Toprağı işleyenler ve toprak sahipleri... 'Köklü bir meseleyi işledik'

Bir Zamanlar Çukurova dizisinin gücünü Çukurova'daki hayat tarzından ve toprakla olan kavgadan aldığını söyleyen Saraçoğlu, "Sinemada, edebi eserlerde, burada doğup büyüyen yazarlarda ve yönetmenlerde gördüğümüz o gücün ve potansiyelin gölgesinde bir iş. Asıl gücü gerçekten Çukurova'nın bereketinden alıyor" ifadelerini kullandı. Dizinin arka planında kadim meseleleri ele aldığını belirten Saraçoğlu, şunları aktardı: "1970'li yılların dinamizmi, özellikle tarımdan sanayiye geçildiği, sert, toplumsal statü farklılıklarının olduğu, köklü ailelerin başlangıç dönemleri gibi bir sürü şey var. Bir yanda o toprağı işleyenler, bir yanda ise büyük toprak sahipleri... Bu çok köklü bir mesele..."

'İYİ BİR İÇERİK ÜRETİCİSİYİZ'

Türkiye'nin dizi sektöründeki başarısına işaret eden Saraçoğlu, "Çocukluğumuzda ya da gençliğimizde, üçüncü dünya ülkelerinin veya sanayi ülkelerinin çektiği dizileri izlerdik. Bu şimdi tam tersine döndü. Netflix gibi yabancı içerik sahipleri, çok güçlü firmalar bile gelip Türkiye'de unsurlarını inşa ediyor. Ticari rant görmeseler hiçbiri gelmezdi çünkü biz iyi bir içerik üreticisiyiz. 'Aman canım çok arabesk hikaye' diye özetlemenin hiçbir manası yok çünkü bu topraklar böyle. Biz Oslo'da ya da New York'ta yaşamıyoruz. Ülkemizin hikayeleri dünyada karşılık buluyorsa bu yönden de biraz incelemek gerekir" dedi.

TÜRK DİZİLERİ KASTI KAVURDU

Türk yapımı dizi ve filmlerin birçok ülkede oynadığının da altını çizen Saraçoğlu, şu bilgileri verdi: "Muhteşem Yüzyıl oynadığında Moskova sokakları gerçekten boşaldı. Karagül, Hırvatistan'dan Pakistan'a, Arjantin'den Peru'ya kadar büyük bir coğrafyada çok hararetle izlendi. Dolayısıyla böyle büyük bir güç var elimizde. Bu büyümenin sektöre geri dönmesi eşiğindeyiz. Eğer bunu doğru yapabilirsek ya da yapımcılar bu bilinçle davranır ve devlet de bunu teşvik ederse bu genleşebilir."

DÖNEM DİZİLERİNİN ZORLUĞU...

Saraçoğlu, dönem dizisi çekmenin çok zor olduğuna da dikkati çekerek, "Biz 1970'li yılları çekiyoruz. Bundan 40-50 yıl öncesini resmetmek çok zor. Çok büyük değişimlere uğramış bütün şehirlerimiz. Korunmuş çok az şey var. Dolayısıyla zor bir iş" dedi.