Hava Durumu

Afete hazır mıyız?

Yazının Giriş Tarihi: 06.11.2019 06:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.11.2019 06:05

TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu tarafından düzenlenen 'Afet Affetmez' başlıklı panele konuşmacı olarak Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Doç. Dr. Beyhan Bayhan ve Jeoloji Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Engin Er konuşmacı olarak katıldı...

Bursa Teknik Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Doç. Dr. Beyhan Bayhan, Bursa'yı bekleyen deprem tehlikesini gündeme getirirken tarihsel depremlere atıfta bulundu... Ayrıca şehrin zemin sorunlarından da söz etti...

Ve Bursa'nın en az İstanbul kadar deprem riski taşıdığına ve tehlike altında olduğuna dikkat çekti...

Doç. Dr. Bayhan Bursalıları uyardı:

"TÜBİTAK Bilim ve Teknik dergisinde yayınlanan 'Marmara Bölgesinin Deprem Tehlikesi' haritası, Bursa'nın ana aktif faylar civarında olduğuna, şiddetli depremlere daha sık maruz kalacağına ve şiddetli sarsıntıların dayanıklı modern binalarda bile hasar yaratabileceğine dikkat çekmektedir..."

Ardından da ekledi:

"Mevcut yapı stokumuz mühendislik hizmeti görmemiş, kaçak olarak inşa edilmiş iskânı olmayan binalardan oluşmaktadır!"

AFET ACİL ÖNLEM PLANI UYGULANMALI

Özetle şu önerilerde bulundu:

"Bu gerçeklerden yola çıkarak, Bursa'da zayıf binaların güçlendirilmesi veya yıkılıp yeniden yapılması, mimarların, mühendislerin ve planlamacıların bu faaliyetlerde aktif olarak yer alması gerekiyor.

Kamuya hizmet veren ve acil durumlar sırasında kullanılacak binalara öncelik verilmesi; Bursa gibi tarihi, kültürel ve doğal zenginliğe sahip sanayi, ticaret ve turizm merkezinde afet acil önlem planlarının ivedilikle uygulamaya geçirilmesi gerekiyor..."

BURSA'NIN DEPREM VELİSİ

Yıllardır Bursalıları en çok da kenti yönetenleri her vesilede uyaran adı Bursa'da depremle özdeşleşen JMO Bursa Şubesi Başkanı Engin Er'e gelince...

Yıllardır anlattıklarından biz gazeteci olarak epeyce nasiplendik, bilgilendik de...

Kenti yönetenlerin bu yöndeki algısı hangi düzeyde ya da eşikte işte onu bilemedim!..
Ama şunu da iyi biliyorum; Engin Er Bursa'nın deprem delisi değil ama deprem velisidir.  Oda başkanlığı ve durumdan vazife çıkararak kamuoyunu uyarması nedeniyle de Bursa'nın deprem mevzusu ona zimmetlenmiştir.

Velhasıl Başkan Er her zamanki uyarılarını yineledi:

"Bursa, içinden fayların geçtiği bir şehirdir..."

Ardından da Bursa'yı tehdit eden diri fayları, tehdit ettiği ilçe ve kent merkezini gündeme getirdi... MTA'nın güncellenmiş haritasında yer alan fayların şehrin planlarına işlenmesi ve şehrin planlamasında fayların dikkate alınması gerektiğini yineledi... Engin Er, "Bursa 7  büyüklüğünün  üzerinde depreme hazır olmalıdır. Deprem yarın olacakmış gibi hareket etmeliyiz!" dedi...

Ve şehirde yaşanan heyelanlara da dikkat çekti!..

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay BiIimIeri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Başkan Yardımcısı, Afet Yönetim Araştırma ve Uygulama Merkezi Öğretim Üyesi ve Türk Kızılay Genel Başkan Danışmanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ise yaptığı sunumda, afetler ve küresel iklim değişikliği konularını gündeme getirdi...

