Hava Durumu

Özel okul öğretmenleri seslerini yükseltti

Yazının Giriş Tarihi: 03.08.2019 06:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.08.2019 06:02

Bursa'da özel okul yatırımlarında büyük bir artış yaşanıyor... Özel okul yatırımının en fazla olduğu yer ise Nilüfer... Onu Osmangazi, İnegöl ve Yıldırım izliyor... Dağ yöresi hariç neredeyse tüm ilçelerde özel okul var.

Neoliberal politikalarla hızla piyasalaşan kamusal hizmetlerden eğitim de payını aldı. Ve sistem hızlı bir şekilde paralı eğitime dönüştü. Ancak iktidar değişikliğinde değişen MEB politikaları 17 yıldır Milli Eğitim Bakanı değiştiğinde değişir oldu. Sistem öğrencileri özel okullara yönlendirir hale geldi...

Bursa'da özel okul sayısı artışındaki diğer etkenlerden biri devlet teşviki. Artı kapatıldıktan sonra dershanelerin temel liseye dönüşmesi de önemli rol oynadı. Temel liselerin süresi doldu. Bir kısmı fiziki şartları uygun hizmet binalarını yaparak özel okul yolculuğuna devam ederken bir kısmı da kapandı...
Bundan otuz yıl önce Bursa'da üç özel okul vardı; İnal Ertekin, İhsan Çizakça ve Namık Sözeri... Artık yoklar; sadece mezunlarının anılarında yaşıyor...
Şu anda, Bursa'da anaokulu, ilk ve ortaokul ile Anadolu ve Fen Lisesi, meslek lisesi gibi 400'e yakın özel eğitim kurumunda 5 binin üzerinde öğretmen çalıştığı tahmin ediliyor.

 Ancak özel okul sayısındaki bu nicel artış beraberinde nitel yani kalite artışını da getiremiyor. Pek çok sıkıntı yaşanıyor. Elbette yıllardır Bursa'da faaliyet gösteren markalaşmış, kurumsallaşmış özel okullar ile zincir özel eğitim kurumlarının Bursa şubelerini bu süreçten hariç tutuyoruz. Onlar kendilerini ispatlamış, lise ve üniversite giriş sınavlarında başarılarıyla anılan okullar...

2018 ve 2019 yıllarında azımsanmayacak sayıda özel okul kapandı, satış ya da hizmet binalarını kiralama yöntemiyle el değiştirdi. Kapanan okullarda öğretmenlerin maaşlarını alamadığını duyuyorduk...

 Bazı özel okullarda yaşanan sorunlar artık mızrağın çuvala sığmaması misali kamuoyuna yansımaya başladı...

Zaten özel okullarda öğretmenlik yapmak zor! Ücretler düşük, çalışma saatleri fazla. İş güvencesi yok! Başarıya odaklı, velinin, öğrencinin, okul yönetiminin memnun edilmesini gerektiren bir sistem... En basiti, sınıf disiplinine uymayan öğrencilerle baş etmekle yükümlüler. Kurumsal özel okullar diğer çocukları korumak adına sorunlu öğrencileri bünyelerinde tutmuyor ama çoğunda ekonomik getirisi nedeniyle öğretmen öğrenciye mahkûm ediliyor.  

BURSA ÖZEL OKUL ÖĞRETMENLERİ DAYANIŞMA PLATFORMU

Özlük hakları, aksayan, ödenmeyen ücretler gibi konularda sorun yaşayan özel okul öğretmenleri sosyal medyada bir araya gelerek Bursa Özel Okul Öğretmenleri Dayanışma Platformu kurdu... Dönem sözcülüğünü de Şeref Öztürk üstlendi... 

Bursa Özel Okul Öğretmenleri Dayanışma Platformu'nun düzenlediği basın açıklamasına Eğitim-İş Sendikası Bursa Şubesi Başkanı Özkan Rona ile Eğitim-Sen'den Atakan Erdağı, Şeref Öztürk ile mağdur öğretmenler de katıldı...

Özel okul öğretmenlerinin sorunlarına değinen dönem sözcüsü Şeref Öztürk, "Bizler Osmangazi ve Nilüfer ilçelerinde özel okullarda çalışan öğretmenleriz. Çalıştığımız okullarda aylardır ücret alamıyoruz" dedi...

Bazı özel okullarda öğretmenlerin yedi aylık ücretlerini alamadıklarını iddia eden Şeref Öztürk, ücretlerin gecikmeli ya da kısmi olarak ödendiğini anlattı.

Okul kurucularından ücretlerini talep ettiklerinde ise mobbing yaşadıklarını ve görüşme sonrasında maddi kaybın yanı sıra manevi kayıp da yaşadıklarını ve bu yüzden bir araya geldiklerini anlattı:

 "Konuyla ilgili memur sendikalarına da başvurduk. Destek veren Eğitim-Sen Bursa Şubesi'ne ve Eğitim-İş Bursa Şubesi'ne teşekkür ediyoruz. Çalışan ve ayrılan çok sayıda öğretmen aynı mağduriyeti yaşamaktadır. Her gün yeni mağduriyetler duyuyoruz. Mağduriyetleri azaltma, dayanışma için "Bursa Özel Okul Öğretmenleri Dayanışma Platformu" kurduk. Sosyal medyada örgütleniyoruz..."

Şeref Öztürk sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çoğu atanamayan genç öğretmenler, işsizlik korkusuyla sesini çıkaramıyor. Sesini çıkaranlar da eğitim öğretim yılı içinde işini bıraktı. Çünkü süreç psikolojik baskıya dönüştü. Ancak yaşanan hukuksuzluk ve mağduriyeti kamuoyunun bilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Özel okul öğretmenleri olarak memur sendikalarını ziyaret ederek sesimizi duyuracağımızı, ücretlerimiz ödenmediği takdirde sorun yaşanılan okulların önünde geniş çaplı basın açıklaması yapmaya devam edeceğimizin bilinmesini isteriz.

 Yaşanılan bu olumsuz durumla ilgili başta yazılı ve görsel basın, sosyal medya, ayrıca tüm iletişim ağları ısrarla kullanılacağı gibi, bu konuda mağduriyet yaşayan tüm öğretmenlerin bir araya gelmesi sağlanacak. Maddi manevi kayıplarımızı ve yasal haklarımızı alıncaya kadar mücadelemiz devam edecektir..."

Şeref Öztürk sosyal medya üzerinden bir araya gelen Bursa Özel Okul Öğretmenleri Dayanışma Platformu olarak her 15 günde bir Eğitim-Sen Bursa Şubesi ile Eğitim-İş Bursa Şubesi'nde toplanacaklarını, Eğitim Bir-Sen ile Eğitim Türk-Sen ile de görüşeceklerini söyledi...

Ve neden bir araya geldiklerini anlattı:

 "Özel okul öğretmenleri olarak örgütlenmek durumundayız. Statümüz net değil. Bir taraftan İş Kanunu'na göre çalışırken, bir taraftan da Milli Eğitim'de görünüyor oluşumuz bu çelişkiyi ispatlamaktadır.

Milli Eğitim Bakanlığı, özel okul öğretmenlerine 657 sayılı Yasa'ya tabiymiş gibi disiplin cezası verirken, mağduriyetlere seyirci kalmaktadır.

Özel eğitim ve öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerin devlet okullarında çalışan öğretmenlerden maaşları az olamaz ibaresini kaldırarak özel eğitim ve öğretim kurumu öğretmenlerini piyasa şartlarına terk etmiştir.

Mağduriyet büyümüştür. Buluşmamız örgütlenmemizin önünü açacak; öğretmen, öğrenci, veli mağduriyetini azaltacaktır."

Öztürk platform adına taleplerini de gündeme getirdi:
"Milli Eğitim Bakanlığı da özel okul açan her işverenden teminat almalı, çoğu asgari ücretle çalışan öğretmenlerin ücretlerine ve statülerine bir standart getirmelidir ki öğretmen, öğrenci, veli mağduriyeti yaşanmasın.

Okullarda 'Değerler Eğitimi' dersi verilir. Etik değerlerin yeni kuşaklara aktarılması, özümsenmesi, davranışları yöneten kurallara dönüşmesi ve de insanın toplumsallaşması okulla olur.

Etik değerlere uymayan okulların varlığı denetimsizlikten, öğretmenin örgütsüzlüğünden gelir. MEB işe sadece ekonomik değil; etik, toplumsal, bilimsel ve kamusal bakmalıdır.

Ücretlerimizin ödenmeme ısrarı ve bahaneleri sürerse, bizler ısrarlı bir şekilde adı geçen okulların önünde basın açıklaması yapmakta kararlıyız. Emeğimizi gasp ettirmeyeceğiz..."

r.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.