Hava Durumu

Bugün 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin yıl dönümü

Yazının Giriş Tarihi: 18.03.2020 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.03.2020 06:00

Dünya sıkıntılı günlerde... Yüzyılın savaşını günümüzde topla tüfekle vermiyoruz... Ne yazık ki, ülkemiz de küreselleşen (!) dünyadan üstüne düşen payı aldı. Hep birlikte bedelini ödüyoruz.

Koronavirüs salgını sadece bir hastalık değil. Dijital devrimin dünyasında emperyaller kartları yeniden karıyorlar. Bu defa silahları ekonomi ve virüsler... Olan her zamanki gibi insanlığa oluyor!..

Aynı emperyalist güçler, dünyayı paylaşım savaşı olan 28 Temmuz 1914'te başlayan ve 11 Kasım 1918'de sona eren 1. Dünya Harbi'nde kimi kaynaklara göre 17 milyon, kimi kaynaklara göre ise 30 milyon insanın canını aldı.

2. Dünya Harbi'nin insanlığa maliyeti ise 60, 65 milyon insan oldu. Günümüzde savaşlar şekil değiştirdi. Bölgesel işgaller, düşük yoğunluklu çatışmalar adı altında sürdü...

Irak'ta 10 yılda 1 milyona yakın insan yaşamını yitirirken; Suriye'de, Afganistan'da, Libya'da 1 milyona yakın insan öldü; 10 milyonun üstünde insan doğup büyüdüğü topraklardan ayrılıp mülteci durumuna düştü.

 Ülkemizde yaşayan Afganlı, Iraklı ve Suriyelilerin sayısı 4 milyona yakın. Afrika, Uzak Doğu, Asya ve Latin Amerika ülkeleri de 2. Dünya Savaşı'ndan sonra iç çatışmalardan payını aldı ve yüz binlerce insan da oralarda öldü...

EMPERYALİZM HİÇBİR ZAMAN RAHAT DURMADI!

Yani... Emperyalizm her daim rahat durmadı. Durmayacak da! Şimdi de koronavirüs aracılığıyla dijital çağda ideoloji üretemediği çözümsüz krizini tüm yerküreye ihraç ediyor...
İşte tam da böyle bir zamanda Çanakkale Zaferi'nin yıl dönümünü kutluyoruz...

Milli birlik ve beraberliğe her zaman ihtiyacımız var. Ama koronavirüsün tüm yaşamımızı etkilediği bugünlerde çok daha fazla gereksinimimiz var...
Bugünleri iktidarıyla, muhalefetiyle birlik beraberlik içinde olarak en az hasarla atlatabiliriz...

18 Mart Çanakkale Zaferi neden önemli?

Çanakkale Zaferi aynı zamanda Kurtuluş Savaşı'nın da mayasıdır.

Mustafa Kemal Atatürk'ün tüm Osmanlı coğrafyasında tanınmasını sağlamış ve liderliğini, komutanlığını pekiştirmiştir.

Çanakkale Zaferi topuyla, tüfeğiyle, askeriyle, donanmasıyla Çanakkale'ye çullanan düşman kuvvetlerinin imkânsızlıklara karşın geri püskürtülmesidir...

Bir ulusun büyük bir askeri deha Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde nasıl şahlandığını ve hiçbir işgalci kuvvetin öngöremediği bir direncin ispatıdır.

MUSTAFA KEMAL'SİZ ÇANAKKALE ZAFERİ ANILAMAZ!

30 Nisan 1915'te Çanakkale' de Yarbay Mustafa Kemal komutanlara şöyle seslenir:

"İçinizde ve komuta ettiğimiz askerlerde Balkan utancının ikinci bir safhasını görmektense burada ölmeyi tercih etmeyenlerin bulunacağını kesinlikle kabul etmem!"

18 Mart 1915'te Çanakkale Boğazı'nı geçemeyen müttefik donanması, 15 Nisan 1915'te Gelibolu'ya çıkıp kara savaşını başlattı...

25 Nisan 1915'te başlayan kara savaşları 8 ay sürdü ve Çanakkale'yi geçemeyeceklerini anlayıp geri çekildiler. Kara savaşlarını yöneten Arıburnu Kuvvetler Komutanı daha sonra da Anafartalar Grup Komutanı olan Mustafa Kemal'di.

Son yıllarda Atatürk'süz Çanakkale anması çok gündemde. Hurafelerle savaş kazanılmaz! Savaşların kazanılması üstün taktik ve strateji gerektirir! Hele de düşmanın askeri gücü, teknik donanımı sizden üstünse!..
Meslektaşlarımızdan Tayfun Çavuşoğlu geçen yıllarda Çanakkale 1915 adlı bir kitap yazdı... Kitap aslında Mustafa Kemal'i Çanakkale'de yok sayanlara bir yanıttı...

Zira Çanakkale Savaşı'nın bir deniz zaferi olduğundan hareketle Mustafa Kemalsiz bir tarih yazılmaya çalışılıyor... Oysa Çanakkale'de çok yoğun kara savaşları da yaşandı...

Çavuşoğlu diyor ki:

"Oysa 18 Mart'taki deniz savaşı ile 24-25 Nisan'da başlayan kara savaşları zincirleme gelişmelerdir. Çanakkale Savaşı bir bütündür. 18 Mart'taki deniz savaşı öncesindeki 3 Kasım ve 19-25 Şubat bombardımanları da Çanakkale Savaşı'nın içindedir. Düşmanların tası tarağı toplayıp Gelibolu'dan kaçtığı gece de!.."

"Aynı zamanda Eceabat (Maydos) Bölgesi Kuvvetleri Komutanı olan 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal, 18 Mart 1915'teki deniz savaşı sırasında tabii ki Gelibolu yarımadasındadır ve üstelik o gün itibarıyla bağlı bulunduğu Müstahkem Mevkii Komutanı Albay Cevat [Çobanlı] Bey'le birlikte, bölgesinde alınmış tedbirleri incelemektedir. Cevat Bey'in yokluğunda Müstahkem Mevkii Komutanlığı'nı da Selahaddin Adil Bey yürütmektedir. İsteyen Cevat Bey'in, ikna olmak için yeterli bulmayan, Selahaddin Adil Bey'in anılarına bakar. 18 Mart günü, kim neredeymiş görür!

18 Mart 1915 savaşının adı deniz savaşıdır ama iki donanma arasında geçmez. Müttefik donanması, Boğaz'ın iki yanındaki Türk topçusunu susturup Çanakkale Boğazı'ndan serbestçe geçip başkent İstanbul'a gitmek ister, hem topçu hem de mayınlar buna müsaade etmez. Düşman bakar ki, donanmanın denizden geçebilmesi mümkün olmuyor, tabyaları karadan ele geçirip (çünkü tabyalardan top atışı altında mayın temizliği imkânsızdır) Boğazı donanmaya açmak için kara harekâtına girişir.

Deniz harekâtının da aynı donanmanın sahile çıkan müttefik askerlerini bombardımanla desteklediği kara harekâtının da nihai amacı Çanakkale Boğazı'nı İstanbul'a doğru dümen tutacak müttefik filosuna açmaktır. Bu nedenle o bölgedeki savaşı, deniz-kara diye birbirinden ayırmanın kendi içinde mantığı yoktur! Tek kalemde Çanakkale Savaşı ifadesi, tümünü içine alır!.."

Çanakkale Zaferi, daha önce de değindiğim gibi Kurtuluş Savaşı'nın mayası olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Bizi bir arada tutan çimentolardan biri de Mustafa Kemal Atatürk'tür! Her geçen gün, onun ne kadar büyük bir lider olduğunu bize anlatmaktadır! Bu modern yamyamların dünyasında Türkiye Cumhuriyeti hâl ayakta durabiliyorsa, onun temelini attığı kurucu felsefe sayesindedir...!.."

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.