Hava Durumu

Marmara Depremi ve Bursa gerçeği

Yazının Giriş Tarihi: 29.09.2019 06:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.09.2019 06:06

Marmara açıklarında olan depremden sonra Bursa'da deprem konusunda en çok sesi çıkan, en çok uyarıyı yapan isimlerden biri olan Jeoloji Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Engin Er ile görüştüm...

Yıllardır bu şehirde feryat etti; "Bursa, içinden 3 fayın geçtiği tek şehir. Çevredeki depremlerden de etkilenecektir. MTA'nın haritaları var. Şehir planlarına fay hatları işlensin. İnsanlar evlerinin altından fay hattı geçip geçmediğini bilmek zorunda. Fay  hattı üzerine imar verilmesin. Okul, hastane, yurt yaptırılmasın..."

Gördüğü muamele ise mahallenin deprem velisi oldu... 

DEVE 'NEREM DOĞRU' DEMİŞ!

Bursa'nın tarihsel deprem periyotu 150 yıl. Doldurduk, uzatmaları oynuyoruz...

Engin Er'e aslında yıkılan minareyi ve dolayısıyla da minare ve camilerin deprem güvenilirliğini sormuştum... O ise "Deveye sırtında kambur var, eğri, demişler, deve nerem doğru, demiş" diyerek söze başladı:

"Bakın okullar, hastaneler boşaltıldı. Minareler yıkıldı. Kontrolsüz binalar yan yattı. Her zaman söylediğim bir olay vardı. Devletin daha ciddi denetim sistemine girmesi lazım.  Akademik odalar denetimin hiçbir yerinde yok. Belediyelerde yok. Kontrol merkezi yok. Konuyla ilgili vatandaşın yapı denetim firmalarıyla ilişkisinin kesilip bina bazlı denetime geçilmesi doğru bir uygulamadır. Doğru ama yeterli değildir.

JMO olarak açılan dava Danıştay'da kazanıldı. Zemin etütleri formaliteden ibaret hale getirilmişti. Artık denetimin içine girdi. Yapı denetim firmaları jeoloji mühendisi bulundurmak ya da sözleşmeli çalıştırmak zorunda.  Bursa'da zemin iyileştirmesi yapılan pek çok yer var. Testler isteniyor.   Bir şeyi yaptıktan sonra ne kadar doğru yapıldığını mesela fore kazığın ne kadar doğru çakıldığını test eden yöntemler var. Zemin iyileştirmelerinin de mutlaka kontrol edilmesi lazım. Bursa'nın yarısı kaçak, buna camiler de dahildir."

Ve şunları önerdi:

"Bursa depremsellik açısından mutlaka masaya yatırılmalı. Son olarak beklenen İstanbul depremi yaklaştı. Marmara'daki bu deprem Bursa'da 6 büyüklüğünde hissedilir. Bursa merkezden geçen 6 büyüklüğündeki deprem şehirde hasar bırakır. Biri denizden, diğeri şehrin içinden geçiyor. Belediyelerin daha doğrusu Büyükşehir Belediyesi'nin  bu işe yeniden ciddi bakması lazım. Belediyeler depremi önceden tahminle uğraşıyor.

 1/100000'lik planlarda doğal afet yok. 1/1000'lik planlara işlenmesi lazım. Kim fay hattı üzerine ev yapmak ister. Sıvılaştırma alanları var, zemin iyileştirmesi için planlar yapılmıyor. Heyelan oluyor. Jeoteknik çalışma yapılsa, zemin vizesi alınsa o heyelanlar olmaz. Akademik odalar bu denetlemenin hiçbir yerinde yok. Ne kadar güzel çalışma yapılırsa yapılsın, denetleme olmazsa yapılan çalışma boşa gider..."

DEPREM BİLİMCİLERİNİN HEMFİKİRLİĞİ

Dün de yazdım; günlerdir deprem bilimcileri izliyoruz televizyon ekranlarında... Belki de ilk kez depremin hangi fay üzerinde olduğu, tetikleyici etkisi ve olası depremin büyüklüğü  ve uyarılar konusunda hemfikir oldular... Bunu medyada yer almaktan hiç hoşlanmayan bir profesöre sordum...  Şunları söyledi:

"Gül Hanım... Elimizde veri yoktu. Dolayısıyla da herkes yaptığı bilim kadar konuştu. Çok seslilik oldu. Ama Marmara deniz tabanı ve Kuzey Anadolu Fayı'nın Marmara'daki uzantıları üzerinde 20 yıldır çok önemli çalışmalar yapıldı. Fayın otopsisi yapıldı. Dolayısıyla da bilim insanlarının görüşleri birbirine benzemeye başladı. Herkes KAF'ın Marmara Denizi'nde büyük bir deprem oluşturacağı ve bu depremin yaklaştığı konusunda hemfikir.  Artık bir kerede mi, iki kez mi kırılacağında ve büyüklük tahminlerinde farklılık var."

