Hava Durumu

Talihsizliğin böylesi; önce yıkıldı, sonra da yandı!

Yazının Giriş Tarihi: 18.04.2021 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.04.2021 06:00

Bursa'da Ördekli Kültür Merkezi karşısında Abdal Mehmet Cami ve türbesi karşısında, Abdal Simit fırınının yanı başında müze gibi bir antikacı vardı.
Murat Seren'e ait antikacı dükkânı iki katlı eski bir Bursa evinde hizmet veriyordu.

Eski gramofonlardan taş plaklara, radyo ve teyplere, dergilere, her türlü cam ve porselen eşyaya dek antika olarak aklınıza ne gelirse hepsinden vardı.

Murat Seren'in bir ömür boyu topladığı her şey oradaydı. Aynı zamanda kafe olarak da hizmet veriyordu.

Bursa Antikacılar Derneği Başkanı da olan Murat Seren'in bulunduğu sokağa dair hayali vardı. Sanat sokağı olması için proje hazırlayıp Osmangazi Belediyesi'ne sunmuştu.

Kafenin önünde oluşturulacak Sanat Sokağı'nda antika meraklılarının ellerindeki eserleri sergileyeceği, alım satımının da yapılacağı ortam sağlanacaktı. Kırsal mahalleleri hariç eski Bursa'dan tarihi mirası olmayan Nilüfer'de bile antika pazarı varken, neden tarihi kent merkezi olan Osmangazi'de olmasındı...

Ama olmadı! Bundan sonra da olması mümkün değil...

HAFRİYATTA BİNANIN YAN DUVARLARI YIKILDI, ŞİMDİ DE YANDI KÜL OLDU!

Murat Seren'in ömrünün birikimi olan antikalarının yer aldığı iki katlı eski Bursa evinin hemen yanı başında inşaat başlamıştı.

Temel kazısı yapılıyordu. Yanında bina olan inşaatlarda temel kazılarında çok özen gösterilmesi, tedbir alınması gerekir. Tedbir demek de ilave maliyet anlamına geliyor.
İçinde on binlerce antikanın bulunduğu bina çökme tehlikesiyle karşı karşıya kalınca, Murat Seren sosyal medya hesabından Bursa'nın yanı sıra tüm Türkiye'deki antika severlere ve antikacılara seslenmişti...

"Yan tarafına yapılan inşaat yüzünden tahlisiz kaza başıma geldi antika eşyalarla hınca hınç dolu evim ve antika seven herkesin her gün uğradıkları antik kafe çay bahçem, kısa bir süre sonra tamamen yıkılacak. Birçok malzemem ve antikalarım enkaz altında kaldı. Tüm antika eşyalarımı ve kafede kullandığım her şeyi uygun fiyata vereceğim..."

Bursa ve Türkiye'nin çeşitli illerinden antikacılar ve antika eşya sevenler geldi, alım yaptı.

Ama yine de binlerce antika eşya binadaydı. Ve önceki gece saat 21.00'de çıkan yangında binada yıkımdan kalan ne kadar antika varsa hepsi yandı kül oldu...

 Murat Seren'in hastanede, tedavi altında olduğu bilgisine ulaştım. Kendisine telefonla ulaşmak mümkün olmadı. Hoş konuşabilsek de ne diyebileceğiz ki! Adamın antikacı dükkânı önce yıkıldı, şimdi de yandı kül oldu... Felaket üstüne felaket! Yetmezmiş gibi bir de yangın sırasında kendisi ve oğlu bir grubun saldırısına uğradı ve hastanelik oldu. Yangının kesin nedeni soruşturma sonrasında ortaya çıkacaktır. Muhtemelen binada yaşanan yıkımın bir sonucudur...

YETER ARTIK, BU TEMEL KAZILARINA ÇÖZÜM BULUN!

İnşaat temel hafriyatları başka binalara zarar verdiğinde içim cız eder, geçmişte yaşadıklarım aklıma gelir...

Yıllar önce Kayhan Kirişçi Kızı Çıkmazı'ndaki evimizin tam arkasındaki Güreşçioğlu Garajı yıkılmış, İnegöl Çarşısı'na bitişik olan İşhanı inşaatı başlamıştı.

