Hava Durumu

Korona günlerinde ev kazalarına dikkat!

Yazının Giriş Tarihi: 07.04.2020 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.04.2020 06:00

Koronavirüs salgını kapsamında alınan tedbirler nedeniyle 15 Mart'tan bu yana okullar kapatıldı.

Önce 65 yaş üstüne ardından da geçen hafta 20 yaş altındaki nüfusa sokağa çıkma yasağı geldi... İşe gitmek zorunda olanlar, pazara markete gidenler dışında sokaklarda pek kimse yok...
Benim mahallemde uyuluyorsa, bilin ki tüm mahallelerde uyuluyordur kurallara... Birkaç günden beri İncirli Caddesi'nde de dolaşan insan sayısı ciddi biçimde azaldı.
Mesela sık gördüğüm manzaralardan birisi de çocukların elinden tutarak yürüyen annelerdi. 20 yaş altındakilere gelen sokağa çıkma yasağı gezenti anneleri de evlere soktu. İşin ucunda para cezası var ya. Kadınları kocaları uyarmış "Çocukları alıp gezmeye git, para cezası yazılsın sen görürsün" diye... Kimi "Ananın evine gidersin" demiş. Kimisi de "Bozdurur bileziğini cezayı ödersin." Yani yurdum kadınları eş teşvikiyle celallenen para cezası korkusuyla evlerinde daha bir oturur oldu...

Geçen gün mutfakta yemeği yakınca, aklıma geldi, bu kadar çok genç yaşlı, çocuk insan eve tıkılınca ev kazalarında bir artış olmuş muydu?

'İNSANLAR KEYFİNE SOKAĞA ÇIKMASIN. EVDE KALIN!"

Tanıdığım bir acil servis hekimini aradım...

Burnundan soluyordu, oysa normalde oldukça sakin biriydi...
Hal hatır bile sormadan "Abla durmadan yazın. Bu insanlar evde otursun. Yeter artık. Lafım sırf canı sıkıldı diye keyfi gezenlere. Ekmek parası için sokağa çıkanlara sözüm yok. Ama keyfine, gezdirmeye çıkmasın insanlar!.."

Eyvah ya! Bizim doktor saydırıp duruyordu. Ömründe hiç küfürlü konuştuğunu duymamıştım! Hep çok nazikti, sizli bizli konuşurdu. Köklü bir Bursalı aileye mensuptu. Aile terbiyesi 'sen' demeye elvermezdi, o kadar! Şimdi bu efendi doktor bile çileden çıkmış vaziyetteydi!..

"Abla hasta çok. Bursa'da tıbbi malzeme sıkıntısı yok. Maske, giysi, ne varsa veriliyor. Ama yoğunluk her gün artıyor. Bursa'daki sıkıntı testin tek merkezde yapılması, sonuçların gelmesinin birkaç gün sürmesi. Uzman arkadaşlar tomografi ile teşhis koymaya çalışıyor şüpheli vakalara..."

Neyse zor bela asıl sorumu sordum... "Ev kazalarında durum ne?" diye...

"Abla berbat! Ev kazaları patladı. Özellikle annelere, kadınlarımıza rica ediyorum. Lütfen dikkat etsinler. Zaten acillerimizde korona yoğunluğu var. Hem bizi hem de kendilerini sıkıntıya sokmasınlar bu zor günlerde" dedi ve anlatmaya başladı:

"Anneler kimyasalları ortada bırakıyor. Kimyasal içen küçük çocuk sayısı çok arttı. Bir de kadınlar evdeyiz diye çok yemek yapıyor. Üç, dört gün evdekilere yediriyor. Bayat gıda nedeniyle besin zehirlenmesi de çok oluyor.

Durmadan ev temizliği yapılıyor ya! Evde ıslak kaygan zemine basıp düşen çok. Bırakın evi apartmanlarda ıslak merdivenlerden kayıp düşen de çok.