Olası depreme yönelik ise "5,8'lik deprem, büyük depremin ayak sesleridir. Gereğini yap, geliyorum, yıkacağım diyor. Bundan sonrası ülkeyi ve şehri yönetenlerin işidir. Biz bilim üretip uyarmaya devam edeceğiz" diyerek beklemediğim bir soruyu sordu hoca;

"İTÜ'den bizim Prof. Dr. Cenk Yaltırak'ın Bursa'da yürüttüğü bir çalışma vardı, 7,8 yıl önceydi sanırım. Bursa'nın işine yaradı mı?" "Yok hocam! Çöp oldu gitti" dedim... 

Alinur Aktaş,  Büyükşehir Belediye Başkanı olarak göreve geldiğinde  ilk  basın toplantısında bu dosyayı sormuştum ."Sizin elinizde müthiş bir çalışma var" diye...  Soruyu İmar Müdürü'ne yönlendirmişti;  o da Prof. Dr. Cenk Yaltırak'ın çalışmasını,  çok alakasız bir şekilde JMO Bursa Şubesi Başkanı Engin Er'in uyarılarıyla bilinçli harmanlayıp 'Mahallenin deprem velisi' tablosu çizmişti... 

KEKLİĞİ DÜZ OVADA AVLARLAR!

Şimdi... 17 Ağustos 2017 tarihli ; 'Bursalılar, Bursa ovasında avlanacak!' başlıklı köşe yazımda  Bursa Akademik Odalar Yerleşkesi'ndeki bir panelde İstanbul Teknik Üniversitesi Jeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Cenk Yaltırak'ın konuşmasını ele almış ve aynen şunları yazmıştım...

"Prof. Dr. Cenk Yaltırak a Bursa'nın faylarına yönelik bölgede çok yoğun bir çalışma yürütüldüğünü anlattı; haritaları tek tek göstererek MTA'nın haritalarında olmayan Bakacak fayını bile kayıtladıklarına dikkat çekti:

'Marmara Denizi aslında artık bilinen deniz. Burada sizi ilgilendiren başka bir fay var. Armutlu'dan Bandırma'ya geliyor. Bursa için en tehlikeli fay. M.S. 161'den beri deprem olmadı. Her yıla 2 milim koyun, fayın oluşturacağı depremin büyüklüğü ortaya çıkar.'

Ardından şöyle konuştu:

'Bursa Büyükşehir Belediyesi inanılmaz büyük bir iş yapıyor. Kimsenin haberi yok. 2010 yılında Bursa 1/100000 plan için İstanbul Üniversitesi'ne başvurdu. Biz de Bursa'nın jeoloji haritasını MTA'dan almak yerine oturduk, baştan aşağı yeniden yaptık.

 1/100000 basılmasına karşın 1/10000 ölçekte yapıldı. Yüksek çözünülürlüklü 1 metrelik uydu görüntüleri, 5 metrelik sayısal arazi modellemesiyle yapıldı. Bursa'nın bütün fayları biliniyor. Her şey ortada. Ama yaptığınız çalışma hangi nedenden bilmiyorum ortada değil!

Bursa'nın bütün ana hatlarını, yapılarını topografyada görmek mümkün. Bursa'nın jeoloji haritasında iki sistem var. Kuzey Anadolu fay hattı ve daha önce olmuş Trakya Eskişehir fay zonu var, katil. Mudanya, Tirilye, Gürsu'ya kadar uzanan fay zonu ise düşük aktiviteli faylardan oluşuyor. Bu faylar İnegöl ve Bursa Ovası'nın oluşumuna katkı koymuş.

Bizim hazırladığımız haritanın MTA ile benzerliği yok. MTA'nın fay haritasında 'Hiçbir şekilde yapılaşma için kullanılamaz, tartışmaya açıktır!' deniyor. Haritayı bir kurum yapmış, MTA; akademik değil, üniversiteler ne tartıştı, ne denetledi, ne de o bölgedeki akademisyenlerin haberi oldu.

Bursa'nın 1/10000 ölçekli haritasında sokaklardan binalara kadar her şey bellidir. Üzerinde 20'ye yakın katman vardır. Patikalar, hatta Uludağ zirvesindeki çökeller bile vardır. Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin yaptırdığı bu harita Türkiye'de tektir.'

Prof. Dr. Cenk Yaltırak çalışmayı 2011 yılında Büyükşehir Belediyesi'ne teslim ettiklerini söyledi.

Ve acı gerçekleri yüzümüze çarptı:

'Kekliği düz ovada avlarlar! Bursa, Bursa ovasında avlanacak! Dünyanın belki de en değerli ovası yok edildi. Çünkü yer altı suyunca çok zengin. Çeke çeke bitirilemiyor. Doğa bilimleri açısından Türkiye'de şehir kurulmayacak tek yer Bursa'dır.'"

Sayın Başkan Alinur Aktaş, bu dosyayı sizden esirgeyerek yok hükmüne düşüren bürokratların ne dediğini bir yana bıraksanız... Prof. Dr. Cenk Yaltırak hocaya bir sorsanız yaptığı çalışmayı, bir brifing alsanız... Zira vaziyet vahim. 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.