ÇEK ödülleri dağıtıldı

Eğitim alanında Türkiye'de ilk ve tek olan, sosyal kooperatifçilikte çığır açan Bursalıların imecesi Çağdaş Eğitim Kooperatifi'nin(ÇEK)14. geleneksel ödül töreni Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlendi.

Etkinliğe Milli Eğitim ve Milli Savunma eski Bakanı Turhan Tayan, Nilüfer Belediyesi eski Başkanı Mustafa Bozbey, ÇEK eski başkanları Fevzi Topçuoğlu, Korhan Durusoy, Nejat Vardar, Prof. Dr. Ulviye Özer, Ali Arabacı, Çanakkale ÇEK Başkanı Bilge Şimşek ile çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve ÇEK gönüllüsü katıldı.

Meclis'te kapalı oturum düzenlenmesi ve grup toplantılarının tören günüyle çakışması nedeniyle törene katılamayan Bursa milletvekilleri de gönderdikleri "dilek ve temenni" mesajlarıyla varlıklarını hissettirdiler.

Etkinlikte ÇEK'in kuruluşunun, Görükle Öğrenci Yurdu'ndan anaokuluna, Osman Köseoğlu Kız Öğrenci Yurdu'na, 3 Mart Azizoğlu İlk ve Ortaokulu'na, 3 Mart Halil Güleç Anadolu ve Fen Lisesi'ne dek tüm faaliyet alanlarını ve projelerini kapsayan bir sinevizyon sunumu yapıldı.

ÇEK Eğitim ve Hizmet kategorilerinde verdiği ödüllere bu yıl Teşvik'i de eklemiş.

Prof. Dr. Ioanna Kuçuradi ve Prof. Dr. Ebru Aktan Acar'a Eğitim dalında ödül verilirken; Hizmet ödülü Bursa İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği'ne(BUİKAD); Teşvik Ödülü ise iş insanı Osman Canik'e takdim edildi.

İNSAN HAKLARI VE LAİKLİK

Prof. Dr. Kuçuradi, sağlık nedeniyle katılamadığı törende videodan salondakilere seslendi. ÇEK eski Başkanı Prof. Dr. Ulviye Özer'in evinde ödülü takdim ettiği görüntülerin yer aldığı videoda Prof. Dr. Kuçuradi şunları söyledi:

 "Ben insan hakları ile uğraşıyorum. İnsan haklarının korunması için laikliğin şart olduğunu düşünüyorum.

Laiklik denince din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması ya da bütün dinlere eşit mesafede olunması algılanıyor. Ama bunlar sonuçtur. Dinsel ve kültürel normların kanun hükümlerinde belirleyici olmaması gerekiyor.

Laiklik de tek başına insan haklarına yetmez. Hitler de laikti. En önemli ihtiyacımız devletin teşkilatlanmasını insan haklarına göre yapmasıdır. Bu bütün dünyada da bilinmiyor.

 Türkiye'de İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kuruldu. Çok önemli bir kurumdur. Dolaylı korunma, beslenme ve barınma hakları üzerinde çalıştım.

 En önemli şey eğitim diyoruz. Bir insan, bir çocuk açsa eğitemezsiniz. Bursa'ya özel bir ilgim var. Uludağ Üniversitesi Felsefe bölümünün kurucuları arasında Hacettepe'den 4 akademisyen var. Bölümün kuruluşunun ilk yıllarında her hafta bir ders verdim orada."

Ardından da ödül için ÇEK'e teşekkür etti.

ACAR ÖDÜLÜ ŞEHİTLERE İTHAF ETTİ

Eğitim ödülüne layık görülen diğer isim ise Çanakkale Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ebru Acar'dı. Acar da törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Bir ülkenin refahı ve huzuru eğitim seviyesine bağlıdır. Eğitim sadece devlete bırakılamayacak kadar önemlidir.

 Çanakkale 18 Mart Üniversitesi bünyesinde Çaba Çok Amaçlı Erken Çocukluk Eğitimi Merkezi'ni (ÇABA-ÇAM) kurduk. Çocuğu merkeze aldığımız eğitimlere çok sayıda öğrenci katıldı."