İş makinalarının kayaları söke söke güm güm sabaha kadar yaptığı temel kazılarında oturduğumuz ev sallanmaya, sıvalar dökülmeye, çatlaklar oluşmaya başlamıştı. Müteahhidi tedbir alması için sözlü olarak uyarmış, sonuç alamayınca da dönemin Osmangazi Belediyesi'ne dilekçe ile başvurmuştuk.
Evde yaşlı, yürüme zorluğu çeken annem ve henüz küçük bir çocuk olan oğlum vardı.

Terlikle fırlayıp tek başıma 20, 30 işçinin çalıştığı inşaata gecenin ortasında bas bas bağırarak daldığımı bilirim.  Müteahhit, belediyeyi de elinde tutan iktidar partisi üyesiydi. Bir gece yarısı büyük bir gürültüyle yataklardan fırladık.

Deprem oluyor sandık. Annemi ve çocuğumu komşulara bıraktım. İnşaata gittiğimde, bizim evin altından büyük bir toprak parçasının ve kayaların koptuğunu gördüm... Evin altı oyulmuştu. Mucizevi bir şekilde ayakta duruyordu, ama her an da yıkılabilirdi!

Daha sonra dönemin Osmangazi Belediyesi'ne yaptığımız başvuruda müteahhide ödül, bize ceza çıktı; "Evin 24 saat içinde tahliyesi"... Ev mühürlendi. Annemi ve oğlumu başka yerlere yolladım; mührü söktüm. Yıkılma olasılığı olan yerdeki eşyaları yardıma gelen arkadaşlarımla evin sağlam tarafına taşıyabildiğim kadar taşıdım. Belediye'ye beni avukat sandıracak kadar detaylı bir dilekçe yazdım, noterden gönderdim.

Evi mühürlemeyi bıraktılar.  Birkaç gün sonra yine bir patırtı koptu; bu defa tedbirsiz temel kazısında, bizim evin dibinde değil, tam karşısında İnönü Caddesi'ne bakan cephede büyük bir çökme oldu. Bizim evi korumak için almadıkları tedbir maliyetinin kat be katı onlardan çıktı. Neyse ki işçiler orada değildi, ölen olmadı. Sokağın yaşlıları evliyalık atfettikleri ve bizim evde yüzlerce yıl önce yaşadığı rivayet edilen Kirişçi Kızı'nın onları çarptığını bizim evi de koruduğunu söyledi.

Birkaç ay annem ve oğlum başka yerlerde yaşadı. Temeldeki boş yerler dolunca eve geri döndüler. Şimdi düşünüyorum da, Karadenizli, siyasi ve insan gücü olan bir müteahhide tek başıma nasıl karşı durabilmişim diye kendime şaşıyorum. Kimi zaman inşaattan gözdağı vermecesine takır takır silah atılıyordu! Ben de bas bas bağırıp, ağzıma geleni söyleyip, inşaata bakan balkondan aşağıya elime ne geçerse atıyordum. Belki de tek başıma olduğumdan başa çıkabilmişimdir!

Hesapladım, 27 yıl olmuş!

27 yıldır o cephede değişen hiçbir şey yok! Denetimsiz temel kazıları yüzünden Mollaarap'ta yüzlerce insan evinden oldu. Muran Seren'in eski Bursa evi olan antikacı dükkanının yan duvarları üstündeki, yanındaki antikalarla birlikte devrildi gitti.

Kaç gündür televizyon haberlerinde izliyoruz. Ankara'da müteahhitler bina yapıp birkaç on daire satıp para kazanacak diye onlarca konutta yaşayan yüzlerce insan evsiz kalıyor!

Bunun bir önlemi yok mu? İnşaat temel kazılarında müteahhitlere tanınan sınırsız özgürlük ve denetimsizlik sonucu, vatandaşlar mağdur olurken hem belediyelere hem de devletin ilgili kurumlarına maddi yük biniyor.

Niye önlem alınmaz! Niye vatandaşın 'bu temel kazısı evimizi başımıza yıkacak' şikayetleri göz ardı edilir. Parası olanın düdüğü niye öttürülüp durur? Yeter artık!

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.