Irz düşmanları firarda! 5 yıldır özgürdüler zaten!..

Allah sizi nasıl biliyorsa öyle yapsın!.. Hatay'da 13 yaşındaki kız çocuğuna hayatı zindan eden 4 tecavüzcü 37, 36, 29 ve 14 yıl arasında değişen cezalar aldı. 5 yıldır tutuksuz yargılanan suçlular ise çoktan yurt dışına kaçmış bile!..

Şu anda 18 yaşında olan kız çocuğu Ş,U; 1980'li yıllarda Türkiye'ye sığınmış, Hatay'da hayata tutunmaya çalışan Özbek Türk'ü aileye mensup.  

Ş.U; 13 yaşındayken çocuk işçi olarak yasal olmamasına karşın bir paketleme şirketinde çalışıyor ve işe de birlikte çalıştığı 41 yaşındaki Selma Akın ile gidip geliyor.

O uğursuz kadın bir akşam yolunu değiştirip 13 yaşındaki kız çocuğunu yan sokaklardan birinde bekleyen Abdullah Gülücü'nün aracına zorla bindiriyor... Tecavüz döngüsü 2014 yılında başlıyor. Sonrası bir yıl süren ve içinde toplu tecavüzün de olduğu bir kargaşa...

Eniştesi durumu fark ediyor, 2015 yılında iş yargıya intikal ediyor. Adli Tıp raporlarında kızın beden ve ruh sağlığının bozulduğu da yer alıyor...

IRZ DÜŞMANLARINA 1855 GÜN ÖZGÜRLÜK ÖDÜLÜ?!..

Ne yazıktır ki, ırz düşmanları 5 yıl tutuksuz yargılanıyor!..

Biraz empati!

Size ya da çocuğunuza tecavüz eden sapığın sokakta dolaşıp karşılaştığınızda arsız arsız sırıtması nasıl bir duygu?

Neden ırzına geçilen çocukları, kadınları cezalandırıyorsunuz?!..

Hep yazdığımız, söylediğimiz bir şey var; Türkiye'de 6284 sayılı Yasa var. Devlete, mağdurları koruma ve desteklemenin yanı sıra kadına ve çocuğa yönelik "önlem al" görevini de veriyor.

O önlemlerden biri de "amasız, lakinsiz" yani takım elbise-kravat ve iyi hal, haksız tahrik gibi hukuki mazeretleri devreye sokmadan gereğinin yapılmasıdır. Irz düşmanlarının saatli bomba gibi dolaşmalarına izin verilmemesidir!

O kız ve ailesi için tecavüzcülerin sokaklarda dolaşması, her an karşılaşacak olmalarının korkusu ve muhtemelen de tehditleriyle yaşamak nasıl bir acıdır kim bilir!..

Aslında "Yaşamak" sözcüğü durumu karşılamıyor, onlara bu "Yaşatılan" bir şey... Tecavüze uğrayan çocuk ve ailesi açısından ne kadar korkunç bir durum. Ş.U ve ailesi bin 825 gün her an ırz düşmanları ve aileleriyle karşılaşma korkusuyla yaşatılıyor!..

KAÇMA ŞÜPHESİ VE DELİL KARATMAYA NE OLDU?!..

Gazeteci ve vatanseverlikten tescilli, FETÖ kumpasında Silivri'de 16 ay yatırılan Müyesser Yıldız, kaçma şüphesi ve delilleri karartma gerekçesiyle tutuklu yargılanırken ve 155 gün cezaevinde yatırılırken...

Hatay'da 13 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz eden Irz düşmanları ise 15 kat daha fazla bir süreyle; 1855 günlük özgürlükle ödüllendiriliyor!

Kaçma ya da delilleri karartma tehlikesi görülmüyor!..
Delilleri karartmak adına haberlerde yazılı değil ama kıza ve ailesine yaptıkları baskı ve tehditleri tahmin etmek zor değil.

Hatay gibi sınır bölgesinde olan bir ilde kaçma tehlikesinin yokluğuna (!) gelince; ırz düşmanlarının aldıkları 37, 36, 29 ve 14 yıl arasındaki cezalardan sonra kadük oldu.

Yani atı alan Üsküdar'ı geçti, ırz düşmanları yurt dışında, firarda?!..

Köşe yazarlığının ilk yıllarında meslek büyükleri ya da gazete yöneticileri "hakaret etmeden, küfretmeden eleştirin" derlerdi.

Hâlâ kimseye yazılı olarak küfretmiyorum; hakaret de etmiyorum. Evde kendimle baş başa olduğum saatler hariç!.. Kimi zaman sesli olarak bildiğim bütün küfürleri sarf ediyorum. Bu da bir rahatlama biçimi. Bugün tüm limitlerimi aştım diyebilirim.

Bu ırz düşmanlarını bin 855 gün elini kolunu sallayarak dolaştırdınız ya, şimdi de kaçtılar diye hayıflanıyorsunuzdur!

Yazılı olarak diyebileceğim son söz; yazının ilk sözü olsun, "Allah sizi bildiği gibi yapsın?!.."

.