Hava Durumu

Öğretmenler borç sarmalında!

Yazının Giriş Tarihi: 24.11.2020 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.11.2020 06:00

Eğitim-İş Sendikası tarafından yapılan anket sonuçları; öğretmenlerin başta ekonomik sıkıntılar olmak üzere sorunlarının arttığını gösterdi.
Çeşitli sendikalara üye ya da üye olmayan 5 bin 514 öğretmen ile gerçekleştirilen anket sonuçlarını paylaşan Eğitim-İş Bursa Şubesi Başkanı Yeliz Toy yaptığı açıklamada, "Anket sonuçları bu yıl her zamankinden daha acı sonuçlar verdi" dedi.

Anket sonuçlarına göre; öğretmenlerin yüzde 83'ü, maaşının düşük olması nedeniyle toplumdaki saygınlığının azaldığını düşünüyor. Diğer sebeplerle birlikte öğretmenliğin saygın bir meslek olmadığını düşünenlerin oranı ise yüzde 93!

Ebeveyn olan öğretmenlerin yüzde 63'ü çocuklarının gıda ihtiyaçlarını, yüzde 73'ü çocuklarının kılık kıyafetlerini, yüzde 47'si ise eğitim ihtiyaçlarını karşılayamadığını düşünüyor. Yüzde 86'sı çocuklarının öğretmen olmasını istemiyor!

Öğretmenlerin yüzde 43'ü daha çok para kazanacağı bir iş bulması halinde mesleği bırakmayı düşünüyor; yüzde 96'sı son bir yılda yaşanan fiyat artışlarının bütçesini daha fazla etkilediğini ve yüzde 61'i gelirlerinin yetersizliği nedeniyle psikolojik sorunlar yaşadığını söylüyor...

ÖĞRETMENLER BORÇLU

Başkan Yeliz Toy diyor ki:

"Araştırmada öğretmenlerin ekonomik sorunları açık ara öne çıktı. Öğretmenlerin yüzde 44'ü ev kredisi, yüzde 30'u araç kredisi, yüzde 25'i ise çocuklarının eğitimi için çektikleri kredileri ödüyor. Borç batağındaki öğretmenlerin yüzde 26'sı ek iş yapıyor; yüzde 29'u esnafa; yüzde 35'i ise şahıslara olan nakit borcunu ödemeye çalışıyor. Öğretmenlerin yüzde 37'si kredi kartlarının sadece asgari ödemesini yapabiliyor. Araştırmaya katılan öğretmenlerimizin yüzde3'ünün maaşında icra var, yüzde 8'inin maaşına en az bir kez icra gelmiş durumda.

Öğretmenlerin yüzde 46'sı annesi, babası ya da arkadaşlarından yardım alarak ancak geçinebiliyor. Her ay borç alan öğretmenlerin oranı yüzde 22..."

TİYATRO, SİNEMA, TATİL YOK!
Peki, öğretmenler kendilerini kültürel olarak besleyecek olan etkinliklere para ve zaman ayırabiliyorlar mı?

Araştırma sonuçlarına göre; öğretmenlerin yüzde 84'ü son bir yılda hiç tiyatroya; yüzde 73'ü ise sinemaya gitmemiş. Yüzde 92'si her gün bir gazete, yüzde 62'si her ay bir kitap alamıyor. Yüzde 89'u otellerde tatil yapamıyor. Tatili evinde ya da köyünde geçirenlerin oranı yüzde 86.

Araştırma, öğretmenlerin sisteme ve geleceğe güvensizliklerini de ortaya koyuyor.

Zira; anket sonuçlarına göre yüzde 46'sı görevden alınma korkusu yaşıyor. Yüzde 83'ü yönetici olmak için torpil gerektiğine inanıyor. Öğretmenlerin yüzde 48'i siyasi baskı yapıldığını söylüyor; bu soruya 'Kararsızım' diyenler yüzde 22!

Gelecekten ümitli olmayanların oranı yüzde 59; 'Kararsızım' diyenlerin oranı ise yüzde 26. 'Ümitliyim' diyenlerin oranı sadece yüzde 15!..

DEVLET OKULLARINDA EĞİTİM DÜŞÜYOR: YÜZDE 83!

Ve ne yazık ki öğretmenlerin yüzde 83'ü devlet okullarında eğitimin niteliğinin giderek düştüğünü düşünürken, çocuğunu özel okula yollayabilen öğretmen oranı yüzde 15.

Araştırmaya katılan öğretmenlerin yüzde 39'u Milli Eğitim Bakanı'nın eğitimin sorunlarını çözemeyeceğini, yüzde 16'sı kararsız olduğunu, yüzden 45'i ise çözebileceğini düşünürken, yüzde 80'i ise kovid salgınında Milli Eğitim Bakanlığı'nı başarılı bulmuyor.

Ne yazık ki anket sonuçlarına göre, öğretmenlerin yüzde 80'i uzaktan eğitimin başarılı olmadığını ifade ediyor!

Anket sonuçlarının, öğretmenlerin nasıl bir çaresizliğe düştüklerini gösterdiğini söyleyen Eğitim-İş Şube Başkanı Yeliz Toy bu yılki araştırmada en çarpıcı verilerin geçim sıkıntısı olduğuna dikkat çekerek "Dünyada 'Başöğretmen' sıfatını taşıyan tek lider Atatürk iken, 2020'de O'nun izindeki eğitim neferlerine reva görülen bu karanlık tablo kabul edilemez" diyor!..

EĞİTİM BİR-SEN: ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU

Türkiye'de 1 milyon 200 bin öğretmenin kayıtlı olduğu Eğitim Bir-Sen Bursa 1 No'lu Şube Başkanı Ramazan Acar, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle yaptığı açıklamada şunları söyledi:

 "Öğretmenin yetiştirilmesinden emekliliğine kadar öğretmenlik mesleğini bütün olarak ele alan bir 'Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun olmaması; hukuki açıdan boşluk, mesleki açıdan ise yoksunluktur. Kanun, hedefler ve gerçekler bağlamında uluslararası standartlara uygun bir kariyer mesleği niteliğini taşımalı; öğretmenin etkinliğini artıracak, itibarını yükseltecek hükümler içermelidir. Bizler Türkiye'nin bütün illerinden hep birlikte o iradeyi harekete geçirmek için sesleniyoruz: Meslek kanunumuzu istiyoruz, daha fazla beklemek istemiyoruz. Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun çıkarılması hedefine, 11. Kalkınma Planı'nda da Millî Eğitim Bakanlığı'nın 2023 Eğitim Vizyonu'nda da yer verilmesi hem talebimizi doğruluyor hem de tepkimizi haklı kılıyor."

OECD'nin yayınladığı 'Dünya Standartlarında 21. Yüzyıl Okul Sistemi Nasıl İnşa Edilmeli?' başlıklı rapora atıfta bulunan Ramazan Acar, bir ülkede eğitimin önceliğinin öğretmenlik mesleğinin toplumsal statüsü, ödenen ücretler, ebeveynlerin çocuklarının öğretmen olmasını isteyip istemedikleri gibi soruların yanıtlarıyla anlaşılacağına dikkat çekti:

"Bu soruların her birini, politika belirleyici, politika tasarlayıcı ve uygulayıcı konumda olanların cevaplaması gerekiyor. Kesin olan bir şey var ki, PISA'da yüksek performans gösteren eğitim sistemlerinin çoğunda, öğretmenlere daha yüksek maaş verilmesi, eğitim geçmişinin daha fazla önemsenmesi, öğretmen niteliğinin artırılması ve öğretimin iyileştirilmesi odaklı eğitim harcamalarının payının daha fazla olması eğilimi bulunmaktadır."
Öğretmenlik Meslek Kanunu için tespit ve tekliflerinin hazır olduğunu söyleyen Ramazan Acar, resmî eğitim kurumlarındaki bütün öğretmenlerin kadrolu istihdamını emredici şekilde düzenlemeyen bir kanunun, öğretmene itibarını korumada yetersiz olacağını anımsattı!..  

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.