Evrensel Sanat Atölyesi'nde çocuk olasım geldi...

Genç girişimci Selçuk Kürüm tarafından kurulan Evrensel Sanat Atölyesi hizmet binasını, atölyelerini, bahçesini gezdiğimde çocuk olasım geldi...  Atölye'nin her bir sanat odası ya da salonu, bahçesi, duvarları, lavaboları santim santim çocukların kendilerini iyi hissedecekleri, sanata dair aidiyet duygularını güçlendirecek şekilde tasarlanmış.

Üstelik bu tasarımın büyük bölümü de tamamen Selçuk Kürüm ve eğitmenlerden oluşan ekibin emek ve fikirleriyle oluşmuş.

Her bir odasında resim, heykel, müzik, dans gibi sanat çalışmalarının yapıldığı, bahçesinde müzik ve çocuklar için en önemli şey olan oynayarak öğrenme ortamının oluşturulduğu Evrensel Sanat Atölyesi'nin en büyük önceliği ise çocukların güvenliği ve mutluluğu...

DİJİTAL DEVRİMİN ÇOCUKLARI VE SANATIN ÖNEMİ

Son dönemde0-20 yaş grubu  Z kuşağı üzerine kafa yorup duruyorum. Türkiye'deki geleneksel bebek patlaması, X ve kısmen Y kuşağı, batı sosyologlarının tanımına uymuyordu... Bu kuşaklar 200 yıldır süren endüstri devriminin çocuklarıydı.

Z kuşağı ise dijital devrime doğdu. İstisnalar hariç adeta küresel bir prototip oluştu. (Kasıtlı mı oluşturulup oluşturulmadığına yönelik komplo teorileri ayrı bir tartışma konusudur.) Bu kuşağın ortak paydası  "Ben" ve "Bireysel fayda"; çoklu düşünüyorlar ve odaklanma süreleri 20 dakika. Maymun iştahlılar. Bu kuşak aynı zamanda eşitlikçi.  Bu yüzden dünya genelinde çeşitli ülkelerde dersler ve süreleri azaltılıyor.

 Z kuşağının dünyasında her gün mikro ve makro ölçekte keşifler yapılıyor. Bilim insanları cansız maddelerin birbiriyle iletişime geçtiği ve değiştirdiği deneylere imza atıyor. Yapay zekâların robotlara talimat vereceği bir dünyaya eviriliyoruz. Çok güçlü, hızlı kuantum bilgisayarlar geliyor. 

En fazla birkaç on yıl içerisinde çoğunluğu genç olan onlarca milyon insanın işsiz kalacağı öngörülüyor. Bu öngörüye uygun insan tipi de sanalda yaşayabilen, yalnızlaşmış bireyler.  Artık dünyada vatandaşlık maaşı tartışılmaya başlandı. Çünkü kapitalizmin sürdürülebilirliği için paraya ihtiyaç var.

Gelişmiş ülkelerde en çok tartışılan konular arasında çocuk ve gençlerin geleceği yer alıyor. Eğitim bilimcileri sanatla ilgilenen, el becerilerini geliştiren, düşünen, hayatı yorumlayabilen, sorgulayabilen, birbirleriyle iletişim kurabilen, ekip çalışması yapabilen gençlerin dijital devrimin döngüsünü aşabileceğini, şartlarında ayakta kalabileceğini savunuyor...  

BAŞKA ÇOCUKLAR İÇİN BİR ŞEYLER YAPMAK

İşte tam da bu yüzden Selçuk Kürüm'ün mikro ölçekte başlattığı, ancak makro hedefler koyduğu sanatla çocuğun şekillendirilmesi ve eğitilmesi projesi çok önemli.

Evrensel Kültür Atölyesi'ni gezdikten sonra, iyi bir getirisi olan işi varken neden çocukları sanat yoluyla eğitimine yöneldiğini sordum, anlattı:

 "Biri 5, diğeri 10 yaşında iki kız çocuk babasıyım.  Çocuklarım sanat eğitimi alırken, , başka çocuklar için de bir şeyler yapmak istedim. Toplumda bir şeyler yapmak zorundayız. Kendi çocuklarına sahip çıkamayan bir toplum başarılı olamaz...

Biz eğitim sistemine destek olup üreten, sorgulayan ve kendine güvenen bir neslin yetişmesine destek olmak adına yola çıktık.

Bu ülkenin çocukları bu ülkede kalsın, hayalleri olsun istiyoruz. Özellikle de kız çocuklarının sanatla, kültürle yoğrulup, hedefleri, mesleği olan bireyler haline dönüşmesini ve ayaklarının üstünde durmasını istiyorum..."

Atölye'de kendi el emekleriyle palet tahtalarından oturma grupları, bahçede oyun masaları ve zemin, duvar panoları yapmışlar. Yine atölyenin her bir sanat odasında o sanatın konusuyla ilgili bir yağlı boya ya da akrilik resim tabloları var. Okul eğitmenlerinden Büşra Sümer tarafından yapılmış.  Gezerken insanın için açılıyor.

ÇOCUKLARIN GÜVENLİĞİ VE MUTLULUĞU

Selçuk Kürüm Atölye'yi kurarken önem verdikleri konuları çocukların güvenliği ve mutluluğu olarak özetliyor:

"En önem verdiğimiz konulardan biri de güvenlik. Zira 3 yaş da dahil küçük yaşta öğrencilerimiz de var. Aileler çocuklarını bize emanet ediyor. Güvenlik kameralarımız, duman dedektörler hepsi var. Kardeş okulumuz olan anaokullarının yöneticilerinin de öneri ve görüşlerini alarak hareket ettik. Bahçedeki tüm elektrik hatlarını söktük. Güneş enerjisi ile çalışan aydınlatmalar kullandık. Veliler için bahçe ve terasta ayrıca bekleme yerleri oluşturduk. Camlardan dış kapıya dek kilit güvenlik önlemlerini aldık...

Bir de çocukların mutluluğunu çok önemsiyoruz. Bizim için buraya gelen çocukların gözlerindeki ışıltı, büyüklerin takdirinden çok daha önemli. İmkânı olmayan çocuklara da destek oluyoruz... "

Peki, neler yapıyorlardı? Okul öncesi eğitmeni Özge Uçar anlattı:

"Bahçede hava güzel olduğunda çocuklarla eğitici sinema gösterimi yapıyoruz. Palet oyun stantlarında özgürce oyun oynamalarını istiyoruz.

Onlar da özgürce, arkadaşlarıyla birlikte bizim çocukluğumuzda oynadığımız oyunlara benzer oyunlar oynuyorlar. Bahçede mini golf sahası kurduk. Kum ve çakıl havuzlarımız var.

Çakıl havuzumuzun duvarındaki oluk parçalarına su da, çakıl da atıp oynayabiliyorlar. Bahçemizde gerçek malzemelerin kullanıldığı açık hava mutfağımız var. Kızlar için düşünmüştük, ama erkek çocukları daha ilgili. Burada çocuklarımız çok hızlı öğreniyor."

Evrensel Sanat Atölyesi'nin bir sınıfında çocuklar kilden heykelcik yaparken, bir diğer sınıfında ise resim yapıyor, perspektif çalışıyor. Öbür odadan ise piyano tınıları yükseliyor. Müzik sınıfında keman, piyano, elektrogitar ve uklule dersleri veriliyor.  Başka bir odada ise çocuklar dans ediyor.

HEDEF BURSA'NIN EN BÜYÜK ÇOCUK SANAT KAMPUSU

Selçuk Kürüm, Evrensel Sanat Atölyesi'nin aslında ilk adım olduğunu asıl düşüncesinin ise Türkiye'nin ve Bursa'nın en büyük sanat kampusunu kurmak olduğunu anlattı:

" Biz çocukların gelişimine sanatla destek olmak istiyoruz. Çok daha geniş kesimlere ulaşmayı ve dezavantajlı kesimleri de dahil etmeyi hedefliyoruz.  Yetenekli ya da piyano çalmayı, resim yapmayı, dans etmeyi gerçekten isteyen çocuklarla çalışmak istiyoruz. Gelecekte, Bursa'nın ve Türkiye'nin en büyük sanat kampusunu kurmak istiyoruz.

Orada çocuklar organik tarım da yapacak, tiyatro da. Sokak hayvanlarının bakımını da üstlenecek. Duvarların olmadığı geniş alanlarda sanat ve bilimle iç içe olan eğitimler vermek istiyoruz. Hedef kitlemiz 3-18 yaş arası çocuklar olacak. Çocuklar birbirleriyle iletişim içerisinde olacak. Birbirlerini yönlendirecek.  Çocukların fikirleri alınacak. Hatta çocukların yöneteceği bir sistem hayal ediyoruz.

Dijital devrim çocuklarının sosyalleşmesini, çatışmasız iletişimi öğrenmesini istiyoruz. Tiyatro, danstan destek alacak. Görsel sanatlar dramanın dekorunu, müzik grubu da müziğini yapacak. Kolektif ve birbirini tamamlayan bir çalışma olacak. Köy Enstitüsü mantığı da diyebiliriz. Gündelik işleri de yapabilecek, kendi söküğünü dikebilecek bir kuşağın yetişmesine katkı sunmak istiyoruz. Nihai hedefimiz bu..."

Evrensel Sanat Merkezi'nin kuruluşu çok yeni. Eylül 2019'da açılmış. Yani 5 aydan beri faaliyetteler ve Bursa'nın çeşitli ilçelerinden gelen 62 öğrencisi var. Orada başta Selçuk Kürüm olmak üzere hayalleri ve idealleri olan insanlar var ve bir işletmeciden ziyade bir toplum gönüllüsü gibi çalışıyorlar.