Yaşlılarda kalça kırığı başta olmak üzere kırık vakaları arttı. Aslında herkeste arttı. Anneler yerleri durmadan siliyor. Evdeki diğer insanlar düşüyor. Kendisi de düşüyor. Yanık vakaları çok arttı. Kadınlar kendilerini yakıyor. Evde çok vakit geçiren erkekler de burunlarını yemek işine sokunca onlar da ellerini kesiyor ya da kendilerini haşlıyor... Küçük çocuklar üstlerine eşya deviriyor... Ortalıkta bırakılan elektrikli aletlerle oynayıp çarpılıyor. Dün de iki vaka geldi. Kadın çamaşır suyu ile sirkeyi karıştırıp evi siliyor. Alerjisi olan kocası ve iki çocuğu nefes alamaz şekilde geldi. Önce korona sandık. Sonra iş çıktı ortaya! Çamaşır suyu başka kimyasallarla karıştırılınca reaksiyona geçip astım krizini tetikliyor."

Aklıma gelen ne varsa hepsini saydı... Hiçbir şey kalmadı dediğim anda şunları da ekledi:

"Başka bir şey daha var. Karı koca kavgalarına alışığız. Kadının her tarafı mos mos, 'Merdivenden düştüm, kapıya çarptım' der. Şimdi birbirini yaralayacak şekilde kavga eden kardeş ve ergen vakaları da geliyor. Aaa.. Bir de şunlar var. Elini yakıyor, ayağını kırıyor, bir yerini kesiyor. Hastaneye gelmeye korkuyor. Gelmiyor, eczaneden bir şeyler alıp doktorculuk oynuyor. Yaraları azdırıyor. Kırık için zaten gelmek zorunda. Basit çatlakların açık kırığa dönüştüğü vakalar çoğaldı... Bir de iyi gelecek diye ne idiğü belirsiz otları yiyip içip aile boyu zehirlenenler var. Şunu da söyleyeyim: İlaçları ortalık yerde bırakmayın. Çocuklar yutuyor, zehirleniyor. "

ASLINDA ALINACAK TEDBİRLER ÇOK BASİT

Yapılacaklara gelince:

Evde fazla yemek yapıldıysa fazlası buzluğa atılacak. Her seferinde tencereyle ısıtılmayacak. Yenilecek kadarı başka bir kaba alınıp orada ısıtılacak. Mümkün olduğu kadar 24 saatte tüketilecek kadar yemek yapılacak. (24 saat az değildir. Akşam yersiniz, ertesi günün öğleninde ve akşamında da yersiniz. Aynı yemeği 3 akşam yemek zaten insanı bezdirir.)

Yerler silindikten sonra ya kurulanacak ya da kurulanması beklenecek. Herkes evdeyken durduk yere durmadan yer silmenin de bir anlamı yok. Paspas ya da halıların altına kaymaz bantlar yapıştırılıp kayması önlenecek.
Tüm kimyasallar çocukların erişemeyeceği bir yere kaldırılacak. Elektrik prizlerine çocukların erişimi engellenecek. Elektrikli mutfak aletleri başta olmak üzere tüm cihazlar çocukların erişemeyeceği yerde olacak. Yanıp haşlanmamak, elini kolunu kesmemek için özen gösterilecek...

İlaçlar ortada bırakılmayacak. Riskli eşyalar sabitlenecek, sehpaların, koltukların sivri yanları altına pamuk konarak bantlanacak ya da ortadan kaldırılacak. Ne olduğunu bilmediğiniz otları yemeyecek ve kimseye de yedirmeyeceksiniz. Olur da bir yerinizi kırdıysanız ya da dikiş gerektirecek kadar kestiyseniz, çok yaktıysanız da doktora gideceksiniz. Bazı yaralanmalar kendi kendine geçmiyor, tersine beklediğinizde sorun katlanıyor.

Ev kazalarını basit önlemlerle ve biraz dikkatli olunarak önlemek mümkün.

Ancak çocuklarla; kimi evlerde ise yaşlılarıyla birlikte evde kalıp, herkesin hijyeninden doyurulmasından, temizlenmesinden sorumlu olan kadınlar bunalıyor ve dikkatleri dağılıyor. Yok, yapacak bir şey. Kadınlarımız ev ahalisini koronavirüsten nasıl koruyorlarsa aynı şekilde kendileri dâhil evdeki herkesi ev kazalarından da koruyacaklar...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.