Hava Durumu

Serbest bırakılmadı!

Yazının Giriş Tarihi: 30.07.2019 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.07.2019 06:00

Pazar günü sabah saatlerinden itibaren sosyal medyada Bursa'da bir AVM'deki cinsel taciz iddiası paylaşımı hızla yaygınlaştı... Paylaşımda mağdurun Savcılığa şikâyet dilekçesi de yer alıyordu...

Ardından da konu ajans haberlerine ve basına yansıdı. Olay yerinde AVM güvenlik görevlileri tarafından yakalanan zanlı gözaltına alındı... Ve birkaç saat ya da bir gün sonra serbest kalmadı! Son dönemde kadınlara cinsel tacizde bulunanların ya da şiddet uygulayanların gözaltına alınıp serbest bırakılmasına pek bir alıştırıldık ya... Bir miktar şaşırdık!..

 Bir soyunma kabininde elbise deneyen genç kızın cep telefonuyla gizlice görüntüsünü aldığı iddia edilen kişi tutuklandı... 

Üstelik Bursa'da Nilüfer'de büyük bir alışveriş merkezinde ünlü bir mağazanın soyunma kabininde geçiyor olay... M. V. isimli genç kız soyunma kabininde giysi denemek üzere soyunmuşken, yan kabinden üstten telefonla görüntü alındığını fark ediyor. Çığlık atıyor.

 Adamın görüntülerini çektiğini söyleyerek yardım istiyor. Giyinip peşine düşüyor. AVM güvenliği adamı yakalıyor... Cep telefonunda pek çok kadının kabin görüntülerinin olduğu iddia ediliyor.

Bazı meslek mensupları arasında böyle kişilerin çıkması toplumu daha bir rencide eder. Bu olayda da iddiaların muhatabı olan kişi Nilüfer'de bir caminin müezzini!.. Üstelik uzun yıllar Almanya'da da görev yapmış birisi.

Sosyal medyada dalga dalga yayılan bu olayda kamera ile görüntü alan Y.Ç.'nin bir arkadaşına şaka yapmak için çekim yaptığını, soyunma kabinlerini karıştırdığını söylediği de basında yer aldı.

Hani tacize uğrayan kadınlara "Sokakta ne işi var?"dan tutun da dış görüntüsü ve giyimine dek bin türlü bahane üretenler buna ne diyecek acaba?..

CEZASIZLIK CESARETLENDİRİYOR

Öte yandan Rize'de bir genç kızı tekme tokat dövüp hastanelik eden insan müsveddesi gözaltına alındı; savcı tutuklama talebiyle mahkemeye sevk etti ama hâkim tarafından serbest bırakıldı: Bu kadına şiddet uygulayıcılarını cesaretlendiren durum çok uzun sürmedi.

Sosyal medyaya ve basına yansıyan dayak görüntüleri kamuoyunda infial yarattı. Savcı yeniden tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edince bu defa başka bir hâkim tutuklama kararı aldı, saldırgan cezaevine gönderildi...

 İşin tuhafı serbest bırakan hâkim ile tutuklama kararı veren hâkim de bir kadın! 

Dövülen genç kız 18 yaşında, zanlı 24! Kız 3 yıl önce, yani henüz 15 yaşındayken, o tarihte 21 yaşında olan adamdan uyuşturucu kullanması nedeniyle ayrıldığını ancak üç yıldır peşini bırakmadığını söylüyor. Kızın çocukken arkadaşlık kurduğu birisi! Ama konu yaygın medyada "Kızın eski sevgilisiymiş" gibisinden ifadelerle bir yetişkin ilişkisiymiş gibi yer aldı.

Erkek egemen bakış açısı dayağa mazeret üretecek ya! Haa yetişkin ilişkisi olsaydı ne fark ederdi? Şiddeti hak ediyor muydu? Asla... Hiçbir kadın sevgilisinden, arkadaşından, nişanlısından, eşinden ayrıldığı için şiddeti ya da ölümü hak etmez...

