Hava Durumu

Cezasızlık cesaretlendiriyor!

Yazının Giriş Tarihi: 03.10.2020 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.10.2020 06:00

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun açık kaynaklardan derlediği Eylül 2020 raporuna göre, erkekler tarafından 16 kadının öldürüldüğü, 20 kadının da şüpheli bir şekilde ölü bulunduğu yer alıyor.. 

Onlardan biri de Hatay'da yaşayan 2 yaşındaki çocuk annesi Tuğba Keleş. Saplantılı psikopat Erdoğan Küpeli tarafından tabancayla vurularak öldürüldü... 

Ne yazık ki, bu haber bazı basın kuruluşlarında "Saplantılı aşık" diye yer aldı!

Kadın cinayetleri, basında kimi zaman "Aşkına karşılık bulamadı, öldürdü"; "Kıskançlık cinayeti"; "Aldatan karısını/sevgilisini/eşini öldürdü"; "Barda çalışan kız kardeşini/boşandığı eşini vurdu"; "Cinnet geçiren koca karısını katletti"; "Platonik âşık genç kızı öldürdü" gibi başlıklarla yer alıyor.

Bu tür ifadeler, cinsiyetçi bakışın bilinç altından yüzeye çıkışı, bir nevi katile masumiyet yükleme ve cinayete bahane bulmaktan ibarettir ve diğer potansiyel kadın katillerini de eylemleri için cesaretlendirir!..

(Ne yazık ki platonik âşık örneği Bursa'da Umurbey'de öldürülen genç kızın ölümünün haberleştirilmesinde yaygın bir şekilde kullanılmıştır. Tekrar tekrar yazıyorum; belki bir meslektaşımız okur ve kadın cinayetlerini böyle haberleştirmekten vazgeçer diye! Olan biten kadın cinayetidir!..

Aslında kadın cinayetlerini bu tür başlıklarla haberleştirmemeyi ilke edinen medya kuruluşları da var. Bu konuda bir farkındalık gelişmeye başladı. Ancak özellikle de ajans çıkışlı haberlerde bu tür ifadelere sıkça rastlıyoruz! Kimi zaman editoryal müdahale olmadan otomatik olarak haber sitelerine düşüyor ya da kopyala yapıştır yapılarak zahmetsizce kullanılıyor haber!..)

Tuğba Keleş'e dönecek olursak... Katili olan adam daha önce de bir başka kadını taciz ve tehdit etmiş, 2016'da Gülay Mübarek'i canından bezdirmiş. Kadıncağız dört, beş kere adres değiştirmiş adamın tehditleri yüzünden... Katil adam Cumhurbaşkanı'na da sosyal medyadan hakaret etmiş. Hem bu yüzden hem de Gülay Mübarek'in açtığı davalardan 8 yıl 3 ay hapis cezası alıyor...

GEÇMİŞTE BAŞKA KADINLARA DA ŞİDDET UYGULAMIŞTIR. 

Ama serbest kalıyor.

Bu defa da başka bir kadını gözüne kestiriyor... Psikopat bu arada Tuğba Keleş'e sarıyor. 

Kadıncağız öldürülmeden önce sosyal medya hesabından oğlunu abisine emanet ediyor. Zira adam tehdit ve taciz ediyor, kaçırmaya kalkıyor, abisi kurtarıyor! 

Öldürülmeden 20 gün önce de tehdit, taciz ve kaçırmaya teşebbüs nedeniyle hem ağabeyi hem de kendisi şikâyet ediyor ama savcılık serbest bırakıyor!..

Bu adamın geçmişinde mutlaka tehditle, tacizle boyun eğdirdiği başka kadınlar da vardır. İki kadına yapmışsa, başka kadınlara da yapmıştır; cezasızlıktan cesaret almıştır. 

Adamın arkadaşlık teklifini reddettiği için Tuğba Keleş'İ öldürdüğü yazılıp çiziliyor. 

Arkadaşlık, dostluk çok değerli bir şeydir. 

Geçmişi şiddet, taciz dolu bir adamın bir kadınla arkadaş olması mümkün mü? 

Bu tür adamlar için kadın arkadaş filan değildir; üstünde tahakküm kuracağı, dövüp söveceği, salt cinsel bir köledir, maldır! 

O malın, kölenin kendi hayatı üzerinde karar verme yetkisi yoktur. Erdoğan Küpeli ve diğer kadın katilleri, kadının ne zamana kadar nefes alacağı da dâhil hayatına dair tüm yetkileri kendilerinde görür.

Peki, bu kadın katilleri nereden cesaret buluyorlar?

Cezasızlıktan?!..

Adam daha önce de yapmış yapacağını... 8 yıl ceza almış, ama dışarıda!..  

Budanmaya hatta kaldırılmaya çalışılan İstanbul Sözleşmesi'nin ya da 6284 sayılı Yasa'nın hükümleri uygulansaydı, Tuğba Keleş ve yüzlerce kadın bugün yaşıyor olacaktı. Evlatlar annesiz, aileler de evlatsız, kardeşsiz kalmayacaktı. 

İstanbul Sözleşmesi'nin 4 temel özelliği var; birincisi önleme, ikincisi koruma, üçüncüsü kovuşturma, dördüncüsü ise kadına şiddeti önleyecek politikalar geliştirme... Şiddetin ortaya çıkışını engelle, tedbir al, şiddeti önleyemedinse, koruyamadınsa da etkin kovuşturma yap, deniyor!.. 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.