Ve sözlerini şu anlamlı mesajla noktaladı:                                                            

"Bir asker kızı olarak bu ödülü İdlib'de şehit düşenler ve diğer şehitler için alıyor ve onlara ithaf ediyorum..."

 Prof. Dr. Ebru Acar ödülünü, eski bakanlardan Turhan Tayan'ın elinden aldı.
BUİKAD adına Hizmet ödülünü alan Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eroğlu da İdlib şehitlerine atıfta bulunarak şehitlere rahmet, yaralılara sağlık diledi ve şunları söyledi:

"140 üyesi ile BUİKAD olarak daha aydınlık gelecek için çalışan özellikle de kız çocuklarının eğitimini destekleyen bir kuruluşuz. Önceki dönemde başlattığı projeler için geçmiş dönem başkanımız İpek Yalçın'a ve tüm üyelerimize teşekkür ederim..."

BUİKAD da Bursa'da kadınlara ve kız öğrencilere yönelik pek çok önemli ve anlamlı projeye imza atan kuruluşlar arasında yer alıyor. Ödülü hak ettiklerini düşünüyorum.
 

EĞİTİLEBİLİR GENÇ NÜFUS, TARIM, TURİZM..

ÇEK Teşvik Ödülü'ne layık görülen Osman Canik ise ödülünü ÇEK'te büyük emeği olan kuruculardan Korhan Durusoy'un elinden aldı.

Türkiye'nin önde gelen sanayi kuruluşlarında üst düzey yöneticilik yaptıktan sonra aile şirketi Elvin Tekstil'in başına geçen Canik, 2016 yılından itibaren görevini oğlu Murat Sıtkı Canik'e devrederek sosyal sorumluluk projelerine yoğunlaştı.

Çeşitli ekonomi kuruluşlarında yönetici olan Canik, bursunu alarak Amerika'da mastır yaptığı Türk Eğitim Vakfı'nda(TEV) Müteşebbis Heyet Başkanlığı'nda görev yapıyor. Darüşşafaka Bursa Lisesi ve Bitlis'te 5 yazılım şirketi projelerini yürütüyor.

Osman Canik törende yaptığı konuşmada önemli mesajlar verdi:

"Aydın insanların daha barışçı ve daha iyi bir dünya için çaba göstermesi gerekiyor. Türkiye'nin kalkınması için üç önemli alan var.

Birincisi eğitilebilir genç nüfustur. İkincisi tarım ve üçüncüsü de turizmdir. Gençlerimiz yapay zekâ ve yazılım gibi alanlarda yetkin olmalı, iyi bir eğitim almalıdır. Türkiye'de Hollanda gibi bilimsel ve teknik tarım yapılmalıdır.

Türkiye'nin çok yüksek bir turizm potansiyeli vardır. İyi eğitilmiş gençler, Türkiye'nin tıpta, sanayide, tarımda, teknolojide, yazılımda, turizmde avantajı olacaktır.

TEV'de, Bitlis'teki ve Darüşşafaka'daki projelerde Türkiye'nin çağdaş bir seviyeye ulaşmasına katkı sunmak için çalışıyorum."

Osman Canik'in tespitleri çok yerinde. Devrimin yaşandığı, her gün teknoloji ve bilimde mikro ve makro ölçekte yepyeni buluşlara imza atıldığı bir dünyadayız.

Birkaç on değil, beş yıl içerisinde yaşadığımız yer kürede tüm dengeler değişecek. Türkiye'nin yakın gelecekte, ekonomik ve dolayısıyla da insani kalkınmanın yolu iyi eğitilmiş gençler, tarım ve turizmden geçiyor.

ÇEK Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Küçükkayalar ise törende yaptığı konuşmada hem ÇEK faaliyetleri hem de eğitim sistemi üzerine önemli mesajlar verdi. Onu da yarınki köşe yazımda sizlerle paylaşacağım...