Hava Durumu

Küçük esnafın sıkıntısı büyük!

Yazının Giriş Tarihi: 16.12.2020 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.12.2020 06:00

Kovid-19 salgını toplumu derinden etkilemeyi sürdürüyor. Salgının verdiği hasarın bir kısmı görünür hale geldi. Derindeki etkileri ise sona erdikten sonra çıkacak. Görünür olanların başında sağlık geliyor; ağır atlatıp iyileşenler ve çeşitli organlarında seker kalanlar; belirtisiz ya da hafif atlatanlar; hastanelerdeki doluluk oranları bir de ölümler... Ölümlerin bir kısmı kovid'den kaynaklanırken bir kısmı ise herhangi bir bilimsel veriye dayanmasa da insanların kendilerini sağlık erişiminden yoksun bırakmalarından kaynaklanıyor.
Yine görünür olup da etkisi sonradan ortaya çıkacak olan salgın hasarları arasında eğitim yer alıyor. Çocuk ve gençlerin eğitiminin ne kadar hasarlandığı salgın sonrasındaki araştırmalarda daha net çıkacak ortaya... Bir de ekonomideki etkisi var; hayat pahalılığının resmi enflasyonun çok üzerinde gerçekleştiğinin; işsizliğin de resmi açıklamaların çok üstünde olduğunun herkes farkında artık! Bu farkındalık da zaten siyasi parti anketlerine yansıyor!..

Kovid-19'dan en çok etkilenen kesimler arasında küçük esnaf ile yanlarında çalışanlar yer alıyor. Çeşitli küçük esnaf ile görüşüp salgından ne kadar etkilendiklerini sordum. Kimisi az, kimisi çok etkilenmiş durumda... İşte çeşitli esnafın görüşleri:

Kahvehane sahibi A. Dereli:

"Abla biz bittik! İki çalışanım vardı. Biri emekli, diğeri genç, iki çocuğu var. Ne yapacağımızı bilmiyorum. Arsam vardı, satışa çıkardım. Allah'tan köyde mallar var da bir gelirimiz oluyor. Olmasa aç kalmıştık! Evde üç çocuk var; hepsi de okuyor. Hepsine bilgisayar, internet lazım. Dedesi, halası aldı. Düşüne düşüne kafayı yemek üzereyim!.."

Market sahibi F. Deniz:

"Abla salgından bizim işler çok etkilenmedi. Yasaktaki erken kapatmalar elbette etkiliyor. Mart ayında cirolarımız daha yüksekti. O zamanlar insanlar ne buldularsa alıp gidiyorlardı. Şimdi o kadar yüksek değil, ama buna da şükür."

Peynir ve süt ürünleri satan A. Sağlamer:

"Bizim işlerde son aylarda biraz düşme de olsa işi döndürebilecek durumdayız. 2 eleman çalıştırıyordum dönüşümlü olarak; kısıtlamalar çıkınca ikisini de çıkarmak zorunda kaldım. Oğlumun Millet Mahallesi'nde kahvehanesi vardı, kapanınca mecburen onu yanıma aldım. Yani benim dükkânda çalışıyor ama oğlumun işleri kötü olunca biz de etkilendik, benim iki çalışanım da etkilenmiş oldu."

Yufkacı E. Öztürk:

"Allah'a şükür bizim işlerimiz iyi. Hafta sonu normalin iki, üç katı yufka satıyoruz. İnsanlar sokağa çıkma yasaklarında daha çok bir şeyler yiyor. Yufka alıp börek yapıyorlar. Kalabalık ailelerde doyurucu oluyor. Kuru şekerpare, Kemalpaşa tatlısı da çok satılıyor. Bizde bir sıkıntı yok. Tek sıkıntımız müşterinin maskesi çene altında dükkâna girmesi. Onların yüzünden korona oldum, dükkân 20 gün kapalı kaldı!"

Camcı N. Sözdurur:

"İşlerimiz çok kötü. Biz yıllardır burada ayna, çerçeve satarız, cam takarız. Hiç bu kadar kötü olduğu bir döneme denk gelmemiştim. Külliyen zarara çalışıyoruz. Salgın biter diye dayanmaya gayret ediyorum ama nereye kadar hiç bilemiyorum. 35 yıldır buradayım. Mecburen kalfam var; onların maaşlarını ödeyebilmek için köyden tarla sattım. İşler çok kötü. Bir sürü ekonomik kriz atlattık. 2001 krizinde bile bu kadar kötü değildi! Dükkân yeri benim, bir de kira olsaydı kapar giderdim."

Erkek berberi H. Saygın:

"Abla mart, nisan, mayısta battık resmen. Sonrasında da işler bir düzene girmedi. Şimdi açığız. Ama her an kapatılma endişesi yaşıyoruz. Şu anda gençler saç kestiriyor. Şekle şemale daha düşkün oldukları için. 30 yaş yukarısı saçlarını kısa kestirip mümkün olduğu kadar gelmemeye bakıyor. 50 yaş üstü alet edevat aldı, kendileri kesiyor. Yengeler de berberi oluyor. İşimiz kötü. Berberde veresiye olmaz, bak bu veresiye defterim! Mecburen açtık. Hiç paradansa alacağın olduğunu bilmek daha iyi! Haa, bir de malzemelerimizde her şey pahalandı. Elektriğinden şampuanına kadar!.."

Kadın kuaförü H. Bilginer:

"İşlerimiz çok kötü. Zaten bahar aylarında kapalıydık. Yaz aylarında düğünler olurdu. Çok az düğün yapıldı. Şimdi hiç yok zaten. İnsanlar evde olduklarından saçlarını ya kendileri boyuyor ya da kendi renklerine bıraktılar. Bize gelmeye çekiniyorlar. Her türlü tedbiri aldık. Sürekli dezenfekte ediyoruz. Hem müşterinin hem de kendimizin sağlığı için. Korku içinde çalışıyoruz ama mecburuz. İşler çok ama çok sıkıntılı. Kira ödüyorum. Şu anda tek çalışıyorum. Çırak yok, kalfa yok.

Kırtasiyeci N. Kargıcı:

"Bakın bu dükkânın dört bir yanı kırtasiye malzemesi defter, kitap ile doluydu. Şimdi bu arkamdaki duvar kaldı. Bu sene çok az yeni mal aldım. İşler çok kötü. Gördüğünüz gibi kırtasiyecide naylon leğenin ne işi var. Tabak çanak, bardağın, kovalı paspasların, saksıların, hatta toprağın ne işi var? Mecburum. Dükkânın dönmesi gerekiyor. Daha ne kadar dayanırım bilmiyorum. Okullar kapalı olduğundan satışlar iyice düşmüş vaziyette. Önceki senelerde defter boya, kalem satardık. Bu sene o da olmadı..."

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.