AFETLER MAGAZİNLEŞTİRİLİYOR

Prof. Dr. Kadıoğlu insanların afet karşısındaki tutumlarına ironi ile yaklaşarak şunları söyledi:

"Güneşin altında depremden küresel iklim değişikliğine neredeyse söylenmedik şey kalmadı ama çoğu bilgi abartılarak kent efsanesinden öteye birer komplo teorisi haline getirildi. Artık çok sıcak ve nemli olan bunaltıcı havalarda deprem bekler, karıncadan bulutlara değişik işaretlere bakarak deprem tahmini yapar olduk.

Altgeçitlerde biriken sel sularında yüzerken poz verenlerin sayısı da artıyor. Dışarıda hortum ya da saçlarımızın dikleştiğini görünce hemen çekim yapmaya kalkıyor, yıldırımdan korunmak için sadece bildiğimiz duaları okuyoruz ama fiilen yapmamız gereken başka hayati şeyler de var."

Doğru söylüyor. Toplum olarak cinayetlerde olduğu gibi doğal afetleri de magazinleştiriyoruz...

Her ne kadar bazıları afete hazır olunduğunu söylese de aynı kanaatte değilim. Fayların üzerinde okulların, belki hastanelerin, belki öğrenci yurtlarının ve muhakkak ki çok sayıda aile konutunun olduğu apartmanlarda ne kadar güvendeyiz? 

1999 depremi öncesinde yapılan konutların çimento, demir kalitesi düşük. Artı çoğunda deniz kumu kullanılmıştı. Selimiye Mahallesi'nde bir evde oturmuştum. Oğlum 3,4 yaşındaydı. Bir gün elinde midye kabuklarıyla oynarken gördüm, nereden bulduğunu sordum, duvarı gösterdi.  Meğerse evin duvarlarını minicik parmaklarıyla kolayca kazıyıp midye kabukları çıkartıyormuş...

O apartmanda hâlâ 12 aile yaşıyor... Benzeri apartmanlarda ise binlerce aile... En iyi hazırlıklı olduğumuz alan afet sonrası deniyor ya, ondan da pek emin değilim!

Kurtarma çalışmalarına katılan ekip olası bir depremden sağ salim, arama kurtarma yapabilecek kadar sağlıklı çıkabilecek mi?

Yıkıntılar nedeniyle derelerle bölünen şehrin ana arterlerinde ulaşım nasıl sağlanacak, alternatif afet yol güzergâhları var mı? Osmangazi ve Yıldırım'ın sıkış tepiş mahallelerinde insanlar afet sonrası nerede toplanacak? Afet toplanma yerleri yeterli mi? Bence değil... Bu kanaate de mahallemin toplanma yerine bakarak vardım. Zira İncirli Caddesi'nde Afet Toplanma Merkezi olarak tabelanın  konulduğu yer Emirsultan Mezarlığı'nın önündeki taş çatlasa dikine ayakta 200 kişiyi alacak olan otobüs durakları!..

Mezarlıktan başka sığınacak hiçbir alanımız yok. Tabii oraya daracık sokak ve caddeden nasıl ulaşılacağı da bir muamma... Bursa'nın pek çok yerinde durumun pek de farklı olmadığını düşünüyorum...

MEVZU BURSASPOR İSE!

Futbol anladığım bir alan değil... Geçmiş dönem belediye meclis üyelerinden Cemil Aydın'ın göndermiş olduğu şu mesajı ben bile anladım. Cemil Aydın, özetle bu şehirde, şehrin Bursaspor gibi ortak değeri söz konusu olduğunda 'parayı veren düdüğü çalmamalı!' diyor:

"Bursa caddelerinde Bursaspor'u ve şampiyonluğumuzu yok sayan yayıncı kuruluş reklamını görüyorsunuz. Bursaspor'un büyüklüğü ve tertemiz şampiyonluğunun değeri şu an oynadığı ligle ölçülemez ve ilgili değildir.

Üstelik 1. Lig'de de yayın hakkı aynı kuruluşa ait. Yıllardır ifade edip eksikliğine ve etkisizliğine vurgu yaptığımız Bursa lobisi maalesef sportif alanda da yoktur! Diğer yandan şehrimizde Bursa'yı görmezden gelen bu afişlere belediye otobüs duraklarında izin verilmemeliydi.

Bu ayıp şehrimizin tüm dinamiklerine ve bizlere yeter de artar!.."

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.