ENİNDE SONUNDA ORTAYA ÇIKAR

Konu cinsel taciz olunca aklıma Uşak'ta özel bir bakım merkezinde yatılı kalan 27 yaşındaki zihinsel engelli kadın geldi. Hani, zehirlendi diye hastaneye getirilmiş, tecavüz bulgularına rastlanmış, ameliyata alınmış ve ölmüştü...

Çanakkaleli olan ailesi kızlarının ölüsünü alıp şehirlerine dönmüştü. Ön otopside de tecavüz bulgularının olduğu basında yer almıştı. Haberlerde adli ve idari soruşturma başlatıldığına, otopsi sonucunun 3 ay sonra çıkacağına da yer verilmişti.

 Merak ettim, o özel bakım merkezi ne oldu? Kapatıldı mı? Çalışanlar soruşturmaya tabi tutuldu mu? Gözaltı ya da tutuklama var mı? Medyada tık yok! Haber yapılmış ve öylece kalmış! Fikri takip adına bile hiçbir şey yok! Eninde sonunda kokusu çıkar!..

ZİHİNSEL ENGELLİ SIĞINMACI/ DEFOLU MAL MUAMELESİ!

Bu olayı internette araştırırken engelsizler.net sitesinde bir başka içler acısı engelli tecavüz haberine denk geldim...

"Zihinsel engelli mülteci kadına 3 yıl boyunca tecavüz etti, Göç İdaresi'ne bıraktı" başlıklı haberde aynen şu ifadeler var:

"Şanlıurfa'da yaşayan 64 yaşındaki Türkiye vatandaşı M.D., kendisinden 40 yaş küçük Suriye uyruklu zihinsel engelli H.Y. ile 3 yıl önce imam nikâhı kıydı. H.Y. dışında, biri yine imam nikahlı olmak üzere iki birlikteliği daha bulunan M.D., engelli kadını kendi ihtiyaçlarını göremediği ve diğer eşleriyle sorun yaşadığı gerekçesiyle Eylül 2018'de Şanlıurfa İl Göç İdaresi Müdürlüğü'ne bıraktı..."

Gönüllü avukatlar devreye giriyor ve kadıncağızı koruma kararı aldırıp sığınma evine oradan da Engelsiz Yaşam Merkezi'ne yerleştiriyorlar.

Haberde adamın kızı parayla satın aldığı yani insan ticaretine konu ettiği de yer alıyor; noktası virgülüne şöyle:

"Toplam 10 çocuğu bulunan şüpheli M.D., Jandarma'daki ifadesinde H.Y.'nin zihinsel engelli olduğunu bilmediğini belirterek 'kandırıldığını' iddia etti. Şüpheli M.Y. ifadesinde, 'Ben bakılmaya muhtaç olmasından dolayı hem de çocuğum olması amacıyla evlenmek istedim. Kesinlikle şahsın mağdur olmasını istemedim. Kötü bir amacım yoktur. Ben yaşımdan dolayı imam nikahlı eşime sahip çıkamazdım. Bana durumuyla ilgili bilgi verilseydi ne kendimi mağdur ederdim ne de H.Y. isimli Suriye uyruklu eşimi mağdur etmek isterdim. Ben kandırıldığımı düşünüyorum. Hüseyin adlı şahıstan bu durumdan dolayı şikâyetçiyim."

Adamın gözünde kadın tamamen mal! Adamın derdi, para verip aldığı malın defolu çıkması! Kadın zihinsel engelli, ama adama göre en büyük defosu erkek çocuk doğuramamış olması... 

Cahil adam çocuğun kız mı, erkek mi olacağının tamamen erkeğe bağlı olduğunu bilmiyor! Üstelik şikâyet ederken de suçunu itiraf ediyor...

Ve ne yazık ki "Engelleri kaldırmak için" "engelsizler.net" sitesindeki haberde aynen şöyle deniyor; "Hakkında iddianame hazırlanmayan ve cinsel saldırı soruşturması devam eden M.D. için savcılık tutukluluk talep etmedi."

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.