Şeker hastaları oruç tutabilir mi? Bursa'dan önemli açıklama
Şeker hastaları oruç tutabilir mi? Bursa'dan önemli açıklama
Şeker hastalarının oruç tutması konusunda doktor onayının olması gerektiğini vurgulayan Medicana Bursa Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Serdal Baysal, "Şeker hastalarının gün içerisinde az ve sık yemek yemeleri kan şekeri düzeylerini belli bir seviyede tutabilmek için önemlidir. Ancak oruç tutan diyabetik hastalarda uzamış açlık kan şekerinin tehlikeli değerlere düşmesine sebep olabilir" dedi.
Haber Giriş Tarihi: 03.06.2018 12:44
Haber Güncellenme Tarihi: 03.06.2018 12:44
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
Diyabetes mellitusun (şeker hastalığı) kanda insülin hormonunun eksikliği veya insülinin etkisizliği sonucu oluşan metabolik bir hastalık olduğunu ifade eden Medicana Bursa Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Serdal Baysal, diyabetin kronik bir hastalık olduğunu ve yaşam boyu devam ettiğini söyledi. Diyabetin doğru tedavisi, hastanın kan şekerini belirli seviyede tutarak ileride diyabete bağlı oluşacak organ hasarlarının oluşmasını azaltacağını belirten Baysalkan, "Diyabetin tedavisinde ana prensipler, doğru beslenme, düzenli egzersiz yapma ve doğru ilacın kullanılmasıdır. Şeker hastalarının gün içerisinde az ve sık yemek yemeleri kan şekeri düzeylerini belli bir seviyede tutabilmek için önemlidir. Ancak oruç tutan diyabetik hastalarda uzamış açlık kan şekerinin tehlikeli değerlere düşmesine sebep olabilir. Kan şeker düşüklüğü oruç tutan herkeste olabilir. Sağlıklı kişilerde kan şeker düşüklüğü vücut tarafından normal seviyelere çıkarılabilir. Şeker hastalarında bu mekanizma tam olarak çalışmadığı için kan şeker düşüklüğü (hipoglisemi) bilinç kaybolması ve kalp krizi gibi ciddi sonuçlara sebep olabilir. Şeker hastalarının oruç tutması doktor tarafından belirlenmelidir. Her şeker hastası için ayrı risk değerlendirilmesi yapılmalıdır. Şeker hastalığının düzeyine, ağırlığına göre karar verilmelidir. İnsülin direnci, prediyabet (gizli şeker hastalığı) ve metformin gibi hipoglisemi potansiyeli düşük ilaçlarla kan şekeri kontrol altında olan hastaların düzenli beslenme, düzenli egzersiz programı yaptıklarında oruç tutmaları mümkündür. İnsülin kullanan, çoklu şeker hapı kullanan ve şeker hastalığına bağlı organ hasarı gelişen hastaların oruç tutmaları tıbben sakıncalıdır" dedi.
Yüksek risk grubuna giren ve oruç tutmaları sakıncalı olan kişilerin ise sık sık hipoglisemi atağı yaşayanlar olduğunu belirten Başsalkan, "Hipoglisemi atağını fark etmeyenler, kan şekeri kontrolü iyi olmayanlar, insüline bağımlı diyabeti olanlar, diyabete bağlı böbrek yetmezliği, kalp ve beyin damar hastalığı olanlar, diyabetik gebeler, oruç tutan şeker hastaları iftar ve sahurda öğünlerine dikkat etmelidir. Hafif kan şeker düzeyini bozmayacak tarzda beslenmelidir. İftarda ağır yağlı, kızartma ve hayvansal besinler fazla tüketilmemeli, onun yerine hafif çorba, sebze yemekleri ve yeterli miktarda sıvı alınmalıdır. Sahurda kan şekerini uzun süre düzenli tutacak kepekli tahıllar, kahvaltılıklar ve bol sebze yenmelidir. Oruç tutan hastaların vitamin, mineral, lif ve sıvı ihtiyacını karşılayacağı için bol sebze ve yeterli miktarda meyve tüketilmesi ayrıca önerilir" diye konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Şeker hastaları oruç tutabilir mi? Bursa'dan önemli açıklama
Şeker hastalarının oruç tutması konusunda doktor onayının olması gerektiğini vurgulayan Medicana Bursa Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Serdal Baysal, "Şeker hastalarının gün içerisinde az ve sık yemek yemeleri kan şekeri düzeylerini belli bir seviyede tutabilmek için önemlidir. Ancak oruç tutan diyabetik hastalarda uzamış açlık kan şekerinin tehlikeli değerlere düşmesine sebep olabilir" dedi.
