Azerbaycan'ın 29. bağımsızlık yıl dönümü

Bugün 18 Ekim; Azerbaycan'ın bağımsızlık yıldönümü... 18 Ekim 1991'de Azerbaycan bağımsızlığını ilan etti, 9 Aralık 1991'de yapılan halk oylamasında da bağımsızlık ilanı onaylandı.

Ermenistan, Rusların da desteğini alarak Dağlık Karabağ'a saldırmaya başlamıştı. 1991'de Hankendi'ni, 1992'de Şuşa'yı işgal etmişti, 25 Şubat 1992'de sivil halkı katlederek Hocalı Soykırımı'nı gerçekleştirdiler. 1993'te diğer şehirlerle birlikte Dağlık Karabağ'ın işgali tamamlandı.

Azerbaycan yeni bağımsızlığını elde etmişti; doğru dürüst ordusu yoktu. Aradan 30 yıl geçti. Azerbaycan, silahlı kuvvetlerinin bugünkü kurmaylarının çoğu Türkiye'de harp akademilerinde yetişti. Azerbaycan'ın şu anda güçlü, donanımlı bir ordusu var.

Artık Ermenistan'ın Rus ordusuyla birlikte keklik gibi avlayacakları bir Azerbaycan yok! Nitekim eylül sonlarında Ermenistan'ın saldırılarıyla başlayan çatışma ve savaşta bu net bir şekilde görüldü. Azerbaycan, işgal altındaki topraklarını bir bir geri almaya başladı. Son olarak Karabağ'a açılan kapı olan Fuzuli kenti geri alındı.
Sıkışan Ermenistan, Azerbaycan'ı kışkırtıp ülkesine saldırtmak ve askeri anlaşması olan Rusya'yı savaşa çekmek için başta Gence olmak üzere çeşitli yerleşim alanlarına bombalar yağdırıp sivilleri öldürmeye başladı.

Bu arada, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Ermeniler de bu savaştan etkilenmektedir. Onları Ermenistan ile aynı kefeye koyup, suçlamak ve düşman görmek, göstermek ve nefret söylemi Türkiye'nin aleyhine provokasyondur! Mevcut koşullarda Türkiye'de Ermenistan'ın sözcülüğüne soyunmak da provokasyondur!..

Batı ise Ermenistan'ın sivil hedeflere saldırısı karşısında sessizliğini koruyarak tarafını belli ediyor. Sivil katliamın olduğu Gence'ye bile Batı medyası daha yeni geliyor.

Azerbaycan Kültür Derneği Bursa Şubesi Başkanı Handan Askeran Ton ile görüştüm; şu değerlendirmede bulundu:

 "Azerbaycan, bağımsızlık gününde 30 yıldır işgal altında olan vatan topraklarının kurtarılmasının gururunu yaşıyor. Ermenistan bomba atıp çocukları, sivilleri hedef alıp katlederken, Azerbaycan cevabını işgal altındaki topraklarını kurtararak veriyor..."

Ve sözlerini şöyle sürdürdü:

"Azerbaycan güçlerine karşı sahada direnci kırılan ve yenilgiye uğrayan Ermeni askerleri birliklerinden topluca kaçmaya çalışırken, Ermenistan sivil insanları hedef alarak Azerbaycan topraklarına Scud füzeleriyle saldırılar düzenliyor.

 Ateşkesi ihlal eden işgalci Ermeniler savaş kurallarını da hiçe sayan bir eylem içinde. Bugüne kadar 50'nin üzerinde sivil vatandaşın öldüğü ve 300'den fazla yaralının olduğu bu saldırıların insanlık ve savaş suçu olduğuna dair dünyada demokrasi havarisi kesilen tek bir ülkeden tepki gelmiyor.

Azerbaycan ordusu kendi toprakları için mücadele ederken sivil halka karşı gösterdiği itinanın karşılığını böyle kalleş ve nefret tavrı içinde görüyor!

Gence ve Tertel'e yapılan saldırılarda bebekler öldürüldü, insanlar evlatlarını, ailelerini yitirdi. Çocuklar annesiz babasız kaldı. Ambulanslar bombalandı, gazetecilere ateş açıldı, ölülerin defin merasiminde mezarlıkta insanların üstüne bomba yağdı.

Böyle bir vahşet, böyle bir kural tanımazlık, dünya savaş tarihine ibretle kaydolacaktır! Bütün bu yapılanlara karşılık dünyayı 'Türkler bizi öldürüyor' iftirasıyla ayağa kaldıran Ermeni diasporası yalan propagandasından medet umuyor."

Askeran Ton sözlerini şöyle noktaladı:

"Karabağ Azerbaycan toprağıdır ve Ermeniler tarafından haksız hukuksuz bir şekilde işgal edilmiştir. 30 yıldan bu yana barış içinde çözüm olsun diye sabırla bekleyen Azerbaycan için topraklarını kurtarmak en meşru hakkıdır. Ve bunu askeri bir disiplinle, savaş kuralları ve hukuku çerçevesinde yapıyor. Ermenistan ise savaşarak başaramadığını masum halkı hedef alarak evleri, okulları, hastaneleri, yerleşim yerlerini bombalayarak, füze atarak yapmaya çalışıyor. Yıldırma politikası izliyor.

İnsan haklarından dem vuranlar, nefret söylemini kınayanlar, oturdukları yerden barış nutukları atanlar; gelin elinizi vicdanınıza koyun ve gözünüzün önünde yaşananları doğru değerlendirin!

Nefret, Ermenistan'daki ve diasporadaki Ermenilerin her doğan çocuğa Türk düşmanlığı ile öğrettiği bir kavramdır. Sözde iddialarının rehberleri Ermeni diasporasıdır.

PKK ve Asala artıklarıyla birlikte Azerbaycan topraklarında yaptıkları her şey elbette adaletle karşılığını bulacak ve Azerbaycan topraklarını yeniden kazanacaktır."