Hava Durumu

Su krizi kapıya dayandı!

Yazının Giriş Tarihi: 30.12.2020 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.12.2020 06:00

Aralık ayına geldik, hâlâ kar yok; doğru dürüst yağmur bile yağmadı. Salgında daha da artan hijyen tedbirleri nedeniyle su sarfiyatı da çoğaldı.

 Eğer böyle giderse su kısıntıları başlayacak.

Yıllardır çevreciler, çevre bilimcileri su kıtlığı konusunda uyarıp duruyordu ama kimsenin de tınladığı yoktu! Yer altı su kaynaklarının bulunduğu bölgelere kirletici madenler, çimento fabrikaları, sanayi tesisleri, konutlar yapılıp duruyordu.

Uyaranlar da "Sanayi düşmanı"; "İstemezükçü" diye damgalanıyordu.

Hâlâ da öyle...

Başköylüler efsane bir direnişle sularını içilemez hale getirmekle kalmayıp ölülerini bile yıkayamayacak kadar kirleten madeni köylerinden atmayı başardılar. Kirazlıyayla köylüleri aylardır mücadele veriyor. İznik Gölü çekildi. Gölbaşı göletinde su kalmadı. Sadece Bursa'da değil, Türkiye genelinde yaşanan bir sorun bu...

Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Bursa Şubesi Başkanı Sevim Yürüten, su krizi ile ilgili bir basın açıklaması yaparak kamuoyunu uyardı.

Sevim Yürüten dünyada erişilebilir tatlı suyun toplam su varlığının yüzde 1'inden bile az olduğunu, buna karşın gıda, ekonomik büyüme, iklim değişikliği ile mücadele gibi birçok alanın temelinde, su kaynaklarının sürdürülebilirliğinin yer aldığına dikkat çekti.

Ve "Bugün geldiğimiz noktada, su kıtlığı tüm dünyanın yaşadığı en büyük sorunlardan biri olarak ön plana çıkıyor. Türkiye sanılanın aksine su zengini bir ülke değil, hatta yılda kişi başına düşen bin 519 m3'lük su miktarı ile 'su sıkıntısı çeken' bir ülke konumunda" dedi.

KOVİD-19 SALGINI SU KULLANIMINI ARTIRDI

Türkiye'de nüfus artış hızına paralel kişi başına düşen su miktarının bin 120 m3'e gerileyeceğinin öngörüldüğüne ve kuraklık riskine dikkat çeken Sevim Yürüten şunları söylüyor:

"İklim değişikliği en çok ülkemizin de içinde olduğu Akdeniz Havzası'nı etkiliyor. Bölgede sıcaklık artışı dünyanın diğer bölgelerine oranla daha yüksek. Bu bölgelerde kuraklık; daha şiddetli su kıtlığı, daha fazla toprak erozyonu, bitki örtüsü tahribatı, orman yangını, biyolojik çeşitlilik kaybı ve gıda arzının riske girmesi anlamına geliyor."

2020 yılında ortalama küresel sıcaklığın sanayi devrimi öncesi seviyenin 1,2 derece üstünde olduğunu vurgulayan Başkan Sevim Yürüten, Türkiye'de yağışlardaki azalmaya ve kuraklığa dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kovid-19 salgını nedeniyle su kullanımının daha da arttığı 2020 yılında, baraj seviyeleri özellikle büyükşehirlerimizde oldukça düştü ve kritik su alma seviyesine yaklaştı. Kovid-19 salgın dönemi içinde evsel su kullanımının yaklaşık yüzde 10 civarındaki artışı ve sonbahar yağışlarının geçen yıla nazaran ortalama yüzde 40 oranında az olması önümüzdeki aylarda su yönetimi üzerindeki baskıları artıracaktır. Bu olumsuz durumun özellikle büyükşehirlerimizde daha yoğun bir şekilde yaşanacağı malumunuz. Bu kuraklıkların havzaların su verimliliğine de yansıması kaçınılmaz olacak. 2021 yılı da su yönetimi açısından zor geçecek."

Başkan Sevim Yürüten, Türkiye'de suyun yüzde 74'ünün tarımda kullanıldığını ve bunun da yüzde 82'sinin en israflı yöntem olan salma sulama şeklinde yapıldığını, tasarruflu damla sulama sistemlerinin ise yüzde 1'de kaldığını söyledi. 

Sulamanın yüzde 38'inin ise yer altı sularından yapıldığını; bilinçsiz sulama yüzünden yer sularının da tükendiğini anlattı.

Yürüten'in önerdiği su krizi tedbirleri arasında tarımsal üretimde suyun verimliliğinin artırılması, damla sulama ve püskürtme gibi yöntemlerin geliştirilmesi, havza temelli kuraklık yönetim planlarının hazırlanması ve hayata geçirilmesi gibi konular da yer aldı.

BURSA'NIN 75 GÜNLÜK SUYU KALDI!

Başkan Yürüten Bursa'daki su sorununu ise şöyle özetledi:

"Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün yayınladığı son üç aylık ve 2020 Kasım ayı meteorolojik kuraklık durumuna ilişkin haritada; şehrimiz Orta Şiddette Kurak (Uyarı) ve Şiddetli Kurak (Acil) bölgede bulunuyor.

Birkaç gün önce şehrimizin sudan sorumlu kurumunun genel müdürü tarafından yeni devreye alınan kuyular sonrası 75 günlük suyumuz kaldığı açıklandı.

Çeşmeden akan su içme suyu niteliğinde. Ancak biz suyumuzu, yeşil alan sulaması, araç yıkama, tuvalet temizliği ve hatta kırsal mahallelerimizde tarla sulamada kullanıyoruz.

Avrupa'da günlük su tüketimi kişi başına 100 litre civarında iken Bursa'da bu değer 150 litre olarak kabul ediliyor. Yeraltı suyumuz ise tarımsal ve yoğun olarak da sanayi kullanımı nedenli baskı altında."

ÇMO Bursa Şubesi Başkanı Sevim Yürüten, alınacak tedbirleri de anlattı, ancak buraya sığdırmak mümkün değil. Önemli olduğunu düşündüğümden yarın paylaşacağım sizlerle. Sağlıkla kalın...


 


 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.