Hava Durumu

Hayata dair bir çeşitleme; Dünyanın en küçük evi

Yazının Giriş Tarihi: 27.12.2020 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.12.2020 06:00

Şehrengiz Dergisi'nin araştırmacı yazarı Kerim Bayramoğlu'nun "Bursa'nın Küçük Evi" fotoğrafını görünce eskilere gittim.

O ev aslında literatüre Bursa'nın değil dünyanın en küçük evi olarak geçmişti. Dünyanın en küçük evi henüz Türkiye'de hatta Bursa'da yeterince bilinmezken, 2000'li yıllarda Japon medyasında yer alan haberler nedeniyle Japonlar çoktan keşfetmişti.

Bursa'ya geldiklerinde dünyanın en küçük evini ziyaret ediyorlar ve iki katı çökmüş, etrafı çer çöp dolu bir manzarayla karşılaşarak büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorlardı.

"Kanada'nın Toronto kentinde 1912 yılında 17 metrekare alana yapılan dünyanın en küçük evi denilen Arthur Weeden'in evine rakip 13,5 metrekarelik taban alanına sahip, 40 metrekarelik kullanım alanı olan üç katlı bir eski Bursa eviydi...

ESKİ BURSA EVLERİ İNSANLA YAŞIYOR

Eski Bursa evleri insanla yaşar; ev sahipleri ahirete göçünce, insansızlaşırlar; ıssızlaşırlar... Ve yavaş yavaş ölürler... Yok olurlar... Ya da birileri yıkar otopark filan yapar...

2009 yılında Tahtakale İnebey Çıkmazı'nda oturuyordum. Şimdi çıkmaz değil. Yanlış anlaşılmasın, belediye falan açmadı sokağı.

Alt sokaktan bizim sokağa uzanan bir otopark vardı. Aslında bahçeli bir evmiş; duvarı duruyordu. Çıkmaz sokağı caddeden ayıran tarihi eski bir Bursa evi vardı. Yıktığınızda aynısını yapmakla yükümlüsünüz... Otoparkçılar geceleri evin tahtalarını, kirişlerini sökmeye başladılar. Sokak sakinlerinin de işine geldi, çıkmaz açılacaktı. Bir Pazar günü getirdikleri kepçe bir vurdu; tarihi bina yerle bir oldu. Sonrası otopark!..

Aynısını Kayhan Kirişçi Kızı Çıkmazı'nda Meridyen AVM yapılırken Kasap Veli'nin evinde de yaşamıştık. Çok güzel bir bahçesi vardı; az mı erik yemiştik çocukken... Tescilli bir binaydı. Yıkamıyorlardı. Bir gece dozerler girdi, yerle bir etti eski Bursa evini... Neyse ki sonradan bir benzerini yaptılar.

Aynı şey Kirişçi Kızı Cami evine de yapıldı. Konut olarak kullanılan bina kayıtlarda cami olarak tescilliydi. Tam bizim evin karşısındaydı. Mirasçıları icralık oldu; alan kişi işini uydurdu, cami kaydını düşürdü.  4 katlı bina yaptılar, önce yurttu, sonra kütüphane oldu. Sokağa yer terk edeceklerine çıkma yaptılar. Koca bina bizim eve hepten yaklaştı. Şimdi İHH Bursa Şubesi'nin bulunduğu bina Kirişçi Kızı Camisi'dir...

KÜÇÜK EVDEN GERİYE HİÇBİR ŞEY KALMADI

Dünyanın en küçük evinin de akıbeti kısmen böyle oldu.... Önce çevreye zarar vermesin diye ikinci ve üçüncü katları 2006 yılında Osmangazi Belediyesi tarafından yıkıldı...

Aslında Osmangazi Belediyesi 2005 yılında yapıyı kamulaştırmak için meclis kararı almıştı.

Kamulaştırılıp aslına uygun olarak yeniden yapılacaktı. Evin iki sahibinden biri kendi hissesini Osmangazi Belediyesi'ne hibe etti. Diğer sahibi ise ne hibe etmekten ne de satmaktan yana oldu.

Yanılmıyorsam 2008 yılında çıkarttığımız bir dergide konuyu haber yapmıştık. Dönemin Osmangazi Belediyesi'nden Aziz Elbas Küçük Ev ile ilgili projeyi hazırlayıp Anıtlar Kurulu'na gönderdiklerini henüz onay gelmediğini söylemişti. Açıklamada projenin onaylanmasından ve kamulaştırılmasından sonra aslına uygun inşa edileceği müze olarak yerli ve yabancı turistlerin hizmetine açılacağı da yer almıştı...

Aradan 12 yıl geçti onay çoktan gelmiştir. Fizandan gelmiyor ya!

NOHUT ODA BAKLA SOFA MİSALİ

Dünyanın en küçük evi, Maksem Caddesi'nde PTT'den epeyce yukarıda sağda kalan mavi sıvalı bir evdi. İkizkenar üçgen bir arsa üzerine yapılmıştı. İkizkenarların bir tarafı caddeye bakıyordu. Taşlıktan oluşan girişte mutfak, ocak, fırın olup, ikinci katında; üçgen şeklinde bir oturma salonu, üçüncü ve son katında da yatak odası ve banyo mevcuttu. Boşluk bulunan hemen her yere gömme dolaplar inşa edilmişti. Giriş kapısı caddeden 2-3 basamak yüksekteydi.

Orta katın üçgen formunun birleşme kısmı küt şekilde olup, buradan Maksem tarafına bakan bir de pencere açılmıştı. Üçüncü kat, zeminden itibaren kalın bir kolonla desteklenerek dışarıya taşırılmıştı.

2008 yılında konuyla ilgili yapılan haberde demişiz ki: "Dünya literatürüne girmiş bu sivil mimari örneği bina prosedür hızlandırılarak, çökmeden restore edilmeli. Yoksa bir tarihi eserimiz daha yok olacak ve kültürel mirası koruyamadığımız için atalarımızın kemikleri sızlayacak..."

2009 yılında harabeye, dönen binanın son kalıntıları da yok edildi. "Yapacağız" demiştiniz ya, hatırlatmak istedim.

Not: Eski evin 3 katlı halinin fotoğrafı Kerim Bayramoğlu'nun arşivindendir; harabe  fotoğrafını çeken Mesut Demir'dir. Yerle bir edilmiş halinin fotoğrafını ise 2009 yılında ben çekmiştim.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.