Hava Durumu

 'Ne olur Gölge gitmesin!'

Yazının Giriş Tarihi: 14.04.2021 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.04.2021 06:00

Yer Nilüfer; 100. yılda bölgenin gözde sitelerinden biri... Sitede yaşayan çocuklar, bahçedeki kedilere bakıyorlar. En sevdikleri kedi ise Gölge... Gölge sitenin bahçesine yavruyken gelmiş. Orada büyümüş... Sitenin maskotu olmuş. Sitedeki çocuklar kedileri çok seviyor, ebeveynlerinin de desteği ile onlara bakıyor. Çocuklar bahçe kedilerinin sorumluluğunu üstlenmiş durumda. Harçlıkları ile kedilere mama alıyor, onlarla oynuyor, onları seviyor... Hepsinden önemlisi de çocuk yüreklerinde hayvan sevgisine de yer vermişler... Büyüklerin yapamadığını yapıyorlar ne yazık ki! Velhasıl çocuklar mutlu, kediler de!..

Derken, bu mutluluklarına "Gölge" düşüyor...

Ama hafta içerisinde site yönetim toplantısı yapılıyor. Birkaç kişi site bahçesinde kedi istemediğini beyan ediyor; çocukları tırmaladığından, korktuklarından, sevmediklerinden dolayı kedilerin bahçeden çıkartılmasını talep ediyorlar. Hatta toplantının ilk maddesi kediler oluyor...

Site yönetimi oylama yapıyor ve kedilerin bahçeden çıkartılması ya da tahliyesi yönünde karar alınıyor. Oysa site bahçesi her türlü kedi girişine açık. Kedileri tutup bahçeden atsalar bile tekrar bahçeye girebilecekler. Zararlı ot değil ki, köküne kibrit suyu dökesiniz!..

ÇOCUKLARDAN AFİŞLİ PROTESTO!

Sitede yaşayan çocuklar başta Gölge olmak üzere kedilerin site bahçesinde istenmediğini öğrenince, önce çok üzülüyorlar. Sonra da kimsenin yönlendirmesi olmadan harekete geçiyorlar. Site bahçesinde toplanıyorlar; kedilerin gitmemesi için ne yapalım diye kafa yoruyorlar. Sonra akıllarına bir fikir geliyor; hemen evlere gidip boya kalemi ve kâğıt alıyorlar. Bahçedeki masa etrafında toplanıp duygu ve düşüncelerini resme, yazıya döküyor ve Gölge'nin gitmemesini talep eden afişler hazırlıyorlar. Daha sonra da bu afişleri sitenin her yerine asıyorlar.

Sitenin kapıları, duvarları çocuk resimleriyle şenleniyor. Üstelik de afiş yapan çocuklar arasında anne ya da babaları "kediler gitsin" önerisi lehinde oy kullananlar da var!

Şimdilik kediler güvende. Kedi evleri kaldırılmış, sitenin arka tarafına konulacak. Hâlâ bahçede dolaşıyorlar. Henüz kedilerin bahçeden atılmasına yönelik fiziki bir girişim yok. Yani öyle gözüküyor ki; çocuklar o tertemiz yürekleri, içtenlikleri ve sevginin gücüyle yetişkinleri alt etti...

Keşke dünyanın kirini pasını bu şekilde çocuk yüreğindeki sevgi ile söküp atabilsek! 7 yaşındaki A. Keskin ve arkadaşlarını tüm kalbimle kutluyorum. Sizi çok sevdim çocuklar. Yüreğinizdeki iyilik ve sevgi hiç tükenmesin.

HAYVAN SEVGİSİZLİĞİNİ DÜŞMANLIĞA DÖNDÜRENLER!..

Hayvan Hakları Yasası kaç yıldır gündemde. Son olarak 2020'nin son aylarında 2021 baharında çıkacağı söylenmişti. Hâlâ ses seda yok!

Ne yazık ki bir yandan hayvanlara yönelik her türlü şiddet sürerken, kimilerinin de apartman ya da site bahçelerinde hayvanların gezinmesine, karınlarının doyurulmasına bile tahammülü yok.

Doğaya, hayvana, velhasıl canlıya saygısı olan insanlar korksalar bile hayvanların bu dünyadaki yaşam hakkını da saygıyla karşılaşıyor.

Tanıdıklarım arasında elleyemediği, korktuğu halde onlara kuru mama alıp başkaları aracılığıyla besleme yapanlar da var...

Biri torunundan utanıp sokak hayvanlarını beslemeye başladı. Torunu tam bir hayvan sever! Anneannesine çok söylendi!.. Torun evlattan ötedir denir ya, anneanne de torunuyla arasına mesafe koymamak adına da olsa sokak hayvanlarının varlığını kabul etti ve onları beslemeye başladı...

Kedi fobisi olan bir başka arkadaşım ise tam bir çevre ve doğa dostu. Bilinçli bir insan, kendi fobisinin doğayla örtüşmediğini düşünüyor ama yıllardır başa da çıkamıyor. Fobisini kedi, köpeklere torba torba mama alıp hayvan severlere teslim ederek aşıyor; hatta arabasında kuru mamanın yanı sıra kuş yemi olarak buğday bile bulunuyor. Hatta kimi zaman onlarla beraber besleme yapmaya bile çıkıyor. Ama arabadan inmiyor. Uzaktan izliyor...

Kendi apartmanımda kediden çok korkan bir komşum; özellikle de sıcak günlerde su ve kuru mama koyuyor kapının önüne. Hatta sokakta kedi varsa korkup benden yardım istiyor.
Kimileri de doğal olmayan bu hayvan fobisini düşmanlığa çeviriyor... Hangi nedenle olursa olsun, gereksiz öfke ve yersiz nefretlerini, onlarsız bir dünya istemeye kadar tırmandırıyor.
Hayvan canileri başta kedi, köpek ve kuşlar olmak üzere her türlü hayvana işkence yapıyor ya da zehirliyor; katlediyor.

Biz doz altındakiler ise yaşam alanlarını kısıtlamaya çalışıyor. Misal bahçe kedilerine yemek veriyorum. Bahçe kedilerinin benim bahçemden başka bulunduğum apartmanda gidebilecekleri bir yer yok. Bir de üst sağdaki komşunun balkonuna tırmanıyorlar o kadar. Salgın öncesindeki yaz mevsiminde kadın yazlığa gitmiş, dönüşte de balkonu kuş pislikleriyle dolmuş. Bahçenin bir kısmında ağaçlar var, yazın kuşlar geliyor ve sürekli pisliyor. Kuşların altına bez bağlayacak halimiz yok ya! Yazın günde iki kez bahçe yıkadığım oluyor. Kadın tutturmuş "Kediler pisledi" diye. Toprak alan varken kedi niye gidip betona pislesin ki! Kadın cadalozun teki, uysam karakolluk olacağım. O yıl, bütün yaz, saati kurdum, gecenin üçünde, dördünde bahçede kedi besledim, hırsız gibi gizlice! Neyse, taşındı da kurtuldum kadından!..

Şu anda sahipli olan hayvanlar mal statüsünde. Sokak hayvanları ise mal bile değil! Her türlü eziyetin cezası Kabahatler Kanunu'na göre kesiliyor. Tek çözüm bir an önce Hayvan Hakları Yasası'nın çıkartılması...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.