Hava Durumu

Dr. Alpay Genç: Sağlık ordusu destan yazıyor!

Yazının Giriş Tarihi: 05.04.2020 06:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.04.2020 06:03

Bugün köşemi koronavirüs ile mücadele eden ve kendisi de kovid-19 pozitif olan acil servis hekimlerinden Dr. Alpay Genç'in yazısına ayırıyorum. Meslek hayatımda ilk kez böyle bir şey yapıyorum. Sosyal medya sayfasını takip ettiğim acil servis hekimiydi. Onca yoğunluğa karşın kovid-19 ile ilgili acil servisteki deneyimlerini başka hekimler de yararlansın diye yazıya döküyordu. Koca yürekli, yiğit, korona ile savaşta en ön safta çarpışan kahraman Türk hekim ordusunun neferlerinden biri olan Dr. Alpay Genç'in son paylaşımını/yazısını gözlerimden yaşlar aka aka okudum! İnsana dair umutlarımızın tazelenmesi adına da sizlerle paylaşıyorum:

"Sağlık ordusu destan yazıyor derken doğruları söylüyorduk"

Birkaç gün önce hasta yatağımda bir şeyler okurken telefonum çaldı. Türkçe konuşan bir bey, kendisinin Almanya'nın en önemli gazetesi adına aradığını söyledi. Oranın Güney Almanya gazetesi bizim Hürriyet gazetesi gibiymiş. Önemli tirajı olan bir gazeteymiş.

'Siz acil serviste ön cephedeydiniz. Türk sağlık sistemi sizce bu salgında başarılı olacak mı?' dedi. Sorduğu sorular ile sanki benim ağzımdan çıkacak olumsuz şeyleri toplamak ve yayınlamak derdinde olduğunu anladım.

'Bizi bireyselliğin tavan yaptığı ne Almanya ne de İtalya ile karıştırmayın. Biz zor zamanlarda kenetlenen bir milletiz. Mühendislerimiz olmayanı üretir, doktorlarımız canla başla çalışır, iş adamlarımız tesislerini, eksikleri üretmek için tahsis eder. Biz bu salgından güçlenerek çıkarız.' dedim.

'Nereden kurtaracağız biliyor musunuz? Avrupa'nın en iyi mekanik ventilatör parkı bizde!' dedim.

Adam dersini çalışmış 'Evet. 100 bin kişide 40 tane MV var.' dedi.

'Evet, yarısı devlette yarısı özel sektörde. Lakin ihtiyacımız olursa biz seve seve personeli ile birlikte o özel sektördeki MV'lere el koyarız. Yine de İtalya'daki gibi yaşlılarımızı ventilatörsüz bırakmayız.' dedim. Baktı ağzımdan amaçladığı yanıtları, 'Yandık, bittik, mahvolduk' gibi şikâyetler alamıyor, 'Ben sonra sizi tekrar arayacağım.' dedi ve telefonu kapattı. Kapatış o kapatış 3 gündür arayan marayan yok!

Biz bu salgından elimizdeki kaynaklara dayanarak, devlet ve millet bir arada dayanışarak, ulusça güçlenerek çıkacağız.

NEDEN?

1) Elimizdeki BT (bilgisayarlı tomografi) parkı muazzam sayıda. Hep söylenir, 'Bütün Avrupa'daki cihazın toplamı kadar sadece İstanbul'da var' diye. Genellikle de gereksiz tetkik istendi diye hep eleştirilirdi. O elde olan BT'ler teste ulaşmanın zor olduğu günlerde, şakır şakır Torax BT çekti. Viral pnömonilileri tanıdık.

Bir an önce üçlü tedavilere başlandı. Ne kadar erken tedaviye başlanırsa o kadar yüz güldürücü sonuçlar alıyoruz hastanelerde. Yüzde 80 zaten ayakta geçiriyor, derdim orada değil. Orta ve şiddetli semptomları olan grup bir an önce tanınıyor ve hızlıca tedaviye alınıyor. Radyologlar 'Çok BT çekiliyor!' diye şikâyet etse de bir an önce tanı alıp tedaviye başlanması epey yararlı oluyor. Sadece benim gözlemim değil, ön cephede savaşan biri, acilci arkadaşımın da gözlemidir.

2) MV (mekanik ventilatör) parkımız Avrupa'nın en iyisidir. Almanya'dan bile daha iyidir. Burada il Hıfzıssıhha kurullarının eldeki MV'leri ve kullanacak personeli ciddi bir denetim altına alması gerekiyor.

Her yoğun bakım ünitesinde kaç yatak olduğunu Sağlık Müdürlüğü ruhsattan biliyor. Adamın 40 yatağı var. 2 tane kovid için yer ayırmış. Sağlık Müdürlüğü'nün, 'Bana 20-30 tane yatak ve yeteri kadar da personel ayıracaksın!' diye yumruğunu masaya vurması gerekiyor artık. Vuracak da siz hiç merak etmeyin!.. Dün, acildeki nöbetçi hekim arkadaşım ile konuşuyoruz. Kırmızı alanda iki tane entube kovidli hasta YB için yer bekliyordu.

3) Doktorlarımızda çok ciddi bir bilinç sıçraması ortaya çıktığını görüyorum. Bir kovid platformunda ürolog hocamız yazmış; 'Bizim serviste kovid pnömonisi yatırılabilir mi? Ben takip edebilir miyim?' diye. Yapılan yorumları bir görseniz, sizin de gözleriniz yaşarırdı!..

4)İş adamları, tesislerini gereken malzemenin üretimi için tahsis ediyor. Koç grubu ventilatör prototipini çalıştırdı, videosunu yayınladı. TOFAŞ, sürüntü alma kabini yapıp, teslim etti. Liseler, maske üretiyor. Vakko'nun, giysi üretim tesisini tulum ve maske dikimi için tahsis ettiği haberleri geldi. Hadi yine iyiyiz Vakko'dan giyineceğiz!

5)Bir de bizim zihni sinir hekimlerimizin icatları var. En son turşu bidonundan hudson icat edildiğini gördüm. 'Oğlum korona, yanlış millete çattın!' dedim.

6)Halkımızın gruplar oluşturup, nöbette olan doktorlara yemekler yapıp gönderdiklerini okuyoruz. Hayırsever biri kasalar dolusu portakalı sağlık ocaklarına, hastanelere vitamin diye hayratına dağıttırıyor.

7)Bu kadar olumlu şeyin içinde tabii ki ayağımıza taş da değiyor. Maalesef Cemil hocamızı kaybettik! Mekânı cennet olsun. Ve maalesef 601 sağlık çalışanımızda korona testinin pozitif olduğu bilgisi geldi! Biri de bildiğiniz gibi benim!..

'Bu yolda dövüşene, düşene bin selam olsun' diyeceğiz ve asli görevimizden bir milim şaşmayacağız. Morallerimizi bozmayacağız.

Ama en önemlisi TESTİ POZİTİF olanı asla ama asla yalnız bırakmayacağız!

Eşim, çocuklarım, annem, babam, teyzem, kardeşim çok destek oldular. Hastalığımda, ülkenin her yerinden tanıdık tanımadık binlerce hekim arkadaşımdan destek mesajları aldım. Partimden, her biri birbirinden değerli yoldaşlarım hiç yalnız bırakmadılar beni.

Ortaokul, lise arkadaşlarım, can dostlarım, üniversite arkadaşlarım, ilaç sektöründen arkadaşlarım, elemanlarım; Tekyumruk Tribün'den başkan arkadaşlarım, hastaneden hekim arkadaşlarım, acil servisten Ömer Hoca, Aşkan Hoca, Gülağa Hoca, Hakan Hoca, Selçuk Hoca, yaptığımız yurt dışı turlarından dost olduğumuz konuklarımız, hekim arkadaşlarımız, dostlarımız, eski ortağım Nilgüncüğüm, Karargah'tan Kuvvacı 40 çeri ve bana ikinci emre kadar ölmeyi yasaklayan komutanım, akrabalarım, hayatına bir şekilde dokunduğum hastalarım... Peki, Docs Club'daki Birol Hoca'nın ve o 55 bin hekimin desteğini nasıl unuturum!

Hiçbiri bir an bile yalnız bırakmadı.

Her gün arayıp soran, durumumla ilgili tekmil alan 20-25 arkadaşım ve büyüğüm var. Biri de onkoloji polikliniğinde birlikte çalıştığımız Sn. Erkan Topuz Hocam. Her gün arıyor sağ olsun.

Erkan Hocamın 13-15 yıldır takipli bir hastası var. Sayın B.O. Hanım. Erkan Hocam ile poliklinikte bakardık. Ara ara durumu ağırlaştığında da servise yatardı. Ben serviste tedavi ederdim.

Bir insan bu kadar mı pozitif olur Yarabbim! Asla şikayet etmez ki! Neler neler yaşadık birlikte. Plöraziler, ciddi nefes darlıkları, enfeksiyonlar, kapalı su altı drenajları, torax tüpleri, plörodezler, sürekli düşen saturasyonlar, bitmez KT'ler. Bir ara O2 tüpü ile yaşıyordu.

Ama B.O. hanımefendinin yüzünden gülümseme hiç eksik olmadı. Hiç vazgeçmedi. En son aylar önce polikliniğe yürüyerek ve tüpsüz geldiğinde ona 'Olur da ilerde benim de başıma böyle bir hastalık gelirse sizi örnek alacağım' demiştim.

Hasta yatağımdayım, bir mesaj geldi. 'Ben B.O hocam. Beni muayene ederken 'Bir şey olursa sizi örnek alacağım demiştiniz.' o gün bugün. Sizin bunun üstesinden geleceğinize inanıyorum. Dualarım sizinle. Geçmiş olsun. Siz bize çok lazımsınız. Sizi seviyorum."

Hadi bu mesajdan sonra sıkıyorsa hastalığın üstesinden gelme de göreyim! Toparlıyorsam yukarıda saydığım bitmez tükenmez moral destekler ve dualar sayesindedir.

601 POZİTİF SAĞLIK ÇALIŞANIMIZI ASLA AMA ASLA YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ. DESTEĞİMİZE ÇOK İHTİYAÇLARI VAR. MORAL BOZMAK YOK!

Kimse Türk doktorlarını başka ülkelerin doktorları ile karıştırmasın!

Birkaç güne acilde görevimin başındayım.

Yine Bahar Gelecek

Yine Kuşlar Ötecek.

Sevgilerimle..."

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.