Hava Durumu

Bursa'yı bekleyen tehlike: Kuraklık ve susuzluk!

Yazının Giriş Tarihi: 02.12.2020 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.12.2020 06:00

Dün Bursa Büyükşehir Belediyesi "Kuraklık Bursa'nın suyunu tehdit ediyor" başlıklı bir basın açıklaması yaptı... Küresel ısınma ve kuraklığa vurgu yapılan açıklamada "Meteoroloji verilerine göre Bursa'da son 100 yılın en kurak 5'inci yılı geride kalırken, beklenen yağışların halen gerçekleşmemiş olması endişe veriyor" deniliyor.

2019 Eylül'ünden bu yana derin su kıyılarından su şebekesine takviyede bulunulmuş. Eğer bu tedbirler alınmasa bir ay sonra Bursa'nın suyunun bitmiş olacağı da paylaşılan bilgiler arasında.

Vatandaşları tekrarla ve ısrarla su tasarrufu konusunda duyarlı olmaya çağıran Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın açıklamasında su seviyelerinin Nilüfer Barajı'nda yüzde 5, Doğancı Barajı'nda ise yüzde 40'a düştüğü de yer aldı... 

SALGIN DÖNEMİNDE SU SARFİYATI ARTIYOR

Şimdi... Ortalıkta Kovid-19 salgını var. Tüm bilim insanlarının salgından korunmanın olmazsa olmazı arasında "Hijyen, maske ve sosyal mesafe" kuralları yer alıyor.

Dışarıdan geldiniz, elinizi en az yirmi saniye yıkamak zorundasınız.. Evinizi eskiye göre daha sık paspas yapıyorsunuz. Sağı solu silip dezenfekte ediyorsunuz. Daha sık duş alıyorsunuz.

Günde 2,5 litre su içmeye gayret ediyoruz. Üstümüzü başımızı bir kez giysek bile makineye atıyoruz. Her halükarda daha fazla su kullanır olduk. Benim bile salgın döneminde kullandığım su miktarı 2 ton arttı

Salgınla birlikte tetiklenen ekonomik kriz, işsizlik, gelecek kaygısı, ödenemeyen krediler gibi nedenlerden dolayı insanların suyu boşuna akıtıp da keyfi olarak faturalarını şişirteceğini düşünmüyorum. Ama salgın koşullarında özellikle de kadınlar obsesifleşti; hijyenden taviz vereceklerini hiç sanmıyorum.

Yani... Başkan Alinur Aktaş'ın çağrısı, salgın koşullarında vatandaş nezdinde pek karşılık bulmayacaktır. Zaten insanlar suyu faturasından dolayı dikkatli kullanıyor, ama salgın nedeniyle de eskisinden fazla su sarf etmek zorunda. Bu açıklamanın tek faydası şehrin suyu kalmazsa; Aktaş'a "Ben uyarmıştım" deme hakkını vermesidir.

YERALTI KUYU SUYU

BGC Yunuseli TOKİ konutlarında oğlum oturuyor. 4 yıldan beri Kuyu sularının nasıl bir şey olduğunu öğrendik. Derin kuyudan su verilen sitelerde kimi zaman bulanık, kimi zaman da metalik tadı ve kokusuyla içme suyu olarak kullanılmayan, hatta çay bile yapılamayan, banyo, bulaşık ve çamaşır ile ev temizliğinde kullanılan bir su... Ama faturalaması şebeke suyu ile aynı miktarda.

Kuyu suları yine de hiç yoktan ve su kesintilerinden iyidir.

Her şeye karşın suda bir savurganlık olduğu da bir gerçek. Ancak bunun sorumlusu tek başına şebeke suyu kullanan vatandaş değil.

Türkiye'de su kaynaklarının yüzde 74'ü tarımda, yüzde 15'i evlerde içme ve kullanma suyu olarak ve yüzde 11'i sanayide kullanılıyor.

Doğada suyu tutan ve yer altı kaynaklarına, derelere ileten ağaçları yok ediyoruz. Tarımda damla sulama yaygınlaştırılamadı. Bursa'da yer altı su rezervlerinin üzerinde konut yapılaşmasının ve sanayileşmenin baskısı var.

Yer altı sularını kullanılmayacak hale getiren madenlere ya da çimento fabrikası gibi tesislere izin veriliyor. Kimi fabrikaların yer altı suları sondaj borularıyla çektiği biliniyor. Bursa'da birkaç yıl önce ortaya çıkan Kestel'deki obruklar yer altı sularındaki çekilmenin işaretiydi.

'HİÇ OLMAZSA MEVCUTLARI KORUMALIYIZ'

Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Erkan Tekin Mutlu ile konuştum ve Bursa'da yaşanan su sıkıntısını sordum; şunları anlattı:

"Öncelikle su çok hoyratça bir ticari meta olarak kullanılıyor. Bugün Kestel üstlerinde Uludağ yamaçlarına çıktığınızda her 200, 300 metrede bir su tesisleri var. İçme suyunu tedarik ettiğimiz derelerden, çaylardan sular alınıyor. Uludağ'ın dereleri borulara alınmış durumda. Kuraklık da su sıkıntısını tetikliyor. Bir başka sorun ise temiz su kaynaklarının azalmasıdır."

Erkan Tekin Mutlu yeraltı ve baraj sularındaki azalmayla oluşan dip suyu riskine de dikkat çekti:

"Yeraltı suları bilinçsiz sulamada da dahil çeşitli nedenlerden dolayı su seviyesi kimi zaman azalıp dip suyuna ulaşıyor. Dip suyunda ağır metaller vardır. Metalik kokular genelde böyle bir duruma işaret eder.

Yetkililerce bu duruma 'Farklı sebepleri vardır, ihale hatlarından kaynaklanıyor' denebilir, yine de dikkatli olunması gerekiyor. Öte yandan yer altı ve yüzey sularını koruyamadık.  Bursa Ovası yapılaşmaya ve sanayileşmeye açıldı. Şu anda hiç olmazsa mevcutların korunması, kalan yer altı su havzalarının üstüne kirletici sanayi kuruluşları yapılmaması ya da konutlaşmaya açılmaması gerekiyor. 600 -700 bin kişilik nüfusu Nilüfer'den Karacabey'e yerleştirecek birtakım planlardan söz ediliyor. İklim değişikliğini artık yaşıyoruz. Aralık ayında kar görürdük, artık yağmur bile göremez olduk. Uludağ'da kar olmazsa, dereler, barajlar beslenemez. Tarım arazilerinin sulanmasında damla sulamaya geçilmesi gerekiyor."

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.