Diyabetes mellitusun (şeker hastalığı) kanda insülin hormonunun eksikliği veya insülinin etkisizliği sonucu oluşan metabolik bir hastalık olduğunu ifade eden Medicana Bursa Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Serdal Baysal, diyabetin kronik bir hastalık olduğunu ve yaşam boyu devam ettiğini söyledi. Diyabetin doğru tedavisi, hastanın kan şekerini belirli seviyede tutarak ileride diyabete bağlı oluşacak organ hasarlarının oluşmasını azaltacağını belirten Baysalkan, "Diyabetin tedavisinde ana prensipler, doğru beslenme, düzenli egzersiz yapma ve doğru ilacın kullanılmasıdır. Şeker hastalarının gün içerisinde az ve sık yemek yemeleri kan şekeri düzeylerini belli bir seviyede tutabilmek için önemlidir. Ancak oruç tutan diyabetik hastalarda uzamış açlık kan şekerinin tehlikeli değerlere düşmesine sebep olabilir. Kan şeker düşüklüğü oruç tutan herkeste olabilir. Sağlıklı kişilerde kan şeker düşüklüğü vücut tarafından normal seviyelere çıkarılabilir. Şeker hastalarında bu mekanizma tam olarak çalışmadığı için kan şeker düşüklüğü (hipoglisemi) bilinç kaybolması ve kalp krizi gibi ciddi sonuçlara sebep olabilir. Şeker hastalarının oruç tutması doktor tarafından belirlenmelidir. Her şeker hastası için ayrı risk değerlendirilmesi yapılmalıdır. Şeker hastalığının düzeyine, ağırlığına göre karar verilmelidir. İnsülin direnci, prediyabet (gizli şeker hastalığı) ve metformin gibi hipoglisemi potansiyeli düşük ilaçlarla kan şekeri kontrol altında olan hastaların düzenli beslenme, düzenli egzersiz programı yaptıklarında oruç tutmaları mümkündür. İnsülin kullanan, çoklu şeker hapı kullanan ve şeker hastalığına bağlı organ hasarı gelişen hastaların oruç tutmaları tıbben sakıncalıdır" dedi.
Yüksek risk grubuna giren ve oruç tutmaları sakıncalı olan kişilerin ise sık sık hipoglisemi atağı yaşayanlar olduğunu belirten Başsalkan, "Hipoglisemi atağını fark etmeyenler, kan şekeri kontrolü iyi olmayanlar, insüline bağımlı diyabeti olanlar, diyabete bağlı böbrek yetmezliği, kalp ve beyin damar hastalığı olanlar, diyabetik gebeler, oruç tutan şeker hastaları iftar ve sahurda öğünlerine dikkat etmelidir. Hafif kan şeker düzeyini bozmayacak tarzda beslenmelidir. İftarda ağır yağlı, kızartma ve hayvansal besinler fazla tüketilmemeli, onun yerine hafif çorba, sebze yemekleri ve yeterli miktarda sıvı alınmalıdır. Sahurda kan şekerini uzun süre düzenli tutacak kepekli tahıllar, kahvaltılıklar ve bol sebze yenmelidir. Oruç tutan hastaların vitamin, mineral, lif ve sıvı ihtiyacını karşılayacağı için bol sebze ve yeterli miktarda meyve tüketilmesi ayrıca önerilir" diye konuştu.
En Çok Okunan Haberler
Memleket Partisinde olağan kurultay kararı
Çocuk Korosu izleyicilerden tam not aldı
Ertuğrulgazi Mahallesinde 37 Sokakta Asfaltlama Yapıldı
Muslera, Milli Takım kariyerini sonlandırdı
Beyaz Saray'dan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretine ilişkin açıklama
TOFAŞ çeyrek finale yükseldi
Üzgün ve endişeli ruh haline dikkat !
'Yol Tarifleri' sanatseverlerle buluştu
Taylor Swift rekora doymuyor