Hava Durumu

Temizlik hastası da korona olursa!

Yazının Giriş Tarihi: 27.09.2020 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.09.2020 06:00

Maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarını hiç aksatmayan bir arkadaşıma kovid-19 teşhisi konduğunu öğrendim.

Evde yaşlı ve hasta bir annesi var, o zaten hiç dışarı çıkmıyor! Normal zamanlarda da temizlik hastalığı vardı. Koronavirüs salgınında hepten arttı. Kendisini geçmişte eleştirenlere "Gördünüz mü? Hepiniz bana benzediniz! Demek ki ben doğru yapıyormuşum" deyip duruyordu.

O kadar tedbirliydi ki, kendisinin hiçbir şekilde kovid-19'a yakalanmayacağına inanıyordu. Ama hastalanmıştı işte. Tedavisi evde sürüyor, karantinada tabii.

Hastalığın nasıl bulaştığını ne kendisi ne de tanıyanlar anlayabildi. Ben de! O yüzden pek çok soru sordum;  "Hiç kargo aldın mı?"

"Ayol sen beni bilmez misin? Görmediğim hiçbir şeyi almam!"

Acaba pazarda, manavda ya da AVM'de daha önce ellenmiş olan meyve ve sebze mi almıştı?

"Benle dalga mı geçiyorsun? Eldivenle seçiyorum. Sonra eldivenleri oralardaki ilk çöp bidonuna atıyorum."

Sebze ve meyveleri düzgün yıkayıp yıkamadığını sormadım! Domates, patlıcan, salatalık, kabak aklınıza gelebilecek her türlü kabuklu meyve ve sebzeyi sirkeli suda filan bekletmiyor, sabunla köpürte köpürte bulaşık yıkar gibi yıkıyordu. Bu iş için kalıp sabunları eritip sıvı sabun haline getirmişti. (1 kalıp sabunu 5 kilo suda erittiğinizde, 5 kilo sıvı sabun elde edileceğini ondan öğrenmiştim.)

Koronavirüs salgınından bu yana bu şekilde yıkamadığı hiçbir şeyi ne yemiş ne de pişirmişti.

Apartmanda hiç hasta var mıydı?

"Apartmanda hastalanan yok. Olsa haberim olurdu. Yöneticiyim" dedi.

Çöp atarken maske takıp takmadığını sormamı ise hakaret olarak algıladı... Elbette çöpü atarken maske takmıştı, hatta eldiven bile! Üçüncü katta oturuyordu; asansöre binip binmediğine dair soruma da çok kızdı "Sen beni bilmiyor musun? Sadece annemi hastaneye götürmem gerektiğinde asansöre binerim. Mayıs ayında bir kez binmiştim, o kadar!" dedi.

Doktorların bile aklına gelmeyecek onlarca soru sordum. Zira onun kadar benim de aklım almıyordu nasıl koronavirüs olduğunu...

Toplu taşıma, dolmuş, taksi kullanmış mıydı? "Hayır, arabayı kullanmıyorum diye satmıştım. Salgın çıkınca hemen bir araba aldım" dedi.

Son günlerde maskenin yeterince korumadığına yönelik tartışmaları hatırladım. Son dönemde kalabalık ortamlara girmiş miydi? Kafeterya, düğün, park ya da tatil yörelerine gitmiş miydi? Çok kızdı; "Salgın bitmeden ne işim olur oralarda" dedi.

Eski Bursalıydı, tüm pazar alışverişini Tuzpazarı'ndan yapardı. Pazarın kalabalığına girmiş miydi? Onayladı: "Evet, her hafta pazara çıkarım. Son zamanlarda çok kalabalıktı. Ama maskem, eldivenim, dezenfektanım hep vardı. Marketlerden ise kimsenin olmadığı saatlerde alışveriş yapıyorum."

Geriye tek bir soru kaldı; o da ona değil genele yönelik, acaba kullandığı maskeler yeterince koruyamamış mıydı? Son günlerde maskenin yeterince korumadığı tartışılıyor...
Şu anda durumu oldukça iyi "Boş ver, her şerde bir hayır vardır. Bunu atlatırsan sıranı savmış olacaksın. Torunlarına da rahat rahat sarılırsın " dedim. Bir sevindi ki sormayın:

"Hiç böyle düşünmemiştim ya, doğru söylüyorsun. Kapat telefonu, hemen çocukları arayıp söyleyeyim bunu, onlar da sevinsinler" dedi.

"Seni yazacağım" dedim; düşündü "Yaz, ama adımı yazma. Millete 'oh olsun' dedirtme" dedi....

Zaten ağzımıza tıkadığımız sentetik/kimyasal malzeme yarınlarımıza ise başta kanser olmak üzere pek çok hastalık ambargosu koyuyor...

Maske ile acaba günü kurtardığımızı mı sanıyoruz? Şu anda ev dışında her yerde kullanmakla yükümlü olduğumuz maskeler bizi virüsten yeterince koruyor mu?

Sık dokulu pamuklu akfilden 4 kat maske dikmeye karar verdim, ara katına da her kullanışta atmak üzere tek kullanımlık maskelerin ara katını koyacağım!  

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.