Hava Durumu

Niş Kafe'ye Bursalılardan büyük destek

Yazının Giriş Tarihi: 12.03.2020 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.03.2020 06:00

8 Mart Pazar Günü "Niş Kafe kapanırsa alayımıza yazıklar olsun!" başlıklı köşe yazım YeniDönem gazetesinde "Haydi Bursa Niş Kafe'ye destek zamanı" manşetiyle yer aldı...

Yazıyı şu cümlelerle sonlandırmıştım:

"Koskoca Bursa bir Niş Kafe'yi mi ayakta tutamayacak? Eğer kapanırsa, hepimize alayımıza yazıklar olsun... Ama umutluyum. Son yıllarda gitgide artan bir iyilik hareketi var şehrimizde. Bir şekilde Niş Kafe'ye de bulaşacağını düşünüyorum..."

Aynen öyle oldu. Şehrimizdeki iyi insanlar, iyilik hareketi Niş Kafe'yi sardı sarmaladı.

Dolayısıyla da alayımıza yazıklanmadım; Bursalılarla ve son yıllarda katlanarak artan iyilik hareketiyle, şehrimin iyi insanlarıyla, dayanışma ruhuyla gurur duydum.

Bursalılar gerçekten de Niş Kafe'ye sahip çıktılar.
Sadece Nilüfer'den değil, şehrin dört bir yanından, Yıldırım'dan, Osmangazi'den, Kestel'den, Gürsu'dan, Mudanya'dan akın akın geldiler...

Muhtarlar, kadına yönelik olanlar da dâhil çeşitli sivil toplum kuruluşları, hemşehri dernekleri, siyasiler, motosikletçi gruplarından otomobil gruplarına, sporculara dek toplumun çok farklı kesimlerinden Niş Kafe'ye destek yağdı.

Pazar gününden bu yana Niş Kafe İşletmecisi Asiye Aral ve down sendromlu Şef Yavuz Beyazıt Nilüfer Özel Eğitim ve Meslek Okulu öğrenci ve gönüllü velilerden destek alarak hizmeti kesintisiz sürdürebiliyor.

Asiye Asal ile görüştüm; "Yazıdan sonra ilgi patlaması yaşıyoruz" diyerek gece 12'lere kadar çalıştıklarını anlattı; defalarca teşekkür etti. 

Aslında bizim onlara defalarca teşekkür etmemiz gerekiyor. Asiye Asal bir oğlunu nörodejeneratif hastalığından (beyincik erimesi) kaybetmiş bir anne. Kendisini eskiden beri tanıyorum. Daha önce de Niş Kafe ile ilgili bir yazı yazmıştım.

 Kızı İremnur Asal da aynı hastalıkla savaşıyor. Bir engelli annesi olarak kendisini engelli bireylerin ayakta durabilmesine adamış; evlat acısını bu şekilde, pozitife döndürerek sağan muhteşem bir anne; tüm engelli bireylerin anaları gibi. 

Niş Kafe sadece down sendromlu ve diğer engelli bireylerin meslek sahibi olabilmesine umut olmakla kalmıyor aynı zamanda anneleri de bir araya getirerek bir nevi terapi işlevi görüyor. Orada anneler ve çocukları üreterek dayanışıyor. Toplumda yalnız olmadıklarını görüyorlar.


Öte yandan pazar günü yazı yayımlandıktan sonra onlarca mesaj ve telefon aldım. Çoğunluğu kadına yönelik faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları, meslek ya da dostluk grupları, arayarak buluşma ve toplantılarını Niş Kafe'de yapacaklarını söyledi... Sade vatandaş olan kadınlar da aylık gün ya da akraba toplantılarını Niş Kafe'de yapacaklarını bildirdiler. Yüzlerce kişi yazıyı sayfalarında paylaştı. (Sosyal medya platformlarından "Eski Bursalılar Burada" sayfasına da teşekkürler. Bu arada çok sayıda kişi de sosyal medya sayfasından Niş Kafe'ye destek çağrısı yaptı.)

Ve en önemlisi verilen sözler lafta kalmadı. Bursalılar Niş Kafe'ye destek olmak adına harekete geçtiler.

Sonuç olarak Niş Kafe işletmecileri, çalışanları ve gönüllü anneler 4 gündür nefes almadan çalışıyor. Vatandaş desteğinin ayni yardımlara dönüşmesi de çok önemli.

 Vatandaşlar Niş Kafe'ye yağ, un, şeker, makarna, kuru bakliyat, kahvaltılık malzemesi gibi yemek hazırlanmasında kullanılan gıda malzemesi desteği de vermeye başlamışlar. Bu da Niş Kafe'nin sürdürülebilir hizmetleri açısından çok  önemli bir  adım...
Ancak Niş Kafe'nin ayakta kalabilmesi için bunun birkaç günlük ilgiden ibaret olmaması lazım. Bu işletmenin ayakta durabilmesi için süreklilik gerekiyor. Yani "Tamam bir kere gittik, oldu, bitti" demekle olmaz.
Niş Kafe'nin ayakta kalabilmesi için Bursalıların sık sık yolunu Niş Kafe'ye düşürmeye devam etmeleri gerekiyor.


 

YÜKSEK İHTİSAS'TA ANLAMLI ÇANAKKALE KUTLAMASI

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Yüksek İhtisas Araştırma ve Eğitim Hastanesi oldukça anlamlı bir 18 Mart Çanakkale Şehitleri Anma Programı hazırladı.

Etkinlik saat 08.50'de ana bina önünde saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayacak. 11.30'da Kadın Doğum ek binası konferans salonundaki toplantıyla devam edecek. Çocuk acilde görev yapan hekimler ise askeri kıyafet giyerek gelen çocukları muayene edecek.

Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullar ile sivil toplum kuruluşlarının 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin yıl dönümündeki kutlamalarına alışığız. Ama ilk kez bir hastanenin 18 Mart etkinliğine imza attığına denk geliyorum.

18 Mart Çanakkale Zaferi; Kurtuluş Savaşı'nın dolayısıyla da Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun mayasıdır. Mustafa Kemal Atatürk'süz bir Çanakkale Zaferi düşünülemez! Ne yazık ki son yıllarda Mustafa Kemal'siz bir Çanakkale Zaferi hikâyesi oluşturulmaya çalışılıyor!.. Oysa Çanakkale Savaşı'nı zafere dönüştüren askeri deha, komutan; tüm dünyanın askeri stratejistlerinin, düşman komuta kademesinin de kabul ettiği üzere Mustafa Kemal Atatürk'tür. Anadolu'da adı Çanakkale Zaferi ile duyulmuş, ülke çapında büyük bir komutan olduğu bilinir olmuştur. Mustafa Kemal'siz Çanakkale anlatısı hurafedir; nokta!..

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.