Korona günlerinde 70 kadın cinayeti, 47 şüpheli ölüm!

Yeni normalleşme sürecine girdik... 1 Haziran'dan beri yasaklar gevşedi. Son birkaç gündür televizyonda sürekli kadın cinayet haberlerini izler olduk. Cezaevinden çıkıp da cinayet işleyenler gibi, evde kalan erkekler de kurup kurup gidip kadınları mı öldürüyor, anlayamadım.

Ama şu da bir gerçek, koronavirüs salgını bile kadınları erkek şiddetinden kurtaramadı. Bir erkek tanıdık mesaj atmıştı; "Abla bizim haklarımızı hiç korumuyorsun. 2,5 aydır evdeyiz, kadın dırdırı şiddetine maruz kaldık" diye.

Ben de yanıtladım; "Evde kalmak geçici bir şey. Dırdır insanı strese sokar, hasta eder ama öldürmez. Sen de güçlü kuvvetlisin, evde azıcık işlerin ucundan tut. Kadınlar yemek, hijyen,  temizlikten bunalmış vaziyetteler" dedim. Evet, böyle de bir şey oldu. Koronavirüs günlerinde kadınlar epeyce darlanıp dırlandılar.

Ancak, akşamdan akşama eşinin şiddetine maruz kalan kadınların çilesi günün her saatine dağıldı, evdeki çocuklar da bu şiddetten payına düşeni aldı. Kadınlar şiddet gördükleri evlerde kısılıp kaldılar.

Başta Çin olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde pandemi karantinası sona erdiğinde kadına şiddetin ve boşanmaların arttığı ortaya çıktı. Türkiye'de de şehirler arası seyahat kısıtlaması ve hafta sonu sokağa çıkma yasağı kalktı. Adliyeler de açılıyor.

Şiddet gören kadınlar muhtemelen ailelerinin yanına ya da sığınma evlerine kaçacak. Kadın cinayetlerinin baş nedenlerinden biri de kadının erkeği terk etmesi. Önümüzdeki günlerde kadın cinayetlerinin artma olasılığı bu nedenle yüksek.

MART, NİSAN VE MAYIS AYLARINDA ÖLDÜRÜLEN KADINLAR

Kadın Cinayetleri Platformu her ay öldürülen kadınların çetelesini yayınlıyor... Platform'un sitesinde 2019 yılında 474 kadının erkek şiddetiyle öldürüldüğü yer alırken şöyle bir tespit de yapılıyor:

"2019 yılında işlenen kadın cinayetlerinin 115'i şüpheli ölüm olarak kaydedilirken, 218 kadının neden öldürüldüğü tespit edilemedi, 27'si ekonomik bahaneyle, 114'ü boşanmak istemesi, barışma isteğini reddetmesi, arkadaşlık isteğini reddetmesi gibi kendi hayatına dair karar almak isterken öldürüldü. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe;  adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor..."

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun verilerine göre;

Mart ayında 29 kadın öldürüldü, 9 kadın da şüpheli şekilde ölü bulundu. "Evde kal" çağrısının yapıldığı 11 - 30 Mart arası 20 günde 21 kadın öldürüldü. Mart ayında öldürülen kadınların 23'ünün hangi bahaneyle öldürüldüğü saptanamadı.

Nisan ayında ise 20 kadın cinayeti işlendi, 20 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. 14 kadının neden öldürüldüğü henüz netleşmedi.  

2020 Mayıs ayında erkekler tarafından 21 kadın öldürüldü, 18 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. 17 kadının neden öldürüldüğü tespit edilemedi...

Platform'un kadın cinayetlerinin ve şüpheli ölümlerin illere göre dağılım tablosuna göre; Bursa'da mart ayında 3, mayıs ayında 1 kadın cinayeti işlenmiş; şüpheli ölüm ise yok! 

3 ayda 70 kadın erkekler tarafından öldürülürken, 47 kadın da şüpheli şekilde ölü bulundu. Yani toplamda 117 kadın yaşamını yitirdi. Şüpheli ölümlerin bir kısmının yürütülen soruşturmalar sonucu cinayet olduğu ortaya çıkıyor. Tıpkı Mersin'de aile meclisi kararıyla ağabeyi tarafından infaz edilen, intihar süsü verilen olayda olduğu gibi. Polisin titiz çalışması sayesinde cinayet ortaya çıkartıldı.

Evdeyiz ya, bol bol televizyon seyrediyoruz. Müge Anlı'nın programında izliyorum kayıp kadınları. Kadın ortada yok, yaşıyor olsa, programı milyonlarca kişi izliyor, bir gören mutlaka çıkardı. Kadın ipuçları bir cinayete kurban gittiğini gösteriyor. Aylardır kayıp. Son izlediğimde polis, jandarma çok geniş bir ekiple kırlık bir alanda arama yapıyordu. 

Böyle kayıp diye bilinen ama öldürülerek kaybedilen çok sayıda kadın vardır...

KADIN CİNAYETLERİNİ DURDURACAĞIZ PLATFORMU

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Münevver Karabulut cinayetine müdahil olmak isteyen kadınlar tarafından kuruldu. Kuruculardan olan öğretim üyesi Dr. Gülsüm Kav halen platformun temsilciliğini yürütüyor.

Gülsüm Kav ile iki yıl önce bir sempozyumda birlikte konuşmacıydık. Münevver Karabulut cinayetine müdahil olmak istediklerinde bireysel olarak kabul edilmediklerini, kadın cinayetlerine müdahil olmak adına dernek kurduklarını anlatmıştı
10 yıldır öldürülen kadınların ailelerine destek verdiler, davaları takip ettiler. Gülsüm Kav bu on yıllık mücadeleyi kitaba dönüştürdü... "Yaşasın Kadınlar: Türkiye'de Kadın Cinayetleri Gerçeği ve Çözüm Yolları" adlı kitapta Türkiye'yi sarsan kadın cinayetleri, yaşayan ya da öldürülmüş olan kadınların acıları ile verilen mücadele yer alıyor.