Hava Durumu

"Mutlaka bina envanteri çıkartılmalı!"

Yazının Giriş Tarihi: 06.03.2021 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.03.2021 06:00

1-7 Mart Deprem Haftası nedeniyle açıklama yapan kuruluşlar arasında İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi de yer aldı.

İMO Bursa Şubesi Başkanı Mehmet Albayrak ile görüştüm; Türkiye'de ve Bursa'da mühendislik hizmeti almamış yapıların çokluğuna dikkat çekti:

"Bursa'daki yapı stokunun yüzde 60'ı zaten hiç mühendislik hizmeti almamış yapı. Kalanların önemli bir kısmının denetimsiz yapılan, projeye aykırılıkların olduğu düşünülen yapılardır."

İMO'nun geçmişte Bursa'da yürüttüğü çalışmaları anımsattım; "Maalesef tamamlanamadı. Kadük kaldı" dedi.

DEPREME DAYANIKSIZ YAPILAR SAPTANMALI

Ve mutlaka Bursa merkez ve ilçelerde bina envanterinin çıkartılmasının şart olduğuna vurgu yaptı:

"Her ne kadar masa başında ve kâğıt üzerinde birtakım risk gruplamalarının yapıldığı duyumlarını almış olsak da özellikle mühendislik hizmeti almamış yapıların depremselliği; bilimsel veriler ve yöntemler ışığında yerinde yapılacak incelemelerle anlaşılabilecektir. Ancak başta Bursa olmak üzere ülkemizde bu tür bir çalışma yapıldığına şahit olmadık! Deprem zararlarını en aza indirebilmenin tek yolu; mevcut yapıların bilimsel yöntemlerle envanterinin çıkartılması, depreme dayanıklı ya da dayanıksız olduğunun tespit edilmesidir..."

Başkan Albayrak kadercilik yaklaşımının terk edilmesi gerektiğini gündeme getirdi:

"Depremin bir doğa olayı olduğu kabul edilmeli, ancak denetimsizliğin neden olduğu olumsuzlukları kader gibi değerlendiren yaklaşımlar terk edilmeli.

 Bugüne kadar yapılan çalışmalar, deprem öncesi alınacak önlemlerin deprem riskini önemli ölçüde azalttığını ortaya koymuştur. Sorunu sorun olmaktan çıkaracak olan tek yol; deprem yaşanmadan önce alınacak önlemlerde saklıdır! Yani mevcut yapı stokunun envanterinin çıkartılmasıdır!.."

DEPREM MİLLİ GÜVENLİK SORUNUDUR!

Başkan Albayrak özellikle de Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın Marmara Denizi'nde üreteceği olası bir depremin başta İstanbul olmak üzere tüm bölgeyi etkileyeceğini anımsatarak şunları söyledi:

"Geçmiş depremlerin sonucunda yaşadıklarımız, can kayıpları, ekonomik kayıplar ve toplum olarak yaşadığımız travmalar nedeniyle olası depremlerin yaratacağı zararlar ülkemiz açısından milli güvenlik sorunu olarak ele alınmalıdır!

 Çünkü binalarımızın en az yarıdan fazlası mühendislik hizmeti almamış yapılar. Dolayısıyla çok büyük ölçüde deprem riski taşıyorlar. Bu yanıyla bakıldığında ülkemizdeki yapılarımızın bazılarının olası depremde yıkılması muhtemel. Dolayısıyla can ve mal kayıplarımızın olması söz konusu!.."

BİNA ENVANTERİ AFAD 2012-2023 PLANI'NDA VAR!

AFAD tarafından oluşturulan ve 2012-2023 dönemini içeren Ulusal Deprem Strateji ve Eylem Planı'nda (UDSEP) hedeflenen bütün çalışmaların eksiksiz tamamlanması gerektiğini söyleyen Başkan Albayrak, "Peki durum böyle mi?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Keşke buna 'Evet' diyebilseydik! Ulusal Deprem Strateji ve Eylem Planı EKSEN B 35. sayfada hedeflenen ve bizlerce en önemli maddesinde 'Başta okul ve hastaneler olmak üzere Türkiye'deki bina envanteri çıkarılacak ve mevcut yapılar hasar görebilirlikleri ve riskleri esas alınarak gruplandırılacaktır' deniyor.

Yani depremin zararlarını azaltmanın öncelikli koşulu eylem planında yer alıyor. Ancak sahada bu uygulamaları hayata geçirmekte son derece yetersiz ve isteksiz davranılıyor! Artık harekete geçme zamanı çoktan geçiyor!"

Özetle AFAD'ın 2012-2023 eylem planında tüm Türkiye'de bina envanterinin çıkartılmasının net bir şekilde yer almasına karşın aradan geçen 9 yılda henüz ne Bursa'da ne de Türkiye'de yapı stoklarının envanteri çıkmış durumda...

LAFLA PEYNİR GEMİSİ YÜRÜR MÜ?

Başkan Albayrak, 22 yıldır Marmara Depremi ve fay hatlarının konuşulduğunu ve tartışıldığını anımsattı.

"Bu konuşma ve tartışmalar depremin zararlarını ve kentler üzerindeki riski azalttı mı? Buna verilecek cevap önümüzdeki süreçteki eylemlerimizi belirleyecektir" diyerek yetkililere mesaj gönderdi.

Gazeteci olmaktan ziyade sıradan bir yurttaş olarak cevap vereyim; "Elbette önemli adımlar atıldı. Ama bu önemli adımların yeterli olduğunu söylemek mümkün değil."

Misal, benim mahallemde deprem toplanma yeri, Emirsultan Mezarlığı'na bitişik en fazla tek bir apartman ahalisinin sıkışarak sığışacağı otobüs durakları!

 İşin ironisi bir yana, mahallede 200 metre mesafede sığınabileceğimiz tek boş alan mezarlık. "Nasıl olsa öleceksiniz, buyurun yeriniz hazır" der gibi geliyor insana!

Ama yeri tespit edenler de haklı, zira oradan başka hiç boşluk yok...

Bulunduğumuz bina yıkılmazsa, çıkabilirsek, oraya gidene kadar da dar sokaklardaki bitişik nizam apartmanlarda kafamıza bir şeyler düşüp de ölmezsek tabii!

Zira binaların yüzde 80'i 1999 Marmara Depremi öncesinden kalma, ne kadar dayanıklı olduğu sadece mülk sahiplerinin söylencesinden ibaret!..

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.