Hava Durumu

Çanakkale Zaferi Mustafa Kemal Atatürk'süz düşünülemez!

Yazının Giriş Tarihi: 19.03.2021 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.03.2021 06:00

Son yıllarda Çanakkale Zaferi'ni hurafelere bağlama modası çıktı. Hadi 2 bin, 3 bin, 5 bin yıl önce kazanılan bir zafer olsa anlayacağız. Yüzlerce yıl önce olan bitenin mitlere, efsanelere bulanması doğaldır.

Bilim insanları papirüslere, taşlara, kil tabletlere kazınmış bilgileri; kral ya da imparator yancısı tarih yazarlarının abartılarını ayıklayarak kısmen de olsa doğru bilgilere ulaşmaya çalışırlar.

Oysa Çanakkale Zaferi'nin üzerinden 106 yıl geçti!

Yakın tarihtir. Üzerine yazılmış çok sayıda yerli ve yabancı kaynak vardır.

Çanakkale Savaşları ve Zaferi Mustafa Kemal Atatürk'süz düşünülemez!

Çanakkale Zaferi topuyla, tüfeğiyle, askeriyle, donanmasıyla Çanakkale'ye çullanan düşman kuvvetlerinin imkânsızlıklara karşın geri püskürtülmesidir...

Bir ulusun, büyük bir askeri deha Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde nasıl şahlandığını ve hiçbir işgalci kuvvetin öngöremediği bir direncin ispatıdır.

30 Nisan 1915'te Çanakkale'de Yarbay Mustafa Kemal komutanlara şöyle seslenir:

"İçinizde ve komuta ettiğimiz askerlerde, Balkan utancının ikinci bir safhasını görmektense burada ölmeyi tercih etmeyenlerin bulunacağını kesinlikle kabul etmem!"

18 Mart 1915'te Çanakkale Boğazı'nı geçemeyen müttefik donanması, 15 Nisan 1915'te Gelibolu'ya çıkıp kara savaşını başlattı...

25 Nisan 1915'te başlayan kara savaşları 8 ay sürdü ve Çanakkale'yi geçemeyeceklerini anlayıp geri çekildiler. Kara savaşlarını yöneten Arıburnu Kuvvetler Komutanı daha sonra da Anafartalar Grup Komutanı olan Mustafa Kemal'di.

Çanakkale Zaferi Atatürk'ün askeri dehasını, liderliğini, komutanlığını, Anadolu'da ve Osmanlı coğrafyasında görünür, tanınır, bilinir kılmıştır.

ÇANAKKALE ZAFERİ KURTULUŞ SAVAŞI'NIN MAYASIDIR!

Çanakkale Zaferi, Kurtuluş Savaşı'nın mayasıdır.

Mustafa Kemal Atatürk 19 Mayıs 1919'da Milli Mücadele'yi örgütlemek üzere Samsun'a ayak bastığında, apoletlerini çıkarttığında, lider olarak kabulüdür.

Bir ulusa imkânsızlık ve yokluk içerisinde bile olsa zaferin kazanılabileceğini öğretti...

Mustafa Kemal Atatürk olmasaydı, Çanakkale Zaferi olmazdı!

Çanakkale Zaferi ve Mustafa Kemal Atatürk olmasaydı, öyle 3 yıl içerisinde Anadolu'dan işgalci emperyalist güçler atılamazdı!..

Teslimiyetçi padişah yanlıları, İngiliz muhipleri, Amerikan mandacıları, açık işgalcilerin öne çıktığı bir coğrafyada emperyalistler kolayca zaten uygulamaya başladıkları Sevr hükümleri gereğince Nasreddin Hoca'nın ayı kırpıp kırpıp yıldız yapma misali, Anadolu'yu 8, 9 parçaya doğrarlardı.

Bugün hâlâ Sevr'i dayatan emperyal güçlerin başımıza bela ettiği PKK terörü ile uğraşıyoruz. Bugün hâlâ Ermeniler sözde soykırım adı altında ucu Anadolu topraklarında hak iddia etmeye uzanan niyetlerini uluslararası camiada sergiliyorlar.

 Bugün hâlâ Yunanistan ve emperyal işbirlikçileri Mavi Vatan'da hak iddia ediyor...
Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra emperyalistler sınırları cetvelle çizilen Orta Doğu ülkelerine bakın... İç savaşlar, işgaller ile bölünüp parçalandılar.

SINIRLARIMIZ CETVELLE DEĞİL ŞEHİTLERİN KANIYLA ÇİZİLDİ!

Türkiye Cumhuriyeti ise pek çok Asya ve Afrika ülkesine örnek olan milli kurtuluş mücadelesi sonucu kuruldu. Sınırlarını birileri cetvelle çizemedi; şehitlerin kanıyla, inançla, çizildi. Kurtuluş Savaşı sonrasını ise Cumhuriyet ile taçlandırdı.

Çevremizdeki ülkelerde monarşilerle, krallıklarla yönetilirken biz çoktan Cumhuriyet ile yönetiliyorduk. Eğitimden medeni yasaya dek devrim niteliğinde reformlar birer birer hayata geçiriliyordu.

İnsan kaynaklarının yanı sıra ekonomik kaynaklarını da Kurtuluş Savaşı'na harcamasına karşın genç Türkiye Cumhuriyeti'nde Okullar, üniversiteler, fabrikalar açılıyordu.

Özetle Çanakkale Zaferi hurafelere bağlanamaz!

Öyle olsaydı, Çanakkale Boğazı'nı geçemeyen düşman gemileri 5 yıl sonra 16 Mart 1920'de Çanakkale Boğazı'nı geçip İstanbul Boğazı'nda, demirleyemezdi!..

Çanakkale Zaferi'nden beş yıl sonra son halife olan padişahın yaşadığı Osmanlının başkenti olan İstanbul'a gelemezdi?!..
Mustafa Kemal Atatürk boğaza demirleyen gemileri gördüğünde "Geldikleri gibi gidecekler!" demişti...
Öyle de oldu!

Geldikleri gibi gönderildiler!..

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.