oyun kurucu karar verip, uygular. Yaptığım işi de oynadığım pozisyonla eş değerli görüyorum. Saha içinde lider konumda olunca, işinizin de bu minval üzerinden yürümesini istiyorsunuz.'

'Sevgili Mustafa senden son olarak kendi pozisyonunla ya da genelle ilgili, oynadığın dönem ya da bugünler fark etmez, 'en iyi yerli ve yabancı oyuncuları söyle' dersem kimlerin isimlerini verirsin?'

'Türkiye'ye gelen en kaliteli oyun kurucu; kısa süreliğine Beşiktaş'ta oynayan Allen İverson'du.

Bugün itibariyle en iyi yabancılarsa Fenerbahçe Doğuşlu Jan Vesely ile Luigi Datome.'

'Bu güzel söyleşi için çok teşekkür ederim sevgili Mustafa.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.