Türk Eğitim-Sen'den "Andımız" tepkisi!

İlkokulda ilk derste sınıflardaki öğrencilerin hep birlikte okuduğu "Andımız" açılım/ saçılım sürecinde, 2013 yılında kaldırıldı!

Böylece bir Cumhuriyet geleneği 80'inci yılında sona erdirildi...

Aynı yıl devlet madalyalarından Atatürk kabartması da kaldırıldı...
Haa, ortalıkta ne açılım ne de çözüm süreci kaldı!

Olan "Andımız" ile devlet madalyalarındaki Atatürk kabartmasına oldu!..
2013'te Andımız'ın kaldırılmasına Türk Eğitim-Sen ve Eğitim-İş olmak üzere iki eğitim sendikası itiraz etmiş ve konuyu mahkemeye taşımıştı.

 5 yıl süren dava sonrasında 2018 yılında Danıştay 8. Dairesi kararı iptal etmişti.

Ancak Millî Eğitim Bakanlığı kararı uygulamamış ve temyize gitmişti. Her şeye karşın bazı okullarda Andımız okunmaya başlamıştı.

Son olarak Bakanlığın temyiz talebini görüşen İdari Dava Daireleri Kurulu'nun (İDDK) Danıştay 8. Daire'nin kararını bozduğuna dair haber kamuoyuna yansıdı.

TÜRK EĞİTİM-SEN: ANAYASA MAHKEMESİ'NE GÖTÜRECEĞİZ!

Dava açan sendikalardan Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan ilk tepki veren isimler arasındaydı. Talip Geylan'ın açıklaması Türk Eğitim-Sen Bursa Şubesi'nin sosyal medya sayfasında ortak açıklama olarak yer aldı:

"Türk Eğitim-Sen'in başlatmış olduğu yargı süreci üzerine Danıştay 8. Dairesi 2018/2319 sayılı kararıyla, MEB'in, okullarımızda öğrencilerimize her sabah törenle Öğrenci Andı'nın okutulması uygulamasını yürürlükten kaldıran İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nde yaptığı değişikliği iptal etmişti.

 Bu iptal kararının çok önemli olduğunu, böyle bir milli metnin okullarda yeniden okutulacak olmasının eğitim camiasını memnun edeceğini söylemiştik.

Ancak iptal kararının ardından davanın diğer tarafı olan MEB, iptal istemiyle temyize gitmişti. İdari Dava Daireleri Kurulu'nun, Öğrenci Andı'yla ilgili daha önce verdiği olumlu kararların gerekçelerini de göz önünde bulundurarak, Danıştay 8. Dairesi'nin hukuki kararını onamasını beklerken; henüz davanın sahibi olarak sendikamıza bir bildirim gelmemiş olmasına rağmen, İDDK'nın, 8. Daire'nin kararını bozduğu haberleri basına yansıdı.

Sendikamıza tebliğ yapıldığı ve gerekçeli karar elimize ulaştığında kapsamlı değerlendirmemizi kamuoyu ile paylaşacağız."
Açıklamada basına yansıyan haberlerin doğru olması halinde Anayasa Mahkemesi'ne başvurulacağına da yer verildi:

"Türk Eğitim-Sen, Danıştay 8. Daire'nin verdiği ve hukuki geçerliliği olan kararın korunması amacıyla öncelikle Danıştay nezdinde karar düzeltilmesi için girişimde bulunacak, aksi bir durumda ise Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak hukuki süreci sonuna kadar sürdürecektir.

Ayrıca şundan da hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, Türkiye sevdalısı öğretmenler, Öğrenci Andı'nın ihtiva ettiği anlayış ve değerlerin, geleceğimizin mimarı öğrencilerimize kazandırılmasının teminatıdır."

ANDIMIZ'DA YILLAR İÇİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

"Andımız" 80 yıllık okunma sürecinde üç kez değişikliğe uğramıştı; ilk kez 23 Nisan 1933'te okunmuştu. Sonrasında eklemeler yapılan tarihlere bakıldığında 12 Mart darbesi dönemi ile 28 Şubat sürecinde yapıldığı görülecektir; 29 Ağustos 1972 ve Ekim 1997...

1933-1972 yılları arasında;

"Türk'üm, doğruyum, çalışkanım. Yasam: Küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, budunumu özümden çok sevmektir. Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir. Varlığım Türk varlığına armağan olsun."

1972-1997 yılları arasında;

"Türk'üm, doğruyum, çalışkanım. Yasam: Küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir. Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ey bu günümüzü sağlayan, Ulu Atatürk: Açtığın yolda, kurduğun ülküde, gösterdiğin amaçta hiç durmadan yürüyeceğime ant içerim. Ne mutlu Türk'üm diyene."

1997-2013 yılları arasında;

"Türk'üm, doğruyum, çalışkanım. İlkem: Küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm: Yükselmek, ileri gitmektir. Ey Büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türk'üm diyene!"

İlkokulda sınıf arkadaşlarımla birlikte her gün 1933'teki ilk halini okumuştuk... Keşke ilk halinde kalsaydı; dokunmasalardı! Belki de o zaman bu kadar kolay dokunabilir olmazdı!..