Muş İl-Der'in örnek faaliyetleri 

Muş İli Kültür Eğitim, Kalkındırma, Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (Muş İl-Der) Başkanı Mehmet Veysi Tutkun, Başkan Yardımcısı Mehmet Akif Bingöl, Başkan Yardımcısı Mehmet Önder Mutlu, Genel Sekreter Şahin Değirmen, yönetim kurulu üyelerinden Mehmet Deniz, Ferit Gücüyener'den oluşan bir heyet YeniDönem gazetesini ziyaret etmişti.

2010 yılında kurulan Muş İl-Der başkan ve yönetim kurulu üyelerinin paylaştıkları faaliyetlerin bir kısmını dünkü yazımda gündeme getirmiştim.

Muş İl-Der'in düzenlediği futbol turnuvası hakkında Başkan Mehmet Veysi Tutkun şunları söyledi:

"2010 yılında kurulduk. Bu yıl 8.sini gerçekleştiriyoruz. Turnuvanın sponsoru Muşlu iş insanları.  Turnuvamızı Raşit Zozik adına düzenledik. Gelecek yıllarda da ahde vefa örneği olarak kendi değerlerimizin isimlerini yaşatacağız. Her takım 15 kişiden oluşuyor. Müsabakalara 24 takım katılıyor. Pazar günleri tam 12 saat müsabaka var. Biz yönetim kurulu olarak 14 saat oradayız...  Halen turnuva devam ediyor, önümüzdeki pazar günü de orada olacağız.

Takımlarda 3 Muşlu olmayan kontenjanı zorunlu tuttuk, kentle sosyal bütünleşmeye de hizmet edilsin diye... Gençlerin kötü alışkanlıklardan uzak durması ya da arınması için sporu çok önemsiyoruz. 3 ay süren turnuvaların gençler üzerinde çok olumlu etki bıraktığını gözlemledik."

Aynı zamanda Yıldırım Kent Konseyi Başkanı da olan eğitimci Mehmet Akif Bingöl "Dernekte, federasyonda ve Kent Konseyi'nde olma amacının da temelinde bu yatıyor. Biz karanlığa küfretmeyeceğiz. Işık olacağız. Bir eğitimcinin, bir aydının da doğduğu, doyduğu yere dair katkısı bir iddiası olması gerekiyor" dedi.

Yaptığımız görüşmede Başkan Mehmet Veysi Tutkun, çok önemli bir projeyi daha gündeme getirdi:

"Üniversiteyi bitirip de meslek sahibi olamayan öğrencilerimizi de unutmuyoruz. KOSGEB, İŞKUR ve Halk Eğitim Merkezleri ile dernek olarak protokol imzaladık. Sertifikalı meslek edindirme ve girişimcilik kursları düzenliyoruz. KOSGEB, sertifika alıp da iş kurmak isteyenlere 50 bin lira hibe kredi, 100 bin lira da geri ödemeli kredi veriyor."

Ve aslında bir Bursalı olarak çok önemsediğim bir hususa değindi:

"Biz Muşlu olduğumuz kadar da Bursalıyız. Bursa'ya da katma değer üretmek gibi bir derdimiz var. Muş İl-Der olarak etkinliklerimizi, projelerimizi sadece Muşlulara münhasır yapmıyoruz. Balıkesirlisi, Adıyamanlısı, Bursa Dağ yörelisi, İzmirlisi, Çanakkalelisi hepsi var. Sadece özel bir kriterimiz var, bizim gönüllümüz olması esası. Bizim etkinliklerimize katılmasına, bizimle diyalog içerisinde olmasına bakıyoruz... 

Destek yelpazemiz Bursa, Muş ve Türkiye ile sınırlı değil. Daha yeni Suriye'ye bir tır dolusu unu İHH aracılığıyla gönderdik. Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın nerede bir ihtiyaç sahibi varsa, dini, ideolojisi, fikri, zikri onları ilgilendirmek kaydıyla oraya uzanan bir anlayışımız var. Myanmar Arakan'a, Doğu Türkistan'a, Açe'ye, Filistin'e el uzattık. İmkânımız elvermediği zamanlarda da kamuoyu oluşturarak toplumsal hafızayı canlı tutmaya çalıştık..."

DEZAVANTAJLI AİLELER DESTEK VE BİLİNÇLENDİRME

1990-2000 arası Muş'tan Bursa'ya yoğun göç vardı; aralarındaki dezavantajlı bir kesimde sokakta çalıştırılan çocuklar sorunu da vardı. Şu anda öyle değil ama yine de konuyu Başkan Mehmet Veysi Tutkun'a sordum; bu alanda resmi kurumlarla iş birliği yaptıklarını, Emniyet Müdürlüğü, Diyanet, Milli Eğitim Müdürlüğü ve Muş İl-Der birlikte çalıştıklarını anlattı:

"Sokaklarda mendil satan, cam silen çocukları bir bir tespit ederek 45 gün boyunca Hasan Ali Yücel okul binasında eğiterek, ailelerini bire bir ziyaret edip görüşerek çalıştık.

Çocukları sokakta çalışmamaya, aileleri de sokaklarda çocuklarını çalıştırmamaya ikna ettik. O çocuklarımız arasında şu anda üniversitede okuyan çocuklarımız var. Onların eğitim hayatına da desteğimiz sürüyor.  

Bir önemli çalışmaya daha imza attık... Çocuk suçları, suça sürüklenen çocuklarla ilgili aileleri bir araya getirerek seminer ve eğitim toplantılarıyla aileleri bilinçlendirmeye çalıştık.

 Muşlu çocukların suç oranı oldukça düştü. Biz sahaya iniyoruz. Çocuklara, gençlere dokunuyoruz. İdeolojik olarak kandırılmış çocuk ve gençleri de topluma kazandırmaya çalışıyoruz.

 Önce bir okuyun diyoruz. Yaz döneminde yüzme, resim, değerler eğitimi veriyoruz. Önceki başkanımız yargı mensubuydu, bir hâkimdi. Çocuk suçlarında gönüllü olarak yer aldı."

Bu anlattıkları Muş İl-Der'in bana göre yaptığı en önemli faaliyetlerden biri. Zira sokakta çalıştırılan çocukları, madde bağımlılığı, taciz, suça sürüklenme gibi riskler bekliyordu. İlk basamakta durdurulması, çocukların okullaşması gerekiyordu. Ailelerine kamu yetkilileri ulaşamıyordu, ama yörenin sayılan insanları etkili oluyordu. O tarihte Muşlu bir hacı amcayı bulmuştuk. Birkaç ailedeki etkisine bizzat şahit olmuştum.
(Hatta mendil satan zeki bir kız çocuğuna burs bulmuştuk, babası yoktu, aile desteklenmişti, kızın okula gitmesi sağlanmıştı. O kız yıllar sonra beni buldu. Meslek lisesini bitirmiş ve sonradan açık öğretimden de iki yıllık MYO'yu okumuştu. Bir anaokulunda çalışıyordu. Bana aynen şunu demişti; "Okumasaydım, sokakta mendil satarken başıma neler gelecekti hiç bilmiyorum. En iyi ihtimalle çocuk yaşta evlendirilecektim. Okuduğum için, eğitimli biriyle bir öğretmenle evlendim. Çalışıyorum, hayatım değişti. 2 kızım var, onlar da üniversite okuyacak ve topluma faydalı meslek sahibi insanlar olacaklar...")

İşte tüm bunlara bire bir tanık olduğum için Muş İl-Der'in bu çalışmalarını çok önemsedim ve takdir ettim...

MUŞLU İŞ İNSANLARININ DESTEĞİ

Başkan Mehmet Veysi Tutkun tüm bunları yaparken derneklerin geleneksel ramazan yardımı, yoksullara destek gibi işleri de hayata geçirdiklerine her ramazanda 500 kişiye erzak yardımı yaptıklarına da değindi... 8 dernek bir araya gelerek Muş İl Dernekleri Federasyonu kurulmuş. Mehmet Veysi Tutkun aynı zamanda Federasyon'un da başkanı...

Peki, bu kadar çok etkinliği nasıl finanse ediyorlardı? Sordum; Başkan Tutkun şunları anlattı:

"Tamamen güvene dayanıyor. Mesela bursların yarısını yönetim kurulu karşılıyor. Komisyonlardaki her arkadaşımız bir öğrencilik burs verir. Bursa'da iş dünyasında önemli yerlere gelmiş olan Muşlu iş insanlarımız var. İnsanlar güvendiği yerden parasını esirgemiyor.

 Şeffaf bir yönetim anlayışımız var. Alınan tüm bağışların nereye gittiğini insanlar görüyor, biliyor. İş dünyası 'Siz çalışın, biz her türlü desteği veririz' diyor bize... Gerçekten de Muş İl-Der olarak yola bir iyilik hareketi olarak çıktık.

Gündeme ilişkin de şöyle bir söylemimiz var; Bursa'ya değer katanlar değer görsün. Biz katma değer katıyorsak değer görelim. Değer üretmeyenler değer görüyor! Muş İl-Der'in çalışmaları Bursa kamuoyunda yankı bulmalı ki, her yerde duyulsun, değer görsün,  örnek alınsın..."