Hava Durumu

Bursa'nın imecesi ÇEK büyümeyi sürdürüyor

Yazının Giriş Tarihi: 06.03.2020 06:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.03.2020 06:04

ÇEK geleneksel 14. ödül töreni Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlendi...

(Dünkü köşe yazımda "Eğitim" ödülünün Prof. Dr. Ioanna Kuçuradi, Prof. Dr. Ebru Aktan Acar'a; "Hizmet" ödülünün, Bursa İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği'ne; "Teşvik" ödülünün de iş insanı Osman Canik'e verildiğini ayrıntılarıyla yazmıştım.

Ödül töreninin ikinci bölümünde Sunay Akın'ın Görçek isimli gösterisi vardı, ama üstümden hâlâ atamadığım grip nedeniyle izleyemediğimden yorum yapamayacağım. Ancak izleyenlerin dediğine göre muhteşemmiş.)

ÇEK Ödül Töreni'nde Başkan Buğra Küçükkayalar oldukça dikkat çekici ve anlamlı bir konuşma yaptı. Sözlerine şehitleri anarak başladı:

"Geçen hafta bizleri yasa boğan İdlip'deki saldırılarda şehit düşen askerlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve ulusumuza baş sağlığı, yaralı askerlerimize de acil şifalar diliyor, böylesi acıların bir daha yaşanmamasını temenni ediyorum..."

ÇEK Okulları'na adını veren 3 Mart'a vurgu yaptı:

"Bugün 96. yılını kutladığımız 3 Mart'ın bizler ve ulusumuz açısından önemine değinerek, konuşmama başlıyorum. 3 Mart 1924, Eğitim Birliği Yasası ile laik bilimsel eğitimin, uluslaşmanın, modernleşmenin/çağdaşlaşmanın Atatürk devrimlerinin, temelinin atıldığı tarihin adıdır. Bu yasa ve ardından gelen diğer devrim yasaları ile Türkiye Cumhuriyeti'nin temel felsefesi oluştu."

Ardından da günümüz Türkiye'sine atıfta bulundu.

"Bugün 2020 Türkiye'sine baktığımızda, hukuk, adalet, özgürlükler, kültür, sanat, eğitim, fırsat eşitliği gibi konularda yerimizde saydığımız, hatta daha da geriye gittiğimiz bir gerçektir!"

Başkan Küçükkayalar, Türkiye'nin çağı yakalaması ve ileriye gidebilmesi için eğitimin hükümet politikası olmaktan çıkıp devlet politikası haline getirilmesini, laik ve bilimsel eğitim çerçevesinde güncellenmesini önerdi.

Küçükkayalar'ın önerileri arasında ezberci sınav odaklı eğitim yerine düşünen, sorgulayan spordan sanata sosyalleşmiş, ekip çalışması yapabilen bireyler yetiştiren eğitim sistemi yer alırken... 

Üniversitelerde nitelikli pedagoji yani eğitim bilimi modeli oluşturulmasını, öğretmenlerin tamamının yüksek lisanslı hale getirilmesini de gündeme getirdi. 

Devlet okullarında da teknolojik altyapının oluşturulup güncellenmesi ve öğretmenlerin teknoloji kullanımının hizmet içi eğitimlerle desteklenmesini öneren Küçükkayalar, sanayi okul işbirliği ve sanayinin ihtiyacına uygun ara eleman yetiştiren programların hayata geçirilmesi gerektiğini de vurguladı...

ÖZEL-DEVLET; KIRSAL-ŞEHİR OKUL FARKI KALKSIN!

Küçükkayalar sözlerini şöyle sürdürdü:

"Açılmış ve açılacak olan okulların sayıları ve müfredatı çağın ve ülkenin ihtiyacına uygun olmalı.

Özel okul-devlet okulu, kırsal okul-şehir okulu arasındaki donanım ve eğitim dengesizliğine en kısa sürede çözüm getirmeli, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamalıyız."

Buğra Küçükkayalar ÇEK'in 1800 civarında ortağı, bin 625 öğrencisi ve 225 çalışanı, binlerce gönüllüsü ile büyük bir aile olduğuna dikkat çekti.

Türkiye'nin ilk ve tek eğitim kooperatifi olan ÇEK'in aynı zamanda sosyal kooperatif olduğunu söyledi:

"Çünkü kamu yararı için çalışır; ortaklarına kâr payı dağıtmaz; özel ve tüzel kişilerden oluşan çok paydaşlı yapıya sahiptir; elde ettiği kârı (artı değeri) sadece kendi çalışmalarında kullanır; ülke çapında uygulanabilir yapısı ve sosyal sorumluluk projeleri vardır."

Küçükkayalar ÇEK'in elde ettiği artı değeri yeni yatırımlarda, çalışanlara daha iyi olanakların sağlanmasında, daha fazla burs verilmesinde, sosyal sorumluluk projelerinde değerlendirdiğini anlattı.

Şimdi...

25 Temmuz 1995'te kurulan ve 4 ay sonra çeyrek yüzyılı geride bırakacak olan ÇEK tarafından hayata geçirilen okullar şunlar:

3 Mart Beşevler Anaokulu, 3 Mart Azizoğlu İlkokulu, 3 Mart Ortaokulu, 3 Mart Anadolu Lisesi, 3 Mart Halil Güleç Fen Lisesi...

SOSYAL KOOPERATİFÇİLİK:

KIR ÇİÇEKLERİ

Bir de Güler ve Osman Köseoğlu Kız Öğrenci Yurdu ile Görükle Yüksek Öğretim Yurdu var. 

ÇEK'in en önemli sosyal Projesi Kır Çiçekleri adlı  kız öğrenci yurdudur. 

ÇEK'in tarihçesinde yazılmamış. ÇEK Liseli Kız Öğrenci Yurdu'nun ilk yeri Çekirge'deydi. Bursa'nın dört bir yanında hayırlarıyla yaşayan rahmetli Mustafa Dörtçelik'in dağ yöresi kız çocukları okusun diye bağışladığı otel, dönemin valisi Ali Fuat Güven tarafından ÇEK'e tahsis edildi. ÇEK oteli kız öğrenci yurduna çevirdi. Ne yazık ki 10 yıllık tahsis sona erince,  dönemin valisi Harput, ÇEK'ten o yurdu ne yaptı etti, geri aldı!.. Nilüfer Belediyesi şimdiki yurdun arsasını kira karşılığı verdi. Rahmetli hayırsever veteriner hekim Osman Köseoğlu da yurt yapımının önemli bir maliyetini üstlendi. Kötü komşu insanı mal sahibi yapar misali, kapasitesi de daha fazla olan dört dörtlük bir kız öğrenci yurdu yapıldı. Hikâyesi budur... Dörtçelik'teki kız yurdu ile ilgili ilk haberi ben yapmıştım; tam sayfa bir çalışmaydı ve başlığı da "Bursa'nın  Kır Çiçekleri"ydi... Sonrasında kızların ismi kır çiçekleri kaldı.

Bu yurt bir köy enstitüsü modeli gibi çalışır. Lise okumak için Bursa'ya gelen kızlar burada kalırken, tiyatro, edebiyat, resim, dans, folklor gibi çeşitli kültürel ve sanatsal etkinliklere katılır.

Bireysel ve akademik gelişimleri gönüllü öğretmen ve rehberlik hizmetleriyle desteklenir. Kendine güvenen ayakları üstünde durabilen bireylere dönerler. Küçükkayalar'ın verdiği bilgiye göre Kır Çiçekleri projesi kapsamında tam burslu 244 kız öğrenci liseden mezun oldu; yüzde 86'sı üniversiteyi bitirdi ya da okuyor. Yüzde 68'i de çalışıyor.

ÇEK(İ)MECE, ÇEK SANAT, ÇEKİRGEM

ÇEKİMECE'ye gelince... Nilüfer, Mudanya, İznik, Büyükorhan ve Mustafakemalpaşa'ya bağlı 6 köy okulunda yürütülen projeye öğrencilerin yanı sıra veliler ve öğretmenler de katılıyor. Köy okullarının boya, badana, tamirat gibi fiziki ihtiyaçlarının yanı sıra kütüphane, teknolojik altyapı gibi pek çok ihtiyaçları karşılanıyor; okul ve öğrenciler destekleniyor.

ÇEKSANAT kapsamında Kültür Sanat Kurulu oluşturulurken, hedefler ise ÇEK Sanat Tiyatrosu, ÇEK Çocuk Tiyatrosu, ÇEK Sanat Akademisi gibi yapılanmalar öngörülürken, yeniden yapılandırılacak olan Görükle Kültür Merkezi ve diğer mekanlarda hem Bursa'da hem de diğer kentlerde benzer çalışmalar yapan kuruluş ve kişilerle ortak etkinlikler düzenlenecek...

ÇEK'in kurumsallaşma sürecindeki önemli adımlarından biri de Eğitim ve Bilim Kurulu ve ÇEK İnovasyon Reform Geliştirme Merkezi ÇEKİRGEM. Bu merkez de çağdaş eğitime yönelik düşünceler geliştirip uygulamalar yaparak ülke eğitimine katkı sunacak...

Buğra Küçükkayalar okullarında henüz bir spor salonu olmasa da 8 yılda 156 kupa, 866 madalya, jimnastikte Türkiye birinciliği, dansta dünya beşinciliği gibi pek çok alanda başarı gösterildiğine dikkat çekti.

Değindiği bir başka konu da Çanakkale, Mersin ve İzmir'de olmak üzere 3 ÇEK daha kurulmasıydı. Küçükkayalar, ÇEK'lerin sayısı 7'ye çıktığında birlik kuracaklarını anlattı...
Çeyrek yüzyıllık ÇEK Bursa'nın imecesidir, yüz akıdır. Türkiye'ye ve dünyaya örnek olarak bir eğitim ve sosyal kooperatiftir.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.