Panoramik Müze: 50 kez gitsem de bıkmam!

Dün Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi'ndeydik. Benim üçüncü ziyaretimdi. Her gidişimde beni adeta büyüleyen bir yer. Bundan önceki ziyaretimi torunum Asya ile gerçekleştirmiştim. Dün de gazetemizin Genel Müdürü İbrahim Öge, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Turgay Akbulut ve köşe yazarlarından Vedat Aslan ile birlikte rehber Emir Kırmız ve Müze Müdürü Orhan Mollasalih eşliğinde gezdik.

 Koronavirüs salgınında kapalı olan müze bir süredir ziyaretçi kabul ediyor. Pazartesi günü hariç haftanın her günü açık. Ayrıca çarşamba günleri de ücretsiz. Dün de epeyce ziyaretçisi vardı.

Panoramik Müze, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar'ın şehre kazandırdığı eser niteliğindeki yerlerden biridir.

Belediye başkanları süreleri bittiğinde ya da bir daha seçilmediklerinde geride bıraktıkları eserlerle anılırlar. Parklarla, meydanlarla, kültür sanat merkezleriyle, kütüphanelerle...

Mustafa Dündar da hem Panoramik Müze ile hem de tamamlandığında Osmangazi Meydanı ve Arkeopark ile anılacaktır. Yani şehre kazandırdığı eser nitelikli işlerle...

Temeli 15 Eylül 2015'te atılan müze, Kasım 2018 yılında hizmete girdi. 8 bin 388 metrekarelik kullanım alanı olan müzede Osmanlının kuruluşundan itibaren Bursa'yı ilgilendiren tarihsel sürecin ve halen türbeleri Bursa'da olan padişahların resmedildiği sergi salonu, toplantı salonları, etkinlik alanı, kafeterya ve hediyelik eşya bölümleri bulunuyor.

TERASINDA ZEYTİN DE VAR, LAVANTA DA

 Binanın özelliklerinden biri de ekolojik mimarlık anlayışının gereğinin yerine getirilmesi. Enerji verimliliği ilkesine uygun şekilde yapılmış ve yeşil bina statüsünde. Ayrıca dünyanın en büyük tam panoramik müzesi olma özelliğini taşıyor.

Müze iki binadan oluşuyor. Binanın biri kubbenin bulunduğu yer; diğeri ise üstünde 60 santim toprak olan bina...

Müzenin yapım çalışmaları sürerken gezdiğimizde o binanın çatısına çıkmış ve toprak alanı da görmüştük.

Şimdi çıkmadık ama Orhan Mollasalih'in verdiği bilgilere göre; terastaki toprak alana kökü derine gitmeyerek yayılan ve Bursa'ya özgü olan zeytinden çınara, erguvana dek çeşitli ağaç türleri dikilmiş. Aralarındaki alana ise lavanta çiçekleri ekilmiş.

 Müzenin en etkileyici yanı kuşkusuz ana temanın canlandırıldığı salon. 360 derecelik bir dairesel döngüde... 

2020'DEN 1326'YA ZAMANDA YOLCULUK

Tek kelimeyle muhteşem bir sanat eseri. İnsanı 2020 yılından alıyor ve 1326 yılının Bursa'sına götürüyor.

Bir eski Bursalı olarak her seferinde çok etkileniyorum. 50 kere de gitsem bıkmam ve her defasında farklı bir şeyi görürüm. Öyle bir yer...

 Mesela daha önce yeryüzüne bakmaktan gökyüzüne bakmamışım doğru dürüst, leylekleri yeni fark ettim.

Bursa'nın fethinin yanı sıra Oğuz boyundan Kayı Oba'sının kadınlarının, çocuklarının, erkeklerinin, yaşlılarının, zanaatkârlarının yaşam biçimi de betimlenmiş... 

Bir tarafta kadınlar kilim dokumak için yün eğiriyor, öbür tarafta çobanlar koyunlarını otlatıyor; askerler, otağlar Bursa surlarını sarmış...

 Karşıda şimdiki Kükürtlü'nün bulunduğu mevkideki artık olmayan Gazi Aktimur hisarı, öbür tarafta da bugün kalıntıları olan Balabanbey hisarı...

Bursa tekfurunun Orhan Gazi'ye sunduğu hazine dolu sandık. Bir yandan şehri terk eden asiller... Şehirde kalmayı tercih eden halk...

Bursa savaşla alınmış bir kent değil. 23 yıllık kuşatma sonrasında teslim olan bir şehir... Bu yüzden Panoramik müzede resmedilen görüntülerde savaş, çatışma, kan yok...

Müzeyi farklı kılan özelliklerden biri de baş danışmanının rahmetli Prof. Dr. Halil İnalcık olması. Bu yüzden de resimlemelerde bile tarihsel doğrulara sadık kalınmış.

Yılda 350 bin ziyaretçinin hedeflendiği müzede bu hedef açılışından sonraki ilk birkaç ay içinde aşıldı.  Ocak 2020 tarihinde açılalı henüz 14 ay olmasına karşın ziyaretçi sayısı 700 bini geçmişti.

Artı Müze Bursa'nın dünyaya açılan vitrini oldu. Tüm tur şirketlerinin destinasyon programına girdi. 108 farklı ülkeden ziyaretçisi olan müzede 200'e yakın da etkinlik gerçekleşti.

Dün önce resimlerden oluşan sergiyi gezdik, sonra kubbeli ana tematik salonu... Ardından da kafeteryaya ve hediyelik eşyaların olduğu bölüme geçtik.

Yurt dışında herhangi bir şehre gittiğimizde hemen küçük magnet gibi hediyelik eşya satan yerleri arar buluruz. Bursa'da birkaç yıl öncesine dek küçük hediyelik eşya bulmak mümkün değildi. Çok dandik, alçıdan yapılmış, şekilsiz şeyler satılıyordu.

 Şimdi Kapalıçarşı gibi yerlerde az da olsa biraz düzgün magnet gibi hediyelik eşya var. Ama Panoramik Müze'dekiler gerçekten hem çok düzgün, hem de çeşidi çok.

 Müzedeki son durağımız ise 1326'da Orhan Bey'in para bastırmasını anımsatan otantik darphane oldu. İsteyen herkes cüzi bir ücret karşılığında darphanede anı para basabiliyor. Müze Müdürü Orhan  Mollasalih şu bilgileri paylaştı:

"Hatıra paramızın iki yüzü var. Bir yüzünde müzemizin logosu, bir tarafından da yazı olarak Orhan Gazi'nin o dönem kendi adına bastırdığı için 'Orhan halledallahü mülkehu' yani 'Allah, Orhan'ın mülkünü daim eylesin' yazıyor. Tercihe göre belediyemizin de logosu kullanılabiliyor" dedi.

Biz de Panoramik Müze'de eski sistemle para bastık. Dürüst olayım, ben elime vuracağım korkusuyla çekiçten ziyade demir tokmağa benzeyen şeyi hızlı indiremedim, benim anı param biraz yamuk oldu...

Eğer bugüne dek gitmediyseniz mutlaka yolunuzu düşürün... Çocuğunuzu ya da torununuzu alıp gidin...