Hava Durumu

Hayvan dostu siteler...

Yazının Giriş Tarihi: 17.04.2021 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.04.2021 06:00

Üç gün önce, Nilüfer 100. Yıl Mahallesi'ndeki bir sitede, yönetimin kedileri bahçeden uzaklaştırma kararını ve bu karara sitede yaşayan ailelerin çocukları tarafından gösterilen tepkiyi yazmıştım...

Sitenin adını, çocukları zorda bırakmamak adına yazmamıştım. Zira bahçedeki kedi evinde çocukların baktığı ve Gölge adını verdikleri kediye tahammülleri olmayanların, kedileri sahiplendikleri için çocuklara ve onların ebeveynlerine de aynı tepkiyi göstermeleri beklenilen bir durumdur... Yazıyla ilgili çok sayıda geri dönüş aldım; kimisi yapılana tepki gösterirken kimisi de hayvan beslemedeki ifrata kaçışlardan yakındı.

Öte yandan birileri, çocukların o güzelim resimlerinin, o "N'olur Gölge gitmesin" diyen sevimli yakarışlarının bulunduğu afişleri söküp çöpe atmış!

"DUVARIMA ASACAĞIM! CANIM SIKILDIKÇA BAKACAĞIM!.."

O sitede oturan bir daire sahibi aradı ve şunları söyledi:

 "Sitenin adını yazmamışsınız ama o bizim site. Zira o resimlerden biri bende! Çerçeveletmeye verdim. Ofisimin duvarına asacağım. Çok anlamlı, çok güzel... Geleceğe dair umudumun simgesi gibi. Yazınızda yayınladığınız tüm resimlerden bir kolaj yapıp onları da duvarıma asacağım. Canım sıkıldıkça onlara bakıp neşeleneceğim. İçim açılacak.

 Benim de çocuğum var ama lise öğrencisi. Biz aile olarak hayvan severiz. Evde kedimiz var. Ben daire sahibiyim. Toplantıya gitmemiştim. Çocukların afişlerini görünce çok duygulandım... Aslında daire sahipleri arasında hayvan severlerin sayısı yönetim toplantısına katılıp imza verenlerden fazladır. Site yönetimiyle konuşacağım..."

"BİZ HAYVAN DOSTU SİTEDE YAŞIYORUZ"

"H.T. İsimli bir başka okur ise şunları söyledi:

"Biz hayvan dostu bir sitede yaşıyoruz. Bizim sitenin bahçesinde de kedi bakılmasına karşı çıkan birkaç kişi vardı. Biz sorunu bahçenin ücra köşelerine kedi evleri koyarak, erkek ve dişi kedileri kısırlaştırarak çözdük.

Yemek artıkları verilmesini yasakladık ama hayvan severlerle mama havuzu oluşturduk. Kuru mama ve su veriyoruz. Hastalandıklarında veteriner takibi yapılıyor. Böylece hayvan sevmeyenler de itiraz edemiyorlar.

Kedilerden çok korkan birkaç kişi var. Onlara da site sakinlerimizden psikolog ile konuştuk. Komşularımızla kavga etmek yerine onlara fobileriyle başa çıkmaları için ücretsiz terapi önerdik... Biz yönetim olarak çatışmasız iletişim yolunu seçtik ve 'Hayvan Dostu Site' projesi oluşturduk ve başarılı olduk."

Ne güzel... Bir site yöneticisinden "Çatışmasız iletişim" sözcüklerini duymak beni hem şaşırttı, hem de memnun etti.

Kaplıkaya'da yaşadığı sitede tam da bu işleri yani kısırlaştırmaktan beslemeye, hastalandığında veterinere götürmeye dek üstlenen yakın akrabam Memnune Ö. kulakların çınlasın... Memnune ve onun gibi pek çok hayvan sever var. Bu işleri bireysel imkânlarıyla hayata geçiriyorlar... Hayvan Dostu Site projesinin Bursa'nın her yerinde örnek alınıp yaygınlaşmasını temenni ediyorum.

Bu arada Gölge'nin yaşadığı sitede asayiş berkemal, kedi evi gözden uzak bir yere konuldu yani Gölge ve diğer kediler siteden atılmadı. Çocuklar pek bir memnun!

Hayvan dostu siteler var; bir de bırakın sokakta hayvan beslemeyi kapısına kedi köpek resminin olduğu "Evcil hayvan giremez" afişini tüm site bloklarının giriş kapısına afiş asan siteler var. Misal Mollaarap'taki Çimen sitesi... "Hayvan giremez" tabela ve afişleri çok da böylesini gerçekten numunelik!  Çok yazık! Üstelik de afişte kullandıkları kedi ve köpek fotoğrafları o kadar sevimli ki insanların onlardan edinip besleyesi geliyor.

İFRATA KAÇMAK DA BİR HASTALIKTIR!

Kimi hayvan severler site ve apartman bahçelerinde ya da sokakta kapı önünde, kedilere yemek artıklarını veriyor; görüntü kirliliği ve sineğin yanı sıra hayvanların bozuk gıdalarla beslenmesine neden oluyor. Bu da doğru değil. Zaten veterinerler yemek artıklarının sokak hayvanlarına verilmemesi konusunda uyarıyor.

Site, apartman ya da ev bahçelerini, onlarca kedi ve köpeğin bakıldığı barınaklara çevirenler de var. Bu tür ifrata kaçışlar da yanlış! Dışkılar, yemek artıkları ve çok sayıda hayvan, elbette insanların toplu yaşadığı yerlere uygun değil!..

Gölge ile ilgili yazımdan sonra bir okur attığı mesajda yaşadıkları sıkıntılı durumdan söz etti, "Sitemizde bir blokun giriş katındaki daire sahibi kadınla hiçbir şekilde başa çıkamıyoruz. Evinde 20, 30 civarında kedi var!

Bir de bahçede kedi besliyor. Sokaktan kedileri alışveriş poşetleri içerisinde getiriyor. Güvenliği de atlatıyor. Defalarca karakolluk olduk, bulunduğu bölge kokudan geçilmiyor. Belediye kedileri topluyor, o bir yerlerden yenilerini bulup getiriyor!

Bir ara evin önüne beton dökmeyi bile düşündük. Sonra kediler diğer yerlere yayılır diye vazgeçtik. Üst katında ve aynı kattaki daire sahipleri evlerini sattı, kaçtı. Kiracılar da en fazla 6 ay oturuyorlar!.."

KEDİ VE KÖPEKLERİN ARAMIZDA YAŞAMASININ VEBALİ!

Rahmetli Çiğdem abla geldi aklıma. Tophane'deki eski Bursa evini kedilere ve köpeklere tahsis etmişti. Kendisi başka bir yerde tek bir göz odada kalıyordu. Yemez içmez, o kedi ve köpeklere yiyecek temin ederdi. Bodrum'daki eski bir otelini de köpek barınağına çevirmişti. Söylendiğimizde "Benim de bağımlılığım bu!" derdi. Onunkisi de bir hastalıklı haldi.

Ama kedilerin kafasını, köpeklerin ayaklarını kesen, kuşların kanatlarını yolan, kopartan ucube olmaktan iyidir yine de!

Bu kedileri, köpekleri evcilleştiren, vahşi doğadan kopartan biz insanlarız. Onların bugün aramızda yaşıyor olması bizim türümüzün vebalidir. Bugün yaşam alanlarını yok ettiğimiz pek çok hayvan türü Hindistan'da şehirlerde yaşayan maymun sürüleri gibi ya aramızda yaşayacak, evcilleşecek ya da yok olacak. Ülkemizde son yıllarda pek çok vahşi hayvanın yerleşim alanlarına gelip karnını doyurmaya çalışması da bu yüzdendir